Adaletin kapıları Roboski’ye kapalı

Dilan Esen

Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboski köyünde Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) bağlı savaş uçaklarının bombardımanı sonucu 17’si çocuk 34 kişinin hayatını kaybetmesinin üzerinden 9 yıl geçti. Irak sınırından geçerken gerçekleştirilen bombardıman sırasında grupta çocukların da olduğu 38 köylü ve en az 50 katır bulunuyordu.

28 Aralık 2011'den bu yana Roboski Katliamı’nın gerçekleşmesine yönelik sorumlular cezalandırılmadığı gibi ailelerin talepleri de sonuçsuz kaldı.

Sorumlular hakkında idari ve adli yaptırım kararı alınmadı.

Roboski’de yaşamını yitirenlerin yakınları geçen 9 yılı BirGün’e anlattı. Roboski Katliamı’nda oğlu Mehmet Ali Tosun’u kaybeden Zeki Tosun, 9 yılın üzüntü, acı, öfkeyle geçtiğini söyledi. Roboskili ailelerin tek kalmaması için büyük bir uğraş verdiklerini belirten Tosun, ‘’Biz sanki bu devletin değil, başka bir devletin insanlarıyız. Başka ülkenin insanları olsaydık, bu devlet bize daha iyi bakardı’’ dedi.

SANKİ KİM VURDUYA GİTTİ…

‘’Biz burada öfke, acı, yoksulluk içinde gece-gündüz geçen 9 yılı düşünüyorduk’’ diyen Tosun, bu skandalla yaşamlarını sürdürmeye çalıştıklarına vurgu yaptı. Kendilerine verilen sözlerin tutulmadığını aktaran Tosun, şunları dile getirdi: ‘’Adaleti talep ediyoruz ama maalesef Roboski için bugüne kadar adaletin kapıları kapalı. Herkes serbest, elini kolunu sağlayarak dolaşıyorlar. Sanki kim vurduya gitmiş gibi… Ben oğlumu kaybettim ama hepimiz bir aileyiz, bir ateşin içindeyiz.’’

ACIYLA BİRLİKTE MÜCADELE

Katliamda 11 yakınını kaybeden Ferhat Encü ise o gece yaşananları tüm dünyanın izlediğini söyledi. Encü, şöyle konuştu: “Bir de o cenazeleri, parçalanmış bedenleri ailelere taşıttılar. Korkunç travma ve katliamdan, acıdan sonra Roboskili aileler bir mücadele başlattı. İlk günden bugüne kadar çok yoğun bir baskıya maruz kaldılar.’’

Gerek siyasallaşmış yargının sopası gerek buradaki askeri yetkililerinin tehditleri gerekse de siyasi iktidarın ötekileştiren ve suçlayan diliyle karşılaştıklarını belirten Encü, katliamı gerçekleştirenlerin ise ödüllendirildiğine vurgu yaptı.

Faillerin cezalandırılmasını istedikten bir hafta sonra sorgulandıklarını aktaran Encü, ‘’Parayla suçüstü halini örtmeye çalıştılar fakat başaramadılar’’ diye konuştu.

***

9 yılda neler yaşandı?

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, katliamın yaşandığı 28 Aralık 2011’den bu yana yaşanan gelişmeleri özetle şu şekilde sıraladı:

♦ 2011: Televizyonlar, olayın üzerinden ancak 12 saat geçtikten ve TSK'den yapılan açıklamadan sonra haberi verebildi. Dönemin Başbakanı, ‘’Genelkurmay Başkanı ve komuta kademesine bu konudaki hassasiyeti nedeniyle teşekkür ediyorum’’ diye konuştu.

♦ 2012: Katliamın ardından saatlerce yardım ulaşmadığı için donarak ölenlerin olduğu belirtildi. Gülyazı Sınır Alay Komutan Vekili görevinden alındı. 17 muvazzaf askere de sınır kaçakçılığına göz yumdukları gerekçesiyle ‘görevi ihmal’ gerekçesiyle soruşturma açıldı.

♦ 2013: TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Uludere Alt Komisyonu’nun raporunda ‘‘Kasıt yok, koordinasyonsuzluk var’ dendi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, ‘Taksirle ölüme sebebiyet vermek’ gerekçesiyle açılan soruşturmada, görevsizlik kararı verdi.

♦ 2014: Genelkurmay Askeri Savcılığı da ‘takipsizlik’ kararı verdi. Genelkurmay Başkanı’nın ‘ölenlerin arasında terör örgütü mensupları olduğunu’ söylemesi nedeniyle yapılan suç duyurusu ‘kovuşturmaya yer olmadığı’ kararıyla sonuçlandırıldı.

♦ 2015: 2. Ordu Komutanlığı İstihbarat Dairesi Başkanı, ‘Roboski’de sınırı geçen grubun kaçakçı olduğunu üstlerine bildirdiklerini ama dikkate almadığını söylediği’ ortaya çıktı. AYM’ye yapılan başvuru reddedildi.

♦ 2016: Roboski’de öldürülen 34 kişinin yakını 281 kişi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) bireysel başvuru yaptı.

♦ 2017: Faaliyeti durdurulan Roboski İçin Adalet Yeryüzü İçin Barış Derneği, 679 Hükmünde Kararname ile kapatıldı.

♦ 2018: AİHM, Roboskili Ailelerin başvurusunu reddetti.