Oslo’ya giden Taliban heyeti, kadın haklarıyla ilgili kimi vaatlerde bulunsa da Afganistan’da kadınların hak ve özgürlükleri saldırı altında.

Afganistanlı kadınlar güvencesiz

Peoples DISPATCH

Taliban heyeti 23-25 Ocak tarihlerinde Oslo’daydı. Bir dizi batılı diplomatla ve insan hakları kuruluşlarıyla karşılıklı görüşmeler yapıldı. Taliban’ın Afganistan’da kontrolü ele geçirdikten sonra yaptığı ilk Avrupa ziyaretiydi. Görüşmeler üç gün sürdü. Ülkede ekonomik kriz giderek kötüleşiyor ve milyonlarca insan açlık ve yoksulluk ile mücadele ediyor. Toplantılar esnasında kadın hakları da önemli bir başlık olarak öne çıktı fakat Afganistan’daki duruma bakılırsa yakın zamanda bir iyileşme yaşanması olası görünmüyor.


WASHINGTON PAZARLIK GÜCÜNÜ ARTIRIYOR

Taliban için Oslo görüşmelerinde temel öncelikler, meşruiyet kazanmak ve ekonomik destek talep etmekti. Taliban hükümetini resmen tanıyan bir ülke henüz yok. Buna rağmen, Taliban Oslo’ya “davet edilmiş” olmasını kendi amaçları için olumlu bir gelişme olarak görüyor. Taliban’ın Dışişleri Bakanı Amir Khan Muttaqi görüşmelerden sonra “Norveç’in bize bu fırsatı sunmuş olması başlı başına anlamlı çünkü dünya ile aynı sahneyi paylaşıyoruz” dedi.

Bilhassa Amerika Birleşik Devletleri (ABD) olmak üzere tüm batılı güçler, bu toplantıyı ileriki temasların başlangıcı olarak görüyorlardı. Gözlemcilerin aktardıklarına göre Afganistan’dan çekilen ABD, bölgedeki değişimin Çin’e ve İran’a avantaj sağlamaması için gerekeni yapmaya hazır. Taliban yönetimi ele geçirdikten sonra ABD, 10 milyar dolar değerinde Taliban varlığına el koymuştu. Bu da süreç içerisinde ABD’ye pazarlık gücü kazandırıyor. 26 Ocak Çarşamba günü Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne hitap eden BM Genel Sekreteri Antonio Guterres üye ülkelere seslendi ve Afgan ekonomisi üzerinde baskı oluşturan ve insani yardım faaliyetlerini engelleyen ‘önlemlerin’ askıya alınmasını talep etti.

Guterres, Taliban’ın kadın ve çocuk haklarına saygı göstermesi gerektiğinden söz etti. Oslo’da yapılan görüşmelerin ilk gününde Taliban çeşitli insan hakları kuruluşlarıyla ve kadın temsilcileri ile görüştü. Görüşmelere katılan kadın hakları savunucusu Hamila Afghani de görüşmeleri ‘aradaki buzları eriten’ olumlu temaslar olarak tarif etti ve Taliban’ın iyi niyet gösterdiğinden söz etti. Taliban, kız çocuklarının Mart sonunda okula dönebileceğini duyurdu.

EYLEM YAPAN KADINLAR ZORBALIKLA KARŞILAŞTI

Fakat Taliban’ın bu tür sözleri ve taahhütleri, Afganistan’da hak talepleriyle eylemler yapan ve bu yüzden cezalandırılan kadınların durumunu yansıtmıyor. Basında çıkan haberlere göre 19 Ocak günü Tamana Zayrab Paryani ve Parwana Ibrahimkhel isimli iki kadın kaçırıldı. Paryani’nin üç kız kardeşi de kaçırılanlar arasındaydı. Bu kadınlar 16 Ocak günü yapılan eyleme katılmış, eğitim ve çalışma hakkı talep etmişlerdi. Tesettür zorunluluğuna da karşı çıkıyorlardı. Eylemcilere elektroşok cihazları ve biber gazıyla müdahale eildi. Eylemciler aynı zamanda 2 Ekim gününden beri kayıp olan Alia Azizi’nin serbest bırakılmasını talep ediyorlardı.

Kadınların tutuklandığı haberi yayınlanmadan önce Aamaj News isimli Twitter hesabı bir video yayınlamıştı. Videoda Paryani’nin zor durumda olduğu görülüyor ve arkasındaki eylemci kadınların çığlıkları duyuluyordu.

Oslo görüşmeleri esnasında Afgan hak savunucusu Hoda Khamosh Taliban Dışişleri Bakanı’na, “Kabil’i hemen aramasını ve kadınların derhal serbest bırakılmasını talep etmesini” söyledi. Yayınlanan haberlere göre Dışişleri Bakanı Muttaqi kadınların tutuklanmasının “Taliban içindeki bazı olumsuz bileşenlerden” kaynaklanıyor olabileceğini ve durumu araştırdıklarını söyledi.

TALİBAN TUTUKLAMA OLAYINI YALANLIYOR

Diğer yandan Taliban sözcüsü Suhail Shaheen BBC’ye verdiği röportajda tutuklanma olayının “sahte” olduğunu ve bu kişilerin ülke dışına sığınma başvurusu yapma istediğinde olduklarını öne sürdü. BM Genel Sekreteri Guterres de kadınların serbest bırakılmasını talep etti.

16 Ocak günü yapılan eylemin benzerleri her gün yaşanıyor. Örneğin, 17 Ocak günü bir araya gelen kadınlar Kadın Bakanlığı’nın tekrar açılmasını talep ettiler. Bakanlık Taliban’ın yönetimi ele geçirmesiyle kapanmış ve yerine Ahlaksızlığın Önlenmesi ve Erdem Bakanlığı kurulmuştu.

Benzer bir eylem 11 Ocak günü Kabil’de yapıldı. Yeni bakanlığın her yere astığı, “tesettürün önemini” anlatan posterleri protesto ediyorlardı. Tüm eylemlere rağmen Taliban’ın kadınların taleplerine yanıt verme niyetinde olmadığı görülüyordu.

Yaşananlar hesaba katıldığında anlaşılıyor ki kadın hakları Oslo’da önemli bir gündem maddesi olsa da, Afganistanlı kadınlar için gerçek değişim ihtimalin halen zayıf görünüyor.

Peoples Dispatch'ten çeviren Fatih Kıyman