Yaklaşık iki yüz seksen milyon yıl öncesinden günümüze erişebilen ağaçlar ‘sınıfından’ ginkgolar için ‘şapka çıkartmayacak’ çok az kişi var. Peter Crane de onlardan birisi olsa gerek. Öyle olmasaydı, yalnızca bu ağaç cinsi için yaklaşık dört yüz sayfalık son derece kapsamlı bir araştırma yapar mıydı?

Ağaçlar yalnızca ağaç mıdır?

Doç. Dr. Yücel ÇAĞLAR

Bana kalırsa değil. Ne var ki çoğu kişinin yalnızca ağaç olduğunu düşündüğünü gözlemliyorum. Bu düşünce her durumda doğru değil. Bir kez cinsi ya da türü, yaşı, boyutları, biçimi, görünümü, yersel konumuyla tarihsel, toplumsal ya da kültürel önemi vb yönlerden özel anlamlar taşıyan ağaçlar var. Örneğin İslâm ve Türk söylencelerinde geçen ‘Vak Vak Ağacı’nı anımsarsınız; Sümer söylencesindeki Humbaba’nın sedir ya da Bereket Tanrıçası Demeter’in görkemli meşe ağacını, ‘Hayat Ağacı’ ya da Nâzım’ın şiirinde geçen ceviz yahut Zeki Müren’in “koklamaya kıyamadığı” manolya ağacını…

Ancak yaklaşık iki yüz seksen milyon yıl öncesinden günümüze erişebilen ağaçlar ‘sınıfından’ ginkgolar için ‘şapka çıkartmayacak’ çok az kişi var. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Yale Üniversitesi Ormancılık ve Çevre Bilimler Fakültesi’nin ‘kıdemli’ araştırmacılarından Peter Crane de onlardan birisi olsa gerek. Öyle olmasaydı, yalnızca bu ağaç cinsi için yaklaşık dört yüz sayfalık son derece kapsamlı bir araştırma yapar mıydı? Haydi o yapmış diyelim: 2013’te yayımlanan bu araştırmayı İngilizceden dilimize kazandıran ‘elektrik ve elektronik mühendisi’ kökenli Sayın Şule Ölez’e, yanı sıra, böyle bir araştırmayı yayımlayan Ginko Bilim Yayınevi’ne ne demeli? İnsanlığın Covid-19’dan kıvrandığı şu günlerde hem Ölez’in hem de Ginko Bilim Yayınevi’nin bu girişimi sözcüğün tam anlamıyla kutlanması gereken bir gözükaralık örneğidir. Peter Crane’in özgün anlatımı ve Şule Ölez’in yetkin çevirisiyle tanırsanız ginkgoları siz de çok seveceksiniz sanırım.

Bu sanıyla Şule Ölez’e sordum:

Neden ginkgolar, yanı sıra, neden Peter Crane’in Ginkgo, -Zamanın Unuttuğu Ağaç- başlıklı kitabı? Öyle ya, ginkgolar ne yazık ki ülkemizde hak ettiğince tanınmıyor, dolayısıyla parklarda bahçelerde yer verilmiyor.

Ginkgo çok sık rastlamadığımız bir ağaç türü. Ginkgo Türkçe ve İngilizceye duyduğum ilgi ve sevgi ile bitkilere olan hayranlığımın kesişim noktası oldu. Ginko Bilim’in böyle bir kitap için çevirmen aradığını öğrenince bir cesaret kolları sıvadım; ‘bir cesaret’ diyorum, çünkü kitabın geniş kapsamı ve hacmi biraz göz korkutucuydu, özellikle de ilk kez kitap çevirecek bir kişi için.

Ankara’da Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği yaklaşık 30 yıldır ağaçları daha çok bitkibilimsel özellikleriyle tanıtan, herkese açık, ücretsiz eğitsel etkinlikler düzenliyor. Çok da ilgi görüyor. Ancak böyle de olsa ağaçların toplumsal, tarihsel, kültürel, estetik vb özellikleri de ilgi görüyor mu?
Etkinlikte ağaçların biyolojik, fizyolojik ve ekolojik özelliklerinin yanı sıra halk kültüründeki yeri de anlatılıyor. Hem teorik hem de uygulamalı olarak verilen bu okulların katılımcılarda çok büyük farkındalık yarattığına inanıyorum. İnsana umut veren bu tür etkinlikler yaygınlaştırılılmalı çünkü adını bildiğiniz, tanış olduğunuz her şeyi korumaya, kollamaya çalışırsınız.

Olası okurlar kitabın kapsamına ilişkin önbilgileri sizden almak ister sanırım.

Ginkgo yaklaşık 280 milyon yıldan beri varlığını sürdürmesi, Ginkgophyta bölümüne ait yaşayan tek tür olması, zarif yaprakları ve yenebilir fındıksı meyveleriyle insanları büyüleyen bir ağaç. Bu özellikleriyle birçok kültürde kendine yer bulmuş; tapınak bahçelerine dikilmiş, yaprakları sanat eserlerinde ve bitkisel ilaç yapımında, fındıksı meyveleri yemeklerde, adı ise her alanda kullanılagelmiş.

Peter Crane kitabında ginkgoyu biyoloji, botanik, jeoloji, arkeoloji, coğrafya, tarih, etimoloji, kimya, sanat ve sosyal bilimler gibi birçok disiplin açısından inceleyip anlatıyor. Ağacı her yönüyle tanıtıyor. Bu arada da dünya tarihi ve kültürleriyle bahçecilik hakkında öyküler anlatıyor, doğayla ilişkimizi tartıyor.

Kitabın son derece kapsamlı olduğunu söylemiştiniz. Sanırım ülkemizde bir benzeri yok. Böylesine kapsamlı bir kitabı Türkçeleştirmek kolay olmasa gerek...

Evrim Ağacı’na yaptığım çeviriler ve derneğin düzenlediği okullar sayesinde kitapta kullanılan terimlere çok da uzak değildim. Yine de kitabın çevirisi sürecinde birçok disiplinle ilgili pek çok basılı veya çevrimiçi sözlük, kitap ve kaynaktan yararlandım. Bazı terimleri çevirirken zorlandım. Kimi Türkçe terimler İngilizce karşılığının okunuşu şeklinde yerleşmiş olduğu için (örneğin çört) onları -hiç istemediğim halde- öyle kullanmak zorunda kaldım, kimi botanik ve ormancılık terimlerinde (örneğin fındıksı meyve) dernekteki eğitmenlerimizin ve arkadaşlarımızın görüşüne başvurdum. Kitabın ana metninin hemen arkasındaki yaygın bitki adlarının Türkçe karşılıklarında da desteklerini esirgemediler. Çevirdiğim bölümleri emekli öğretmen olan annem ve kendisi de bir çevirmen olan çok sevgili bir arkadaşım okuyup görüşlerini ilettiler.

Kitabın her bölümünün başındaki alıntılar Türkçede de yayınlanan bir kitaptansa mümkün olduğunca o kitaptaki çevirisini aldım. Kitabın başındaki Goethe’nin Ginkgo biloba adlı şiirini İngilizce Edebiyat Çevirisi Atölyesi’ndeki hocamız çevirdi. Biliyorsunuz şiir çevirisi bambaşka bir alan; yine de dayanamayıp Nemerov’un şiirini ben çevirdim.

Yayınevinin de özenli çalışması işleri çok kolaylaştırdı. Kitaba katkı sağlayan herkese buradan da teşekkür ederim.

Böylesi konular olası okurların önbilgiye sahip olmasını gerektirir. Peter Crane görsellerle, sonunda yer verdiği açıklayıcı bilgilerle, son derece varsıl kaynakçasıyla bu gereği en aza indirmiş. Türkçeleştirilmesiyse okunmasını daha da kolaylaştırmış. Bu kolaylığı daha da artıracak okuma önerileriniz olur mu?

Kitaplığımdan birkaç örnek vereyim: Ağaçlar (Hermann Hesse), Alıç Ağacı ile Sohbetler (Hikmet Birand), Ankara’nın Ağaç, Ağaççık ve Çalıları (Ahmet Demirtaş), Arzunun Botaniği (Michael Pollan), Bitkilerin Bildikleri (Daniel Chamovitz), Bitkilerin En Güzel Tarihi (J. M. Pelt, M. Mazoyer, T. Monod, J. Girardon), Bozkır (Anton Çehov), Darwin’in En Güzel Bitkileri (Ken Thompson), Dünyaya Orman Denir (Ursula K. LeGuin), Eski İstanbullu Ağaçlar (Volkan Yalazay), Evrenin Karanlığında Evrimin Işığı (Haz. Çağrı Mert Bakırcı), Türkiye Bitkileri Listesi (Ed. Adil Güner), Türkiye’nin Ağaç ve Çalıları (Ed. Prof. Dr. Ünal Akkemik), Türkiye’nin Ağaçları ve Çalıları (Necati Güvenç Mamıkoğlu), Walden, Ormanda Yaşam (Henry David Thoreau).