Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu'ndan yapılan açıklamaya göre Temmuz ayında 32 kadın ateşli silah, kesici alet, kimyasal maddeyle ve boğularak, yüksekten atılarak, darp edilerek erkekler tarafından katledildi.  Ağustos ayının başından beri en az 12 kadın vahşice öldürüldü.

Ağustos'un ilk üç haftasında 12 kadın katledildi

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu, "Ağustos ayının başından beri en az 12 kadın vahşice öldürüldü," bilgisini vererek "Öncesinde failini 35 kez şikayet etmesine rağmen aynı fail tarafından vurularak öldürülen 16 yaşındaki çocuğun hesabını kim verecek?" diye sordu.

Federasyonun açıklamasında şunlar kaydedildi:

"Ülkenin her yerinden vahşice işlenmiş kadın cinayetleri haberlerinin gelmediği gün yok. Temmuz ayında 32 kadın ateşli silah, kesici alet, kimyasal maddeyle ve boğularak, yüksekten atılarak, darp edilerek erkekler tarafından katledildi. Ağustos ayının başından beri en az 12 kadın vahşice öldürüldü. Öncesinde failini 35 kez şikayet etmesine rağmen aynı fail tarafından vurularak öldürülen 16 yaşındaki çocuğun hesabını kim verecek? Eşini öldürüp sosyal medya hesabından gururla paylaşım yapan kadın katillerini cesaretlendiren, ‘’Mevcut yasalar yeterli , İstanbul Sözleşmesi’ne gerek yok’’ diye bas bas bağıran, şiddeti özendiren, koruma kararlarının ihlal edilmesini görmezden gelerek yaptırım uygulamayan, failleri her aşamada aklayan zihniyet ve destekçileri ; her geçen gün daha çok kadının ölmesine neden oluyor. Kağıt üzerinde kalan ve korumayan ‘’koruma kararları’’ kadınların hayatına mal oluyor. Önleme politikalarının yok edildiği bu süreçte kadınların katledilmesine göz yumuluyor, cezasızlık politikasıyla failler cesaretlendiriliyor. Eğer İstanbul Sözleşmesi ve koruyucu, önleyici tedbir kararları uygulansaydı bir çok kadın hayatta olacaktı.

Kadınlar kimsenin malı, namusu değildir. Kadınların hakları, karar alma yetileri, toplumun ve çalışma yaşamının her alanında eşit bireyler olarak var olmaları mücadelemiz devam edecektir.

İstanbul Sözleşmesi Bizim! İstanbul Sözleşmesi Yaşatır! İstanbul Sözleşmesi’nden Vazgeçmiyoruz!"