CHP Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel, Muğla'nın Datça ilçesindeki orman yangınının ardından 'coğrafya kaderdir' yorumunu yapan Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi'ye yanıt verdi. Adıgüzel, "Bu bizim kaderimiz' diyorlar. Peki buna karşı önlem almak kimin görevi?" dedi.

Adıgüzel'den Kirişçi'nin 'coğrafya kaderdir' sözlerine yanıt: Önlem almak kimin görevi?

CHP Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel, Muğla'nın Datça ilçesinde meydana gelen orman yangınına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

CHP Muğla Milletvekilleri Mürsel Alban, Burak Erbay ve Suat Özcan ile birlikte Zeytincik'te açıklama yapan Adıgüzel, orman yangının ardından “‘Coğrafya kaderdir’ diyor İbn-i Haldun. Bu coğrafyadaki orman varlığımız da bizim için bir kader. Biz, buna en az zarar vererek birlikte yaşamayı öğrenmek zorundayız. Bu ne ilk ne de son yangın olacaktır" diyen Tarım ve Ormanı Bakanı Vahit Kirişci'ye, "Diyorlar ki 'Muğla gibi büyük orman alanına sahip olan bölgeler var. Bu, bizim kaderimiz’. Peki buna karşı önlem almak kimin görevi" diye sordu.

Adıgüzel, “Türkiye'yi yönetmek ciddiyet ister. Türkiye'yi yönetmek, bir siyasi partiyi yönetmek değildir. Orman meselesine de yangın meselesine de siyaset ile yaklaşmak, bu ülkeye ihanet etmektir" dedi.

'BUGÜNE KADAR AKLINIZ NEREDEYDİ'

Bakan Vahit Kirişci'nin gece görüşlü helikopterlerin kullanımına ilişkin yaptığı açıklama üzerine Adıgüzel, "Yangına önlem almayan iktidar diyor ki 'Biz ilk defa gece görüşlü helikopterleri dün denedik’. Bugüne kadar aklınız neredeydi? Geçen hafta Marmaris cayır cayır yandı" dedi.

Adıgüzel'in açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

'DERS ALMAMIŞLAR'

Datça'da Zeytincik, Kırtepe mevkiindeyiz. Milletvekillerimiz Mürsel Alban, Burak Erbay, Suat Özcan ile birlikte yangın bölgesinde çalışmaları yakından takip ediyoruz. Biraz önce Bakan’ın (Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci) yaptığı açıklamayı dinledik. Görüyoruz ki adam akıllı yangına müdahale planları yok. Geçen yılki yangınlardan hiçbir ders almamışlar. Ders almadıkları gibi bir de itiraflarda bulunuyorlar. Diyorlar ki 'Muğla gibi büyük orman alanına sahip olan bölgeler var. Bu, bizim kaderimiz’. Peki buna karşı önlem almak kimin görevi?

Buna karşı önlem almak, bugün Türkiye'yi yöneten, aslında yönetemeyen, vatandaşı yangınla baş başa bırakan AKP iktidarının görevidir. Yangına önlem almayan iktidar diyor ki 'Biz ilk defa gece görüşlü helikopterleri dün denedik’. Bugüne kadar aklınız neredeydi? Geçen hafta Marmaris cayır cayır yandı. Şu bölgeyi görüyorsunuz, belediyelerin itfaiyeleri müdahale etmeye çalışmasa, Burdur İtfaiye bugün burada olmasa benim arkamdaki alan ile birlikte sizin görmediğiniz önümüzdeki evler de yanmıştı.

Vatandaş ciddi sorunlar yaşıyor. Doğa, tarih, canlılar büyük zararlar görüyor. Buna karşı Türkiye'yi yönetenlerin tek söylediği söz var; 'Biz çok başarılıyız’. Mesele, ‘biz başarılıyız’ demek değil. Mesele, sıkıntılı anda, en kritik noktada bu yangına müdahale etmek. Eğer yangın çıktığı anda siz teknik olarak hazır değilseniz, bu yangına müdahale etmiyorsanız vatandaş kaderiyle baş başa kalır. Burada çalışma yapan yüzlerce, binlerce kahraman, gönüllü kaderiyle baş başa kalır.

GELECEK VİZYONUNDAN BAHSEDİYOR

Teknik hazırlıkları yaparak, özellikle Muğla gibi geçen seneden de riskin yüksek olduğunu bildiğimiz bir bölgede bir destinasyon oluşturarak eğer helikopterleri burada konumlasak, yüzde 70'i ormandan oluşan bu bölgede önlemleri alsak bugün gördüğünüz yüzlerce hektar alanda bir sorun yaşamaz olurduk. Ama tam tersi, bugün burada yüreklerimiz yandı. AKP iktidarının Tarım ve Ormanı Bakanı, sadece başarı hikayeleri anlatmakla övünüyor ve gelecek vizyonundan bahsediyor.

GELECEK VİZYONU 2023'E, SEÇİME ATIF YAPARAK KURULMAZ

Gelecek vizyonu, bugünü kurtararak kurulur; 2023'e, seçime atıf yaparak kurulmaz. Eğer siz 20 yıldır Türkiye'yi doğru yönetiyor olsaydınız, envantere doğru yatırımlar yapsaydınız, üç beş müteahhidi önceleyeceğinize Muğla'nın güzel koylarını, cennet köşelerini peşkeş çekeceğinize gerekli yatırımları yapsaydınız, bu koyları, bu ormanları tüm Türkiye'nin geleceği diyebilseydiniz bu sorunları yaşamıyor olurduk ve yarım saatten kısa bir sürede müdahale edilip 24 saate varan bir yangın sürecini yaşamamış olurduk.

ORMAN, YANGIN MESELESİNE SİYASET İLE YAKLAŞMAK BU ÜLKEYE İHANET ETMEKTİR

Biz, buradan bir çağrıda bulunuyoruz. Yarın yine bir yangın yaşanmaması için bütün önlemler alınmalı. Orman Bakanlığı, AFAD, yerel yönetimler hep birlikte bütün simülasyonu yapmalı; bütün riskli alanlar için planlamalar yapılmalı. Diyoruz ki Türkiye'yi yönetmek ciddiyet ister. Türkiye'yi yönetmek, bir siyasi partiyi yönetmek değildir. Orman meselesine de yangın meselesine de siyaset ile yaklaşmak, bu ülkeye ihanet etmektir."

ANKA