Afganistan kan ağlıyor
Taliban'dan kaçanların sığındığı Kabil Havalimanı'nda günlerdir can pazarı yaşanıyor. Dün yaşanan izdihamda yedi kişi hayatını kaybetti.

DIŞ HABERLER SERVİSİ
Afganistan halkının Taliban'dan kaçış güzergahı olan Kabil Havalimanı'nda dünyanın gözü önünde yaşanan insani trajedi giderek büyüyor. Taliban'ın bütün kara sınırlarını sivil geçişlere kapatması sonucu Kabil Havalimanı ülkeden çıkmak isteyenler için tek seçenek haline gelirken binlerce kişinin akın ettiği bu bölgede gece gündüz demeden saatlerce bekleyişler, izdihamlar ve can kayıpları yaşanıyor.
İZDİHAM FACİASI
Kabil Havalimanı'nda ABD uçağına tutunmak isterken can verenlerden ABD askerlerine bebek teslim edenlere dek söz konusu çaresizlik görüntüleri dünya kamuoyunda geniş yer bulurken dün de Kabil havalimanına girmek isteyenler arasında çıkan kargaşa ve izdiham sonucu yedi kişi daha hayatını kaybetti, onlarca kişi ezilme tehlikesi atlattı. The New York Times gazetesi, izdiham sırasında iki yaşındaki bir çocuğun hayatını kaybettiğini aktardı. ABD'li bir şirkette tercüman olarak görev yapan genç kadın, gazeteye yaptığı açıklamada, çocuğu, eşi, engelli ebeveynleri, üç kardeşi ve bir kuzeniyle beraber gittikleri havalimanında izdiham sırasında iki yaşındaki çocuğunu kaybettiğini anlattı. Haberde, ismi açıklanmayan genç kadının, "İzdiham yaşanırken yere düştü ve onu kurtaramadım. Yalnızca korku hissettim" dediği belirtildi. Aynı zamanda Almanya'ya doğru giden Amerikan kargo uçağında bir Afgan kadın doğum yaptı.
Amerikan Hava Komutanlığı, anne ve çocuğun sağlık durumunun iyi olduğunu açıkladı.
CAN GÜVENLİĞİ YOK
Havalimanında 15 Ağustos'tan bu yana yaşamını yitirenlerin sayısı 19'a yükselirken ABD, İngiltere ve Almanya ise ülkeden tahliyelerin güvenli bir şekilde yapıldığını savunuyor. Ancak halihazırda 4 bin 500 Amerikan ve 900 İngiliz askerinin bulunduğu havalimanında kalabalığı dağıtmak için havaya ateş açılması sonucu da binlerce kişinin can güvenliği tehlike altında. İngiltere Savunma Bakanlığı, Kabil Havalimanı'ndaki görüntülere yönelik tepkiler üzerine önceki gün yaptığı açıklamada, "Sahadaki koşullar son derece zorlu ancak durumu olabildiğince emniyetli bir şekilde yönetmek için elimizden geleni yapıyoruz" dedi.
ABD ise vatandaşlarına gönderdiği yeni uyarıda, talimat verilmediği müddetçe Kabil Havalimanı'na gitmemelerini istedi. Bölgedeki muhabirler de kaosun yalnızca havalimanında olmadığını, dışarıdaki kalabalıklarda da günlerdir yiyeceğe veya suya erişimi olmayan çocuklu ailelerin bulunduğunu aktarıyor. Ayrıca ABD'nin kesin geri çekilme tarihi 31 Ağustos'a kadar tüm tahliyelerin yapılamayacağı yönünde artan bir endişe söz konusu. Avrupa Birliği'nin (AB) Dış Politika Şefi Josep Borrell de seyahat izinleri olan tüm Afganları 31 Ağustos'a kadar tahliye etmenin "imkansız" olacağını belirtti. Taliban güçleri ise Kabil'de havalimanı çevresinde kontrolü sağlamış durumda. Seyahat belgesi olmayan Afganların havalimanına gidişlerini engelleyen Taliban güçleri, kurduğu geçiş noktalarında sopalarla halka saldırıyor, havaya ateş açıyor. ABD merkezli Los Angeles Times gazetesinden Marcus Yam, Kabil'de onlarca Taliban militanının havaya ateş açtığını, kitlelere nişan aldığını, ülkeden kaçmaya çalışanlara sopalarla ve kırbaçlarla saldırdığını aktardı.
Köktendinci örgüt ele geçirdiği diğer bölgelerde de halka gerici uygulamaları dayatmaya devam ediyor. Afganistan'da yayın yapan Pajhwok haber ajansı, Gazne'de kadınların çalışması ve yerel radyo istasyonlarının müzik çalmasının yasaklandığı bir kararnamenin yayımlandığını duyurdu. Taliban güçleri, 12 Ağustos'ta Gazne eyaletini ele geçirmişti.
***
Penşir'de siyasi durum farklı: Müzakere ve çatışma iç içe
Taliban’ın Afganistan’da tek ele geçiremediği Penşir eyaletinde Tacik askeri lider Ahmed Şah Mesud’un oğlu Ahmed Mesud ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne kaçan Devlet Başkanı Eşref Gani’nin birinci yardımcısı Emrullah Salih öncülüğündeki direniş sürüyor. Taliban güçlerinin önceki gün Penşir’e bağlı Baglan’da ele geçirdiği üç bölge direnişçi güçler tarafından geri alındı. Penşir direnişini başlatan Ahmed Mesud ise Suudi merkezli yayın Şark’ul Avsat’a verdiği röportajda, Taliban güçleriyle görüştüklerini doğrularken “Penşir direnen tek bölge ve biz dimdik ayaktayız. Tıpkı seksenlerde Sovyetleri ve doksanlarda Taliban’ı yendiğimiz gibi. Taliban’la temaslarımız var, ortak temsilcilerimiz birkaç kez birbiriyle görüştü ancak bize zorla dayatılan hiçbir şeyi yapmayacağız” dedi. Mesud, “Taliban ile siyasi müzakereler yoluyla kapsayıcı bir hükümet kurmaya hazırız, ancak kabul edilemez olan, aşırılık ile karakterize edilmiş bir Afgan hükümetinin kurulmasıdır. Bu sadece Afganistan için değil, bölge ve tüm dünya için ciddi bir tehdit” diye konuştu. Rusya’nın Kabil Büyükelçisi Dimitry Jirnov ise Taliban temsilcilerinin Kabil Büyükelçiliği’ni ziyaret ederek kendilerinden Penşir’deki direnişçilere “barışçıl çözüm” mesajını iletmelerini istediğini söyledi. Rusya’nın resmi haber ajansı TASS’ın haberine göre Jirnov, “Bizden Rusya’nın Penşir liderlerine ve halkına şu mesajı iletmesini istediler: Taliban şimdiye dek Penşir’e güç kullanarak girmek için tek bir girişimde bulunmadı. Siyasi bir anlaşma ile barışçıl bir çözüm bulmayı umuyor, kan dökülmesini istemiyoruz” diye konuştu.