Jeoloji Mühendisleri Odası’nın raporunda Erzurum’un diri fay hattı üzerinde olduğu belirtildi. Raporda depremin etkisini  en aza indirgemek için diri fayların yerlerinin tespiti için çalışma yapılması gerektiği kaydedildi.

Afetten önce çalışmalar başlamalı

Gökay BAŞCAN

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası, ‘Fay üzerinde yaşayan kentlerimiz: Erzurum Raporu’nu’ yayımladı. Erzurum’da büyük depremler yaşandığı hatırlatılan raporda kent merkezi zeminin alüvyon olduğu belirtildi.

İl merkezi binalarının altından diri fay hattı geçtiği belirtilen raporda, “Erzurum’un 6.5’tan büyük bir olası depremde hem depremin yaratacağı şiddetli sarsıntı hem de yüzey faylanması tehlikesi nedeniyle hasar alması beklenmektedir. Bu durumda en akıllıca yaklaşım yapıların deprem sarsıntısını karşılayacak biçimde kurallara uygun hale getirilmesidir” ifadelerine yer verildi.

PLAN 7 KEZ DEĞİŞTİRİLDİ

Erzurum-Erzincan-Bayburt Planlama Bölgesi 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı’nın 2015’te onaylandığı ve 7 defa değişikliğe uğradığı ifade edilen raporda, çevre planlarında diri fayların dikkate alınmadığına dikkat çekildi.

Raporda Erzurum’dan geçen fay hatlarına ilişkin şu ifadelere yer verildi: “Türkiye Diri Fay Haritası’na göre Erzurum il merkezinin içinden ve güneyinden geçen faylar vardır. Bunlardan güneyde yer alan Palandöken Fay Zonu sol yanal atımlı bir fay olup Palandöken dağı boyunca uzanmaktadır. Kuzeyde yer alan Erzurum Fay Zonu ise birbirine paralel çok sayıda faydan oluşur. Kent merkezinin güneydoğusunda Börekli ve Tuzcu mahallelerinden geçen fay kent merkezine doğu uzanır, saha sonra kuzeydoğuya doğru devam eder.”

ÇALIŞMA YAPILMALI

Raporda Erzurum’da gelecekteki bir olası depremi en az zararla atlatabilmesi için yapılması gerekenler şu şekilde sıralandı:

♦ Erzurum Valiliği veya Erzurum Büyükşehir Belediyesi tarafından kent ölçeğinde uluslararası uygulama örnekleri de baz alınarak mikrobölgeleme çalışmalarının yapılması, mikrobölgeleme çalışması yapılmış yerleşim birimleri var ise bunların yenilenmesi

♦ Mikrobölgeleme çalışmaları kapsamında diri fayların yerinin ve özelliklerinin, farklı disiplinlerden veri girişi ile jeoloji mühendisliği araştırmaları temelinde yapılacak paleosismolojik araştırmalarla net olarak belirlenmesi,

♦ Yukarıdaki çalışma sonuçlarından elde edilecek bilgiler ve diğer edinilecek bilgiler ve diğer afet olasılıkları ışığında Deprem Master Planları’nın hazırlanması,

♦ Deprem master planı dikkate alınarak kentin gelişim ve yerleşim stratejilerinin belirlenmesi gerekmekte olup bu çerçevede aktif fay hatlarının çevre düzeni haritalarına işlenmesi ve aktif fay zonlarının sakınım bantı içinde kalan alanların 1. derece doğal eşik değerler arasına alınması ve bina ve bina türü yapılar için sınırlama getirilmesi,

♦ Nazım ve uygulama imar planlarının çevre düzeni planlarında yapılan bu değişikliklerden sonra gözden geçirilerek, aktif fay hatlarının sakınım batlarının imar planlarına işlenerek yenilenmesi