AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Bosna Hersek ziyaretinde uçağında poz veren gazeteciler arasında yer alan Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, kendisini eleştirenlere “Hadi len oradan” yanıtı verdiğini söyledi. Hakan, bugünkü köşesinde, uçakta verilen fotoğraftan sonra bir kıyametin koparıldığını ifade ederek, “Taraftarlarından herhangi biri uçağa davet edilse ‘Cumhurbaşkanı çok müthiş bir açılım yaptı’ diye yorumlayacak ne kadar […]

Ahmet Hakan, Erdoğan’ın uçağına binmesini böyle savundu: Hadi len oradan

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Bosna Hersek ziyaretinde uçağında poz veren gazeteciler arasında yer alan Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, kendisini eleştirenlere “Hadi len oradan” yanıtı verdiğini söyledi.

Hakan, bugünkü köşesinde, uçakta verilen fotoğraftan sonra bir kıyametin koparıldığını ifade ederek, “Taraftarlarından herhangi biri uçağa davet edilse ‘Cumhurbaşkanı çok müthiş bir açılım yaptı’ diye yorumlayacak ne kadar gazeteci ve siyasetçi varsa, uçağa davet edilen ben olunca… ‘Yalaka’ falan diye hakaretler yağdırıyor. Ben de ne yapıyorum? Tabii ki ‘Hadi len oradan’ deyip de geçiyorum” dedi.

Ahmet Hakan’ın yazısının ilgili bölümü şöyle:

TA üç buçuk yıl önceydi. Ahmet Davutoğlu başbakandı… Daha 15 Temmuz bile olmamıştı… Yeni sistem devrede değildi.

İşte o dönemde… İktidara yapılan haksız eleştirileri ve muhalefetin yanlışlarını konu edince… Bana karşı yine bir kampanya başlatmışlardı, ‘Dönek’ falan diye… Ben de oturmuş ‘Döneklik Manifestosu’ diye bir yazı yazmıştım… Yazıda birçok unsurun yanında… ‘Benim bu tavrım, Erdoğan’ın ya da Davutoğlu’nun uçağına binmek için değil hakkaniyet adınadır’ anlamında ‘Erdoğan’ın ya da Davutoğlu’nun uçağına asla ve kat’a binmem’ diye yazmıştım.

Aradan geçen süre içinde neler olmuş neler?

Davutoğlu başbakanlığı bırakmış, Binali Yıldırım başbakan olmuş, 15 Temmuz yaşanmış, referandum yapılmış, yeni sisteme geçilmiş, AK Parti ile MHP ittifak yapmış falan…

İşte buna rağmen tek dertleri ‘Hiçbir gazeteci arada kalmasın, herkes tarafını seçsin, arada kalan gazeteci istemiyoruz’ olan kutuplaştırma arsızları, benim o yazımı tarihinden ve bağlamından koparıp tek mesele haline getirmeye çalıştılar.

Benim için ise son durum şudur: Her şeye rağmen sonuna kadar arada kalmaya devam!”