Ufukta yeni bir vergi affı göründü. Vergi uzmanı Murat Batı’ya göre bütçe açığını kapatmak adına çıkarılacak affın görüntüyü kurtarmaktan öte bir anlamı yok. Af, salgın sürecinde gelir kaybı yaşayan kesimleri kapsamalı, af adı altında ‘birileri’ kollanmamalı.

Af adı altında birileri kollanmamalı

Ekonomi Servisi

Piyasa borç batağında. Buna bir de bütçe açığı ve hazine borçluluğu da eklenince “vergi affı” dedikoduları çoğalmaya başladı. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya’nın Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a sorduğu “vergi yapılandırması planlanıyor mu” soruları üzerine söylentiler gerçek zemine oturdu. MHP çizgisindeki gazete Türkgün’de de dün Karakaya’nın soru önergesi “Umutlandıran önerge” altbaşlığıyla verildi. Yapılan haber ‘Vergi barışı beklentisi artıyor’ başlığıyla sunuldu. Cumhur ittifakının ortağından gelen bu çağrı piyasada da beklenti yarattı.

Öte yandan eğer bir vergi yapılandırması daha olursa 18 yıllık AKP hükümetleri döneminde 10’uncu vergi affı yürürlüğe girmiş olacak. Neredeyse 2 yılda 1 çıkarılan vergi afları ise tahsilatın önündeki en büyük engel. Vergi affına alıştırılan mükellefler gittikçe daha yüksek oranda vergiden kaçıyor. Özellikle vergi gelirleri içinde önemli bir paya sahip olan Katma Değer Vergisi’nde (KDV) tahakkuk eden vergi ile tahsil edilen vergi arasında uçurum oluşuyor. Ancak vergi afları bütçe açıklarını kısa vadede kapatmanın yolu olarak hükümetin çok sık başvurduğu bir tedbir.


Vergi affı kaçınılmaz

Konuyu Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nden vergi uzmanı Doç.Dr. Murat Batı ile konuştuk. Batı’ya göre bir vergi affı kaçınılmaz görünüyor. Bu nedenle öncelikle kamuoyunda affın kapsamının tartışılması ve yapılacak düzenlemede bu kapsamın net şekilde çizilmesi gerekiyor. Konuya ilişkin Murat Batı’nın ifadeleri şu şekilde “Kanımca bir vergi affı kaçınılmaz görünmekte ancak çerçevesi net çizilmelidir. Özellikle bu affın bütçe açığını finanse etmek amacıyla değil ekonomiyi bu kriz sürecinden çıkarma planıyla yapılması gerekmektedir. Düzenleme iktidar partisinin birilerini kurtarma gayesiyle değil tüm mükelleflerin aynı gemide olduğunu hatırlayarak hazırlanmalıdır”.

Doç. Dr. Batı af çıkarılması halinde amaçlananın bütçe açığını kapatmak değil, ekonomik darboğazdan çıkmak olduğunu söylerken affın istenen sonuca ulaşmasının şartlarını şöyle anlattı; “Yapılacak affın istenilen sonuca ulaşabilmesi için sermaye sınıfının vergi borçlarından ziyade tüm vergi borçlarını kapsar mahiyette daha geniş kapsamlı bir af yasası ve dolayısıyla da düşük gelirlerinin, küçük çiftçinin ya da küçük müteşebbisin lehine olacak şekilde daha büyük oranlı af müessesesinin işlemesi ve dolayısıyla da ödemelerin en erken bir sonraki yıl ve makul taksitlerle yapılması gerekmektedir. Aksi durum sadece kişileri devletten borçlu olmaktan kurtarıp bankalara ya da başka finans kurumlarına borçlandıracaktır. Ve istatistiksel olarak da bütçe açığı kapanmış görünecektir.”

af-adi-altinda-birileri-kollanmamali-767658-1.

Bankaya borçlanılmasın

Batı’ya göre bir vergi affıyla bütçe açığı kapatılmak istenirse, vergisini yapılandırmak isteyen mükellefler yine düşük faizli kamu bankası kredilerine başvuracak ve böylece devlete borçlu kalmak yerine bankalara borçlu kalmayı tercih edecekler. Bu durumda ekonomik darboğazdan çıkılmayacak ancak sadece bütçe açığı bir nebze kapanmış görünecek. Vergi uzmanının konuya ilişkin yorumu; “Hem bu açığı hem de yurttaşların kendilerini ekonomik olarak toplama adına çıkarılacak bir vergi affı elbette çözüm yaratabilir. Ancak bu affın kapsamını net çizmek ve “mükelleflerin bu af sonucu ortaya çıkacak ödemelerinin finansmanı nasıl sağlayacağı sorusu” daha da önem taşımaktadır. Sanıyorum yine bu durumda tıpkı kısa çalışma ödeneğinde ya da ücretsiz izin ödemelerinde olduğu gibi emekçinin alın terinden biriktirilen İşsizlik Fonundaki paraların patronlarınmış gibi kullandırılması gibi bir “çözüm” getirilebilir. Buradaki çözüm ise af kapsamında yine özellikle vergi ve SGK prim ödemeleri için kamu bankalarınca borçlandırmak suretiyle yapılandırılacaktır. Bu durum bütçe açığını azaltacaktır elbette ama başka bir tarafta da delik açacaktır” şeklinde oldu.