Adaletin celladı Saray Rejimi: Zorbalıkla tasfiye çabası
İktidarının ömrünü uzatmaya çalışan Saray her yolu deniyor. İBB Başkanı İmamoğlu ve arkadaşlarına yönelik uydurma suçlamalar, emirle açılan soruşturmalar ve gizli tanık ifadeleri, muhalefeti susturma planının bir parçası. İBB çalışanları, geçmişteki işlemler bahane edilerek gözaltına alınırken İmamoğlu’nun yasa dışı takip edilmesi ve adaletin ayaklar altına alınması, rejimin önüne engel çıkartabilecek tüm güçleri birer birer tasfiye etme çabası.

Politika Servisi
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarının tutuklanmasının ardından geçtiğimiz gün başlatılan ikinci operasyon dalgasının yankıları sürüyor.
İBB’ye yönelik “yolsuzluk” soruşturması kapsamında düzenlenen operasyonda 53 kişi hakkında yakalama kararı çıkartılırken, dün Erkan Şimşek’in de gözaltına alınmasıyla toplam sayı 52’ye yükseldi.
Gözaltına alınan kişilerin emniyetteki ifade işlemleri ise dün de devam etti. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün Vatan Caddesi’ndeki yerleşkesinde ifade işlemlerine başlanan kişilerin bugün adliyeye sevk edilmesi beklenirken, yürütülen ‘yolsuzluk’ soruşturmasında ortaya çıkan detaylar tüm bu yaşananların Saray rejiminin siyasi operasyonu olduğunu bir kez daha açığa çıkardı.
Hukuku tasfiye eden Saray yönetiminin bir yanda olası rakibini saf dışı etmek üzerine kurulu planları, diğer yanda da rant ve talan politikalarının devamını sağlamak için başlattığı operasyonlar sonucu İBB çalışamaz hale getirilmek isteniyor.
Gözaltına alınanların emniyet ifadelerinde yer alan sorular, kişiler üzerine atıfta bulunan suçlamaların “uydurulmaya” çalışıldığı değerlendirmelerini beraberinde getirdi.
Gözaltına alınan, Ekrem İmamoğlu’nun Özel Kalem Müdürü Kadriye Kasapoğlu’na sorguda yöneltilen sorular da bunun en net kanıtını oluşturdu.
ARABAYI ALDIĞIN KİŞİ NEDEN YURTDIŞINDA
Kasapoğlu’na, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu dâhil olmak üzere İBB’de çalışan pek çok kişiyle yaptığı telefon görüşmeleri soruldu.
Sorulan sorulardan bir diğeri ise üzerine kayıtlı ikinci el arabasının kendisinden önceki sahibinin yurt dışına çıkışıyla ilgiliydi.
Soruda Kasapoğlu’na, söz konusu arabayı Aralık 2023’te aldığı hatırlatılırken, Eylül 2022’de Ö.Y. isimli kişinin arabayla yurt dışına çıkma sebebi soruldu.
Kasapoğlu, söz konusu kişiyi tanımadığını ve araç tescil tarihiyle birlikte yapılan hatırlatmadan da anlaşılacağı üzere arabayı 2023 yılında aldığını ve sorulan yurt dışı çıkış işleminden haberi olmadığını aktardı.
İKİNCİ EL ARABANIN PARASI SORULDU
Kasapoğlu’na yöneltilen bir diğer soru da kendi hesabından yapılan 1 milyon 130 bin 130 TL’lik bir para transferiyle ilgiliydi. Kasapoğlu, söz konusu transferin aldığı arabanın ödemesi olduğunu söylerken, transferin tarihinin aracı üzerine kaydettirdiği 22 Aralık 2023 olduğu da sorgu kayıtlarına yansıdı.
GÖREVİMLE BAĞLANTILI DEĞİL
Kasapoğlu’na sorgusunda, S.K. isimli bir kişinin Başsavcılığa verdiği şikâyette açık hava reklamlarıyla ilgili iddiaları da soruldu.
Kasapoğlu, reklamlarla ilgili soruya şu cevabı verdi:
“Benim görevim belediyedeki diğer birimler ile belediye başkanımızın koordinasyonunu sağlamak, toplantıları planlamak, randevuları organize etmek ve yurttaşlarımız ile görüştürmekten sorumluyum. Yukarıda bana sorulan hususlar görevim ile bağlantılı değildir, alakam da yoktur.”
İBB YÖNETİCİLERİYLE NEDEN KONUŞTUN
TOKİ’nin Kanal İstanbul güzergâhındaki inşaatlarına işlem yaptıktan sonra gözaltına alınan İSKİ Çevre Koruma Daire Başkanı Adem Şanlısoy’a yöneltilen sorular arasında görev alanı dışında kalan reklam panoları, İSKİ ve İBB yöneticileri ile neden telefonla görüştüğü, aynı binadan görev yaptığı İSKİ yöneticileriyle neden aynı alandan sinyal verdiği gibi sorular yer aldı.
HAKKINDA BİLGİSİ OLMAYAN TANIK İFADESİ
Emniyetin gözaltındaki İBB bürokratlarına yönelttiği sorulardan birinde, gözaltındaki kişi hakkında bilgisi olmayan gizli tanık ifadesine yer verildi.
Sorguda, "Gizli tanık Çınar’ın savcılık makamınca alınan ifadesinde ‘Yakup Öner Boğaziçi İmar’dan sorumludur. Hakkında pek bir şey bilmiyorum.’ beyanlarıyla alakalı açıklama yapınız" denildi.
İMAMOĞLU KARAR OLMADAN İZLENİYORDU
Operasyonun hemen öncesinde yandaş medya organlarının bir otelin güvenlik kameralarının bantlandığına yönelik haberlerine ilişkin tartışmalar da sürüyor. İmamoğlu, 12 Ekim 2024’te İstanbul’da bir otele giriş yapmadan hemen önce, koruma ekipleri güvenlik kameralarına bant yapıştırdı.
Bant yapıştıran korumalardan Çağlar Türkmen de İBB’ye yönelik ikinci dalga operasyonunda gözaltına alındı.
Türkmen’in emniyet ifadesinde savunma yapan avukatı Caner Kartal, İBB soruşturmasının 18 Ekim 2024’te başlatıldığını, otel ziyaretinin ise 12 Ekim 2024’te olduğuna dikkati çekti ve "yasa dışı takip" vurgusu yaptı.
KAMERA GÖRÜNTÜLERİNİN BANTLANMASI
Koruma Türkmen’in 63 sayfalık ifadesinde konuyla ilgili şu açıklamalar yer aldı:
"Kamera görüntülerinin bantlanması olayı ekipçe alınan rutin bir işlemdir. Valiz içerisindeki şey jammer cihazıdır. Bunun haricinde valiz içerisinde başka bir şey yoktur."
Koruma Türkmen’in emniyetteki ifadesinin ardından avukatı Caner Kartal’ın beyanı da tutanağa girdi. Kartal, "Yeni Şafak’tan öğrendiğimize göre, herhangi bir karar olmaksızın fiziki ve teknik takip yapan polislerin otele garson kılığında girmeye çalışması otel sahibi tarafından engellenmiştir. Bu da, Ekrem İmamoğlu hakkında bir karar olmaksızın izlenmekte olduğunun itirafıdır." dedi.
AKP’Lİ GAZETECİNİN ANLATTIKLARI SORULDU
9 Mart ve 26 Nisan’da İBB’ye yönelik düzenlenen operasyonlara neden olan soruşturmanın tanıklarından birinin AKP’li gazeteci Cengiz Alçayır olduğu ortaya çıktı.
28 Nisan’da gözaltına alınan, İBB’de harita mühendisi olarak çalışan Yakup Öner’e Alçayır’ın 3 Şubat’ta verdiği ifade soruldu.
Alçayır’ın ifadesinde Öner için, “Beylikdüzü’nde İmamoğlu’nun yanına getirdiği kişi.” dediği ve İmamoğlu’nun kendisine önem verdiğini söylediği sözleri yer aldı.
Alçayır’ın, Öner için ‘imar yolsuzluğu’ yaptığını söylediği ve zenginleştiğini iddia ettiği ifadesi de emniyet kayıtlarına girdi.
Öner ise Alçayır’ın ifadesine cevaben, kendisini tanımadığını, İBB’den önce 18 yıllık belediyecilik tecrübesi olduğunu ve bu sürede dört farklı belediyede çalıştığını söyledi.
Öner, "İBB’de görev almamın tek sebebi mesleğimdeki tecrübemdir." dedi.
ADALETSİZLİĞİN FOTOĞRAFI
İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) Genel Müdürü Şafak Başa’nın, hakkında herhangi bir somut belge ve delile dayanmayan bir iddia nedeniyle gözaltına alınmasına İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tepki gösterdi.
İBB, Başa ve diğer İSKİ çalışanlarına yönelik operasyonun hukuksuz olduğunu belirterek, yasal hakların sonuna kadar kullanılacağını açıkladı.
İBB açıklamasında sürecin arka planına da açıklık getirildi. İddialara göre bir şahıs İSKİ’den maden ruhsatı almak istedi. İSKİ ise yasa gereği Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünden (MAPEG) görüş istedi.
MAPEG’in olumsuz görüş bildirmesi üzerine ruhsat talebi reddedildi.
Bunun üzerine söz konusu şahsın İSKİ çalışanlarını tehdit ettiği, Genel Müdürlük binasında baskı yapmaya çalıştığı ve sonuç alamayınca rüşvet iddiasında bulunduğu kaydedildi.
İBB açıklamasında yaşananlar için "Hukukun değil hukuksuzluğun, adaletin değil siyasi hesapların, vicdanın değil baskının ve adaletsizliğin bir fotoğrafı" ifadeleri kullanıldı.
∗∗∗
DEVLETİN DİNİ ADALETTİR
Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, sosyal medya hesabından açıklamalarda bulundu.
İmamoğlu, açıklamasında şunları söyledi:
"Yüce Türk yargısının bir avuç muhteris tarafından içine düşürüldüğü tarihinin en kötü günlerinden çıkmasını sağlayacak ilk hamle; on binlerce namuslu, onurlu, haysiyetli hâkim, savcı ve yüksek yargı mensubunun alacağı adil kararlardır."
"Ekonomimizi, hayatımızı, umutlarımızı, geleceğimizi derinden sarsan bu hukuksuz sürecin son bulmasının yegâne yolu budur." diyen İmamoğlu, "Bir siyasi hırs uğruna açlıkla ve yoksullukla imtihan edilen halkımızın feraha erebilmesinin çaresi budur.
Yüce Türk milleti, yargı mensuplarımız tarafından bugün gösterilecek onurlu tutum ve tavrı büyük bir minnetle vicdanında, hafızasında sonsuza dek muhafaza edecektir." ifadelerini kullandı. İmamoğlu, "Devletin dini adalettir." vurgusu yaparak, "Bizi bir arada tutan, hayata güvenle bakmamızı sağlayan şey adalettir." dedi.
∗∗∗
KURSAĞIMDAN HARAM LOKMA GEÇMEDİ
İBB soruşturmasının ikinci dalga operasyonunda gözaltına alınan İBB İmar Dairesi Başkanı ve Genel Sekreter Yardımcısı Ramazan Gülten’in de Emniyet ifadesi tamamlandı.
İBB’den önce uzun yıllar AKP’li Bursa Büyükşehir Belediyesi’nde görev yaptığını ifade eden Gülten’e, İBB bürokratları ile telefonda ne görüştüğü ve telefonunun aynı alandan neden sinyal verdiği gibi sorular yöneltildi.
Gülten ifadesinde şunları söyledi:
Bana isnat edilen suçlamaların tamamını reddediyorum. Ben meslek namusunu her şeyin üstünde gören, ne kendim ne de ailemin kursağından tek bir haram lokma geçmesine asla izin vermeyecek karakterde bir Cumhuriyet çocuğuyum.
Ailem ve ben yokluk içerisinde büyüdük. Zorluklar içerisinde eğitim hayatımı sürdürdüm.
∗∗∗
JAMMER’LAR DEMİRBAŞ LİSTESİNDE YER ALIYOR
İmamoğlu’nun korumasının iki bavulla otelden ayrıldığı görüntülerin ardından yandaş medya bavullarda para olduğu iddialarını gündeme getirirken, iddia edilen ‘para dolu’ bavulların olmadığı da ifade tutanaklarına yansıdı.
İmamoğlu’nun gözaltına alınan koruması Çağlar Türkmen, ifadesinde şunları dile getirdi: “Görüntülerde elinde valiz taşıyan kişi benim. Valizin içerisinde jammer cihazı bulunmaktadır. Bu iş rutin olarak önlem amaçlı yapılır. Bana verilen bilgiyi uyguladım, ayrıntısını sorgulamadım.
Cihazın bahse konu yere getirildiği hakkında da bir bilgim yoktur.” Öte yandan jammer kullanımıyla ilgili Emniyet Genel Müdürlüğü yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, "Emniyet Genel Müdürlüğümüzün herhangi bir birimi tarafından koruma görevlilerine yönelik frekans kesiciler (jammer) ile ilgili verilen bir eğitim bulunmamaktadır." ifadeleri kullanıldı. İBB güvenlik görevlisi Çağlar Türkmen’in avukatı ise söz konusu jammerların İBB’nin demirbaş listesinde kayıtlı olduğunu ifade etti.
Ayrıca, Halk TV’de yer alan habere göre AKP’li belediyelerin yanı sıra bakanlıklar ve valilikler de jammer kullanımı yapıyor. İhalebul.com’daki kayıtlara göre ihaleyle jammer alan bazı resmi kurumlar şunlardır: Gürpınar Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü,Batman İl Özel İdaresi, Milli Eğitim Bakanlığı Döner Sermaye İşletmesi Şırnak Özel İdaresi Destek Hizmet Müdürlüğü, Milli Eğitim Bakanlığı Destek Hizmet Müdürlüğü.
∗∗∗
25 KİŞİYE TERÖRDEN İDDİANAME
Şişli ve Sarıyer belediyelerinin yaklaşık 10 yıl önce ihaleler aracılığıyla DHKP-C’ye finansman sağladığı iddiasıyla başlatılan soruşturmada, aralarında Hayri İnönü, Şükrü Genç ve Emir Sarıgül’ün de bulunduğu 25 kişi hakkında iddianame hazırlandı.
25 isim hakkında hazırlanan iddianamede, şüphelilerin "terörizme finansman sağlamak" suçundan 7 yıl 6’şar aydan 15’er yıla kadar hapis istemiyle cezalandırılması istendi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianameyle sanıkların yargılanmalarına gelecek günlerde başlanacak. Soruşturmalar sosyal medyanın tepkisine neden oldu.