ABD’nin Minneapolis kentinde, siyahi Amerikalı George Floyd'un polis şiddeti sonucu hayatını kaybetmesi sonrası farklı kentlere sıçrayan gösteriler, hız kesmeden devam ediyor. Birçok eyalette göstericiler ve polis karşı karşıya. Detroit’te, 19 yaşında bir gösterici daha vurularak öldürüldü. Kim tarafından ateş açıldığı belirlenemedi.

Eylemler, Başkent Washington’dan New York ve Los Angeles’a kadar ülke geneline yayıldı. Sokağa çıkma yasakları ilan edildi ve birçok eyalette Ulusal Muhafız Birlikleri göreve çağrıldı. Perşembe gününden bu yana, 17 kentte, bin 400’e yakın kişi tutuklandı. Yaralananların sayısı ise gittikçe artıyor.

Polis, göstericilerin Beyaz Saray önüne yaklaşmasına izin vermiyor. Floyd, tutuklanan polis memuru Derek Chauvin’in diziyle boğazına basması nedeni ile yaşamını yitirmişti. Son sözleri de “Nefes alamıyorum” olmuştu. Amerika’da “Nefes alamıyorum” eylemleri de yayılıyor.

BOĞUCU LİDERLER ÇAĞI

“Nefessiz kalmak”, hem fiziksel hem de ruhsal ve zihinsel bir anlam taşıyor. Boğucu liderlerin tahakkümündeyiz. Halklara karşı hoşgörü yoksunluğu ve şiddet artıyor. Sistemin idamesini, kendi çıkarlarını örtüştürmeyi iyi bilen popülist ve pragmatik liderler dönemindeyiz. ABD Başkanı Trump, Rusya lideri Putin, Almanya Şansölyesi Merkel, Fransız Macron ya da Brezilyalı Jair Balson benzer tornalardan çıkmış gibi.

BİRBİRLERİNİ TETİKLİYORLAR

Yönetim tarzları ise tetikleyici bir etki yaratıyor. “Birbirlerine bakan üzümler gibi” kararıyorlar. Toplumlarına karşı savaşta olduklarını gösteriyor, kapalı kapılar ardında silah ve ticaret anlaşmaları imzalayıp faturayı halklara kesmeye devam ediyorlar. Hepsi demokrasi havarisi. İkiyüzlü çağ, riyakârlıkta orantısız liderler yarattı.

BİR KADEME İLERDEYİZ

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; George Floyd’un katledilmesini, sosyal medya hesabından değerlendirdi. Floyd’un, ABD polisi tarafından öldürülmesini “insanlık dışı” olarak tanımladı: “Bu insanlık dışı eylemin faillerinin hak ettikleri cezayı alacağına inanıyorum. Konuyu takip ediyor olacağız.”

O İNSANLIK DIŞI DA BUNLAR NE?

Gezi Direnişi’nin 7’nci yıldönümüne istinaden anımsatıp soralım! ABD’deki “insanlık dışı” uygulama, Türkiye’de gözleri çıkarılan insanlara, Ankara’da, Antakya’da, Lice’de göğüslerine, kafalarına sıkılan gençlere, 15’inde hedef gözetilerek öldürülen çocuklara söz konusu olduğunda “kahraman polis” güzellemesi değil miydi?

Yoksa Bekin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan’ı meydanlarda yuhalatan, “Benim polisim destan yazdı” diyen Erdoğan’dan başkası mıydı? 7 yıldan bu yana ne katiller yakalandı ne de etkin soruşturma yapıldı. Zarar gören kamu araçlarına, insan canı kadar ağıt yakılmadı. Tıpkı bugün ABD’de olduğu gibi.

Geçmişe gitmeye de gerek yok. “İnsanlık dışı” ifadelerini, henüz geçen hafta, yönettiği ülkede art arda ve hiç yoktan polis şiddetinin zirve yaptığı Erdoğan kullanıyor. Bir yandan trajik diğer yandan komik. Artan polis şiddetine İçişleri Bakanlığı’ndan kısaca şu açıklama gelmişti:

“Henüz doğruluğu bile tespit edilmemiş bazı görseller üzerinden, kim oldukları ve maksadı tarafımızca bilinen bazı çevrelerce yıpratılıp linç edilmesine hukuk çerçevesinde mani olmak, bu köklü kurumlarımızın itibarlarını korumak ve millete hizmet etmelerinin önündeki art niyetli her türlü engeli kaldırmak, elbette ki önceliklerimiz arasındadır.”

EMNİYETTEN POLİSE: AYNEN DEVAM

Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş’ın da Emniyet personeline gönderdiği bir yazıyı da biz yayımlayalım. Aktaş, yazıda polisleri tebrik edip “Servis edilen videolarla korona salgınındaki başarı gölgelenmek istiyorlar” dedi:

“Kıymetli mesai arkadaşlarım, emniyet teşkilatı olarak gerek kamu düzeni ve huzuru gerekse korona ile mücadelede büyük bir başarının altına imza attınız. Bunu zayıflatmak ve disiplinsizlik algısı oluşturmak için, yapılan hizmetleri hiçleştirmek adına münferit bazı olayları, kontroller veya müdahalelerdeki çekilen videoları sosyal medyaya taşıyarak haklılık ve haksızlığa bakılmadan, olumsuz kampanyaya dönüştürülmeye çalışılmaktadır.”

Müdür Aktaş “Çekinmeden müdahale devam edin” dedi: “Tüm arkadaşlarımıza bu hassasiyeti aktarmak, yetkimizi kullanmaktan ve sorumluluğumuzu yerine getirmekten çekinmeden, olaylara kanuni çerçeve içerisinde müdahale etmeyi hatırlatmak, ayrıca kamuoyunu oluşan hadiselerle ilgili doğru bilgilendirmeyi zamanında yapmak esastır.”

İkiyüzlü çağ, riyakârlıkta orantısız liderler yarattı. Hepsi benzer ama bazıları biraz ilerde! Liderler, polis memuru Derek Chauvin dizi, toplumlar, George Floyd’un boğazı gibi. Nefes alamıyoruz. Bazılarımız da boğulmak üzere. Bir silkinme lazım. ABD’deki gösterilerde en sık atılan sloganlardan birini hatırlatalım: “Adalet yoksa huzur yok!”