Adam havaalanı yaptı

Hem de dünyanın en büyük havaalanını, “Beijing Daxing International Airport”… Üstelik Çin’in kendi teknolojisiyle ve kendi parasıyla. Projesini ADP Ingeniérie ve Zaha Hadid Architects’in birlikte hazırladığı bir mimari-sanat şaheseri. Terminal binası bittiğinde, muhtemelen bir ilk olarak, içinde bahçelerin yer aldığı bir “yeşil terminal” olacak. Yani sadece en büyük değil aynı zamanda bir “marka havaalanı” yapıyorlar. Kurumsal akıl, bilgi ve vizyon işte böyle bir şey…

İhtiyaca yönelik maaliyeti de şeffaf
Dünya’nın en büyük havaalanını yapalım diye yola çıktıklarını hiç sanmıyorum. O keskin ÇKP zekâsı böyle ahmakça işler yapmaz. Altyapı projelerinin “en büyüklük ünvanı”nın uzun sürmediğini ve büyük bir savurganlık olduğunu tabii ki bilirler. Yapılan açıklamalar hedefin uzun yıllar ihtiyaca cevap verecek bir havaalanı yapmak olduğunu gösteriyor.

Bugüne kadar birkaç kez genişletilen Pekin havaalanı artık ihtiyacı karşılamakta zorlanıyor.

Mevcut havalimanını on yıl önce ve geçen yıl olmak üzere iki kez kullandım. On yıl önce de kalabalıktı ama geçen yıl gördüğüm kalabalık yolcuları bunaltacak düzeydeydi. Yani Daxing havalimanını büyük bir havalanına gerçekten ihtiyaç olduğu için yapıyorlar. Maliyet konusu da gayet şeffaf: İnternet sitesinde yer alıyor veya istersen sor, “devlet sırrı veya ticari sır” gibi yolsuzluğu gizleme amaçlı gerekçelere sığınmadan söylesinler. Açıklanan toplam maliyet 13,4 milyar dolar.
Aslında bu havalimanı hikâyesi on yıldan eskiye dayanıyor. Sonunda, Ocak 2013’te hükümet projeyi onayladı ve inşaat başladı. Bir uzmanın açıkladığına göre, ortada “hükümetin projeyi geç onaylamasından kaynaklanan gecikme” diye bir şey yokmuş. Havaalanı yapılacak olan bölge en az beş altı yıl çesitli parametler açısından gözlenir-değerlendirilirmiş. Uygun olup olmadığına öyle karar verilirmiş. Bizim gecikme sandığımız şey işte bu gözlem-değerlendirme süreciymiş.
Proje, Haziran 2019’a kadar tamamlanacak ve üç aylık test süresi sonunda Eylül 2019’da faaliyete geçecek. Havaalanı ile şehir ve mevcut havaalanı arasındaki hızlı tren ve metro yapımı da aynı sürede bitirilecek (Yolcuları otobüsle yollarda telef etmeyi veya taksicilerin insafına terk etmeyi henüz öğrenemediler).

Altı üstü havaalanı açılışı
Açılışı Xi Jinping’in yapacağını ve ahmak aldatmak için ortalığı haybeden hamasete boğacağını hiç sanmam. Belki açıldığından haberi bile olmaz. Havaalanı açılışı yapmaktansa “Yoksullukla mücadele programı” kapsamındaki projelerin uygulandığı köyleri gezmeyi tercih edeceğine eminim. “Altı üstü bir havaalanı, ne var bunda büyütülecek” diyecektir. Endüstri, bilim-teknoloji, tarım alanında övünecek o kadar çok başarıları var ki, havaalanı “övünülecekler” arasında yer alamaz. Ekonomik kalkınma deyince aklına yol, köprü, tünel, havaalanı gelen birisi burada alay konusu olur. Bunların az gelişmiş ülkelerin zorunlu alt yapı yatırımlarından ibaret olduğunu bir ekonomiste kulak misafiri olan herkes bilir.
“Havalimanının adı neden Daxing ve ne anlama geliyor?” diye bir soru akla gelebilir. Daxing, projenin inşa edildiği bölgenin adı. Çin’de tesislere bulundukları bölgeyle ilgili bir ad vermek gelenektir. Dünyanın hayran olduğu o devasa baraja bile üç nehrin birleşmesiyle oluşmasından ilham alarak “Üç Boğaz Barajı” adı verilmişti.

‘Kötülüğün sahipleriyle anılsın’
Son sözüm İstanbul’daki 3. havaalanı için isim arayanlara: Bu proje ülkenin ihtiyacı olmadığı halde, sırf ülke kaynaklarını yağmalamak, yandaş semirtmek ve rant yaratmak için icat edilmiş bir gereksiz iş. Yağma, talan ve yolsuzluğun yani ülkeye yapılan büyük bir kötülüğün adı. Doğaya, verdiği zarar da cabası. İşletmeye açıldığında korkarım rekor zarar yazacak. Sayısı bilinmeyen işçi ölümleri ve neredeyse firavunun köleleri ile aynı koşullarda çalıştırılan işçilerin “Yeter artık!” feveranına reva görülen zorbalığı da kimse unutmayacak… Tüm bu nedenlerle, bu havaalanı uygar dünyada kötü bir şöhretle anılacak.

Velhasıl, bırakın o havaalanı kötülüğün sahiplerinin adıyla anılsın, bunu fazlasıyla hak ettiler. II. Abdülhamid (ve tabii ki Vahidüddin) dedelerinin izinden giden nev-zuhur Osmanlı’nın adlarının ülkenin her köşesinden silinmesinin uzun zaman alacağını sanmıyorum. O zaman yeni bir isim bakarız…