Sayısız ameliyata rağmen ATK’ye göre yaşamı riske edecek bir durum yoktu! Özek, 1 yıl sonra bile nefes alamadığı halde savcı da öldürme kastının olmadığına karar verdi.

Avukatı Mehtap Sert ve soruşturma savcısı, gözlerini kaçırmadan Berfin Özek’e bakıyordu. 19 yaşında suratı tamamen yanmış genç kadının kendisini kötü hissetmesini istemiyorlardı. Bir anne olan savcı, ifadesi alındıktan sonra dışarı çıkan Özek’in ardından “Boğuluyorum” diyecekti.

Özek, İskenderun’da 15 Ocak 2019’da saat 19.45 sıralarında dershaneden çıkıp, evine giderken eski erkek arkadaşı Casim Ozan Çeltik tarafından asitli saldırıya uğradı. Daha önce Özek’in burnunu kıran, kendisini ve ailesini tehdit eden Çeltik, 1 yıldır Özek’in peşini bırakmıyordu.

Saldırıyı, soğukkanlınla planladı. Evinde hazırlık yaptı. Olay günü Özek’e yaklaşarak ani bir hareketle elindeki pet şişenin içerisindeki sıvıyı yüzüne doğru fırlattı ardından olay yerinden hızla uzaklaştı. Ancak bir süre sonra bıraktığı pet şişeyi alıp yeniden kaçtı.

Yaşamını yitirebilirdi, hastane de biliyor

Özek’in yaşamı, o günden sonra değişti. Yüzü tanınmaz hale gelmişti, sağ gözünü kaybetti. Sol gözü ise yüzde 40 oranında görüyor. Işık hassasiyeti var. Sayısız ameliyat geçirdi. Operasyonlar için ailesinden ‘yaşamını yitirebileceğine’ dair imza alınıyordu.

Nefes alamıyordu

Gözleri gibi ağzı da burun delikleri de yanıp kapanmıştı. Nefes alamıyordu. Hala burnunda bir aparat var. Annesi, “Böyle yaşayacağına ölse daha mı iyi olurdu?” diye sorguluyordu. Serumla besleniyor ancak annesinin kendi ağzında ıslatıp, küçük parçalara ayırdığı katı besinleri yiyebiliyordu.

Emsaldi ama…

Saldırgan Çeltik’e ilişkin İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan emsal iddianame için kriminal raporları, müşteki, şüpheli, tanık beyanları, muayene tutanakları ve görüntü kayıtlarından yararlanılmıştı. 14 Mayıs’ta, tamamlandı ve kabul edildi. Olay günü gözaltına alınıp 24 saatte tutuklanan saldırganın, ‘kasten yaralama’ değil, ‘kasten öldürme’ suçundan yargılanması isteniyordu.

Özek olayı, diğer saldırganları da cesaretlendirmişti. Antalya ve Urfa’da benzer saldırılar yaşandı. Emsal kararın şiddete set olması umuluyordu. Ama İskenderun 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın, 26 Kasım’daki 3’üncü duruşmasında, yeni savcı şaşırtıcı bir mütalaa sundu. ‘Kasten yaralama’dan ceza istedi.

Avukat Sert, “Umutlandığımız noktaydı. Bu kararlar, şiddeti meşrulaştırıp körüklüyor, saldırganı cesaretlendiriyor” dedi: “1,5 litre asit, bir bardak değil. Bu öldürme isteği. Şimdi sanık üstten ceza alsa bile tahliye olup sokağa çıkacak.” Özek ise mütalaaya: “Ölmem mi gerekiyordu?” diye isyan etti: “Az ceza, daha çok kadına saldırıdır.”
Bu arada Çeltik, cezaevininde de rahat durmadı. Şiddet eğilimi sürdü, pek çok kez koğuşu değiştirildi. Sonunda Osmaniye T Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

Adli Tıp yazmadı, savcı görmedi

Aparatsız nefes alamayan Özek’in mahkemede bile burnundan kabarcıklar çıkıyordu. Buna rağmen, yaralamadan ceza talep edildi. Mütalaada, Çukurova Hastanesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı tarafından verilen rapor da etkili oldu.

Ölüm riski yokmuş

Raporda saldırı için, “Kişinin yaşamını tehlikeye uğratmaz” deniyordu. Avukat Sert, mahkemede tepki gösteriyordu: “Hayati tehlike olmadığı yönünde rapor düzenlenmiş ise de dosyadaki, olay sonrası müvekkile ait fotoğraflarda kendisinin burun deliklerinin kapalı olduğu, ağzından dahi nefes almakta zorlandığı ve yatamadığı görülmektedir.” Düzenlenmesi istenen yeni raporun gönderilmediği ve bunun bir an önce mahkemeye yollanması da talep edildi. Ek ATK raporunun, 7 Aralık’taki duruşmaya yetişmesi bekleniyor.

Aynı ATK

Öte yandan Hatay’da, 19.03.2019 tarihinde başlatılan bir soruşturma tutanağına, 2005 doğumlu S. adlı kız çocuğuna, dedesi C.Ö. tarafından birkaç yıl önce, 3-4 kez tecavüz edildiği yansıdı. Aynı Adli Tıp Kurumu 06.09.2019 tarihinde, “Şimdi 14 yaşında olan” kız çocuğuna yönelik olarak ‘psikolojik durumu bozuk değil’ raporu verdi.