Endüstriyel futbolun yeni futbol nesillerine mirası gıcır statlar, malum parayla kafayı bozmuş günümüz futbolunda ne kadar çok koltuk o kadar çok gelir! Haliyle nicesi gibi bir futbol mabedi daha tarihe karışacak sezonun sonunda, bir futbol mabedi daha yerini lüks rezidanslara, pahalı apartmanlara bırakırken, futbol kokan mabedin üzerine inen her balyoz biraz daha götürecek yaşanmışlıklardan.

Artık maç günleri dolup taşmayacak mahallenin takımına 1904 senesinden beri ev sahipliği yapan, adı Yunan mitolojisindeki kartal ve aslan karışımı yaratıktan miras 12.300 kapasiteli tarihi stat. Kırmızı beyaz formalı çocuklar şarkılarını söyleyemeyecek tribünlerinde, Londra’da eskinin bir mabedi daha yerini yeniye bırakacak. Kuzey Londra’nın iki yeni stadına bakarak, yeninin her zaman mutluluk getirmediği aşikâr, 17.250 kapasiteli “Brentford Community Stadı” takıma ne getirir zaman gösterir. Championship’te zirveye yakın Brentford’un evinde Leicester City ile oynadığı Federasyon Kupası maçı vesilesiyle o tarihi stada ve takımına naçizane bir bakış…

Londra’nın batısında, Heathrow havaalanına yakın, Middlesex bölgesinde Hounslow belediyesine bağlı, adını kıyısına kurulduğu nehirden alan 30 bin nüfuslu küçük bir kasaba Brentford, futbol âleminde “The Bees” (Arılar) olarak nam salmış. Mabedi “Griffin Park” günümüzde dört köşesinde pub olan yegâne stat olarak hâlâ ayakta. İki Dünya Savaşında da bombaların hedefi olmuş, 1983 Şubat’ında çıkan yangında statta yaşayan, sahanın bakımından sorumlu Alec Banks’i alevlerden o yıllarda takımın formasını giyen Stan Bowles kurtarmış. 1920-21 sezonunda 3. Ligde mücadele ettiği zamanlarda evinde oynadığı 21 maçı kazanarak rekor kırmış kırmızılı takım. 1949 Şubat’ında takımın Leicester City karşısında oynadığı kupa maçını 38.678 taraftar izlemiş; stat tarihinin rekoru…

Ocak ayının son cumartesi gününde Brentford, Federasyon Kupası maçında Premier Lig’in zirveye oynayan takımı Leicester City karşısında. Ev sahibinin 29 kişilik kadrosunun değeri 58 milyon Sterlin, en değerli oyuncusu 10 milyon sterlin değeriyle 24 yaşındaki forvetleri Ollie Watkins. 4-3-3 dizilişinde başlıyorlar maça, 20 yaşındaki Rotterdam doğumlu bizim U21 Milli Takımında forma giyen Dervişoğlu hücum üçlüsünün ortasında, kanatlarda Zamburek ve Valencia. Rakip Leicester City’de Premier Lig’in yükseleni Çağlar savunmanın direği. En son 1993 senesinde karşılaşmışlar, kazanan Leicester City olmuş. Ama kupada şansı tutmuyor misafirin, 1982’den beri son dört takım arasına kalamadılar. Alıştığımız 11’lerinden 9 futbolcusunu dinlendirmeyi tercih etmiş hocaları Brendan Rodgers, golcüleri Vardy sakatlığı nedeniyle kadroda yer almıyor. Topa yüzde 47 oranında sahip oldukları, hücumda Watkins’in yokluğunda kısır kaldıkları devreyi geride kapatıyorlar.

2. devreye değişiklikle başlıyor Brentford, orta sahanın dinamosu Mokotjo sakatlığı nedeniyle yerini Dasilva’ya bırakıyor. 50’de beraberliğe yaklaşıyorlar, Valencia’nin vuruşu az farkla dışarda.62’de gelişen Brentford atağında Macondes’in ortasına rakip savunmada Çağlar müdahale ediyor, dokunuşu direkten geri geliyor, Leicester adına şans anı. Maçın gidişinden hoşnutsuz Rodgers 68’de değişikliğe gidiyor; Dewsbury-Hall, Iheanacho’nun yerine sahada. Devrede daha üstün oynamasına rağmen rakip savunmanın arkasına sarkmakta zorlanıyor Brentford, haliyle gol pozisyonları kısıtlı. 83’te Leicester kalesinde Ward, Racic’in vurusunu son anda çelerken mutlak golü önlüyor. İkinci devrede çok üstün oynadığı ama beraberlik golünü bulamadığı 90 dakikayı yenik kapatıp kupaya veda ediyor mahallenin takımı. Velhasıl Griffin Park Stadı da tarihinde son kupa maçına ev sahipliği yapmış oluyor…

“Herkesin Bir umudu vardır, bir savaşı, bir kaybedişi, bir acısı, bir yalnızlığı, bir hüznü… Çünkü herkesin bir gideni vardır… İçinden bir türlü uğurlayamadığı…” der Turgut Uyar enfes dizelerinde. Sözleri mahallenin eski stadında bir ömür geçirmiş Brentford sevdalılarına gitsin…