Bugün, yaklaşık 256 bin depremzede öğrenci LGS sınavına giriyor. Eğitimden barınmaya deprem bölgesindeki öğrencilerin yaşadığı travmaların altını çizen eğitim örgütleri ise “Öğrenciler istediği okula yerleştirilsin” diyor.

Adaletsizliğin ve eşitsizliğin sınavı

Umut SERDAROĞLU

Bugün, ülkede 8’inci sınıfta okuyan yaklaşık 1 milyon 246 bin 429 öğrenci Liselere Geçiş Sistemi (LGS) sınavına giriyor.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) açıklamasına göre ise sınava girenlerin yaklaşık 256 binini 6 Şubat Maraş merkezli depremden etkilenen bölgelerde yaşayanlar oluşturuyor. Depremzede öğrencilerden 67 bini ise farklı illerde sınava dâhil oluyor.

Deprem bölgesinde yaşayan öğrenciler ile geri kalan bölgelerdeki öğrencilerin aynı şartlarda sınava giriyor olmasına yönelik tepkiler sınavın son gününe kadar devam etti. Son olarak konuya ilişkin bir açıklama yapan Öğrenci Veli Derneği (Veli Der), MEB’in yeni bir düzenleme yaparak depremzede öğrencilerin istediği okulda eğitimine devam etmesinin önünü açması gerektiğini vurguladı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Deprem bölgesinde her ev bir taziye evi haline gelmiş, depremi yaşayan çocuklar barınacak ev, çadır sorunları yaşamaya devam ediyor, gıda başta olmak üzere en temel ihtiyaçlarına ulaşamıyor. Deprem bölgesinde veya göç etmek zorunda kaldığı yerlerde ciddi travmalar yaşıyorken depremzede çocuklarımıza sınavın dayatılması ne etiktir, ne de adildir. MEB’in yapması gereken her çocuğun istediği okulda, okul türünde eğitim görme hakkını esas alan okullaşma politikasını hayata geçirmektir.”

OKUL DA EĞİTİM DE YOK

Eğitim Sen Hatay Şube Başkanı Özgür Tıraş da deprem bölgesindeki öğrencilerin hâlâ büyük bir travma yaşadığının altını çizdi. Bu süreçte düzgün bir eğitim dahi alamadığını belirten Tıraş şöyle devam etti:

“Depremin üzerinden yaklaşık 4 ay geçti. Ancak maalesef geçici barınma meselesi düzelmedi. Hâlâ okul yok, eğitim yok. Birçok öğrencimiz ailesinden birilerini kaybetti, annesini babasını kaybeden çocuklarımız var. Bazı öğrencilerimizin yakınlarının hastanede tedavisi sürüyor. Daha öğrencilerimiz depremin travmasını atlatamamışken bir de onlara sınav travması dayatılmasını doğru bulmuyoruz. MEB’in yapması gereken basit; bizim yıllardır savunduğumuz ‘sınavsız eğitim mümkün’ sözünü eyleme dökmek. En azından buradaki öğrencilerimizin istediği okullarda eğitim görmesi için bir ortam yaratılmalı. Bizim talebimiz budur.”

PANDEMİDEN BERİ AYNI

Hatay’da depremi yaşayan Gülcan Ekşi’nin kızı da bugün sınava girenler arasında. Ülkedeki eğitim sisteminin ne kadar adaletsiz olduğunu pandemi döneminden bu yana gördüklerini dile getiren Ekşi şöyle konuştu:

“Öncelikle bu süreçte, yaşadığımız bu ortamda kızımın sınava hazırlanma şansı olmadı. Bu nedenle başka illerdeki öğrencilerle kızımın eşit tutulması büyük bir adaletsizlik örneği. Çocuklarımız ortam olarak, psikolojik olarak çok kötü durumda. Açıkçası sınav olmamalıydı. Tercih edecekleri yere yerleştirilebilirlerdi. Zaten bu sistemden çıkacak sonuç bu kadar olurdu. Her alanda adaletsiz bir sistem. Pandemiden bu yana bu sistem çocuklara çok bir şey vermedi. Kızım hem isteksiz hem de sınav nedeniyle gergin. O da sistemin adil olmadığının farkında. Hayatları hep sınavlarla, koşuşturmalarla geçiyor. Çocukluklarından uzaklaşıyorlar.”

***

ÖSYM’den YKS sınav yerleriyle ilgili geri adım

Diyarbakır'da geçen yıl 80 bin kişinin gireceği YKS sınavına bu yıl 190 bin kişi başvurdu. Adaylar tercih formunda talep etmemesine rağmen 40 bin öğrenci için Sivas, Kayseri, İstanbul, Ankara gibi iller sınav yeri olarak belirlendi. Amida Haber’e konuşan Eğitim-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Zülküf Güneş, mağduriyetin gündeme taşınmasının ardından krizin kısmen çözüldüğünü söyledi. Güneş, ÖSYM sayfasında açılan yeni buton ile sınav yeri değişikliği yapılabileceğini belirterek, "Mağduriyet kısmen çözüldü ancak halen il dışında sınava girecek aday var. Bizim önerimiz tüm kapasitenin kullanılması yönündedir" dedi.