Hem de ne yol… Hong Kong (HK) ve Çin’in güney ucu arasındaki Lingdingyang Körfezi’ni deniz üstünden boydan boya geçen 40 km uzunluğunda bir köprü -. Yol, HK havalimanından başlıyor, Macau adası ve adanın çok yakınında bulunan Çin’in Zhuhai şehrine kadar uzanıyor.

Başlangıç ve bitiş noktalarındaki tüneller dahil toplam 55 km kadar. Uçakların iniş-kalkış trafiğine zarar vermemek için HK havalimanından başlayarak altı buçuk km’lik bir mesafe denizaltından tünel olarak tasarlanmış. Tünel, inşaat sırasında oluşturulan bir yapay adada yüzeye çıkıyor ve bu noktada köprü başlıyor. HK-Macau-Zhuhai yolunun bağlantı noktasında bir yapay ada daha var. Bağlantı yolları bu ada üzerinden dolaşıyor. Ayrıca, bir yapay ada HK havalimanı yanında ve bir tane de Macau da var. Bu iki ada yolcu geliş-gidiş noktası ve gümrük sahası olarak hizmet verecekmiş.

Bana göre projenin en ilginç ayağı olan Macau Adası hakkında birkaç şey söylemek istiyorum. 1999’da kadar Portekiz kolonisi olan bu küçük ada Çin’den yüzerek bile geçilebilecek kadar yakın. Ada, gelir kaynağı kumar (ve fuhuş) olan bir “turizm cenneti”. HK ve Çin’de kumar çok sert kurallarla yasak. Fakat Çinliler kumar oynamayı, sermayeyi kediye yükleyecek kadar olmasa da, tutku derecesinde severler. Bu insanlar için tek seçenek bu ada. Özetle, Macau Adası kumar oynamak, “turistik faaliyette bulunmak” isteyenlerin akın ettiği bir yer. Hafta sonu ve tatillerde uzak doğunun “eğlence tutkunları” bu adaya akıyor. ÇKP, her türlü pisliği de beraberinde getiren kumarı bu küçük adaya sıkıştırarak çok sıkı biçimde kontrol etmeyi düşünmüş.

İki yıl önce, merakıma yenilip bu adayı ben de ziyaret ettim. Tecrübeli biri olarak şu kadarını söyleyeyim: Geçen yıl, memleketteki ahlâk ve fazilet abidesi Milli ve Yerli iktidarın bir tosuncuğu Singapur’da kumar oynarken bir kameraya yakalanmıştı. O tosuncuk “helal-İslâmi kumar” oynamak için Singapur yerine Macau adasını seçseydi, kesinlikle yakalanmazdı. Yani o kadar güvenilir bir “turistik faaliyet” cenneti… Çinli iş adamlarının fırsat buldukça sevgililerinden biriyle bu adaya kaçması boşuna değil. (Not: Çin kamu görevlilerinin bu adaya gitmesi yasak.)

Köprü projesinin maliyeti küçük bir ülkeyi ihya etmeye yetecek kadar büyük: 15,3 milyar dolar. Resmi olarak projenin amacı, “HK, Çin’in İnci Nehri deltası ve Macau arasındaki yolcu ve karayolu taşımacılığı ihtiyacını karşılamak, bu üç bölgenin ekonomik ve sürdürülebilir gelişmesini güçlendirmek”. O bildik resmi açıklamalardan biri… Yine de haksızlık etmeyeyim. Bu açıklamanın en az yüzde ellisinin proje için taşınan gerçek niyet ve beklentiyi yansıttığına inanıyorum. Kısaca, Çin’in güney ucundan Macau ve HK’a başta gıda-tarım ürünü olmak üzere sanayi mallarını da kısa yoldan göndermek, HK limanlarını da kullanmak, HK Havalimanını kullanarak Çin’in en güney bölgesine gidişi kolaylaştırmak amaçlanıyor. Yani kesinlikle yandaş semirtmek için icat edilmiş bir gereksiz iş, bir ucube proje değil. Maliyetin de gerçek rakamları yansıttığına eminim. HK’da bir dolara yapılacak bir işi beş dolara yandaşa verip aradan dört doları çalmak gibi bir “devletlû çapulculuk” mümkün değil. Çin’de mümkün olabilir ama HK’da asla. Maazallah, adamı hapiste çürütürler…
HK hizmet sektörünün bankalardan sonraki en azman bileşeni inşaat firmaları (üretim sektörü yok. Çin’e taşındılar). Öyle bir inşaat faaliyeti ki, hafriyatla denizi doldura doldura ve üstüne bina dike dike şehri en az yüzde on büyüttüler. Sadece finans, ticaret ve inşaata dayalı HK ekonomisini canlı tutmak ve büyüme için eldeki en kullanışlı araç inşaat. Bence, köprü projesinin belki ilk belki de ikinci nedeni işte bu gerçek.

Artık hepimizin bildiği gibi, kaynakları inşaatla çarçur etmek (1) borçları şişirerek ülkeyi bir krize sürükleyebilir ve (2) sanayiyi nefessiz bırakabilir. HK, finans kapitalin dünyadaki birkaç üssünden biri olduğu için kaynak diye bir sorun yok. Bütün dünyanın parası HK’a akıyor. O kadar çok paraları var ki, “çok vergi toplanıyor ve harcayacak yer bulamıyoruz” diye vergi oranını düşüren bir yerden söz ediyorum. Üstelik burada yılda bir kez ödenen bir tek vergi var: Gelir vergisi. Yani tek vergi türü, tek vergi oranı, tek hesap yöntemi, tek ödeme şekli. Bu da bizim Rabia; ama bu refah sunan bir Rabia…