Ahmet Türk'ten adaylık sinyali: Partim ihtiyaç duyarsa görevden kaçmam

Kürt siyasetinin önemli isimlerinden HDP’li Ahmet Türk, yerel seçimlerde adaylığı düşünüp düşünmediği sorularına, “Partim böyle bir ihtiyacı duyarsa o görevden kaçmam” yanıtını verdi. Türk, AKP'nin kayyum olarak atadığı isimleri belediye başkan adayı olarak göstermesini de eleştirdi.

Sputnik'ten Yurdagül Şimşek'in haberine göre, HDP grup toplantısı için TBMM'ye gelen Ahmet Türk, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Türk, yerel seçimlerde yeniden adaylığı düşünüp düşünmediğine ilişkin sorular üzerine şöyle konuştu:

"Şu an bir şey söyleyemem sonuçta partimin takdiridir. Uygun görürse görevden kaçmam. 40 yıldır siyasetin içindeyim. Siyaseti halkıma hizmet etmek için yaptım. Bugün eğer partimin böyle bir talebi varsa bu talebi yerine getirmeye hazırım ama bireysel olarak bakarsanız geldiğim yaştan sonra siyaseti çok fazla da düşünmüyorum. Ama partim böyle bir ihtiyacı duyarsa o görevden kaçmam."

‘HALKIN İRADESİ HİÇE SAYMA ANLAMINA GELİR'

Ahmet Türk, AKP'nin HDP'li belediyelere atanan kayyumları belediye başkan adayı ilan etmesini de eleştirdi. Türk, "Halkın iradesini hiçe sayma anlamına gelir. İsmini yerel seçimler koyuyoruz, ama o ile yerelle ilgisi olmayan insanları, devletin memurunu atıyor. Şimdi demokrasilerde böyle bir şey görülmemiş. Gerçekten demokrasiden gittikçe uzaklaşan bir Türkiye, diktatörleşen bir Türkiye ve halkın iradesini hiçleştiren bir Türkiye'de yaşıyoruz" diye konuştu.

'KÜRTLERDEN UZAKLAŞAN SİYASET DEMOKRASİ GETİRMEZ'

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmeye ilişkin soruları da yanıtlayan Türk, görüşmede ittifaktan çok gelecekle ilgili neler yapılacağı üzerinde durduklarını söyledi. Türk, şunları söyledi:

"İttifaktan çok gelecekle ilgili neler yapmalıyız. Demokratik değerler etrafında nasıl yeni bir geleceği oluşturabiliriz. Bu ceberut anlayıştan kurtulmak için neler yapmamız gerekir, bize düşen görev ve sorumluluklar nelerdir konuları tartıştık. Türkiye'de Kürtleri ötekileştiren, Kürtlerden uzaklaşan bir siyaset asla Türkiye'ye demokrasi getiremez. Kendilerini de gözden geçirsinler biz de kendimizi gözden geçirmek zorundayız. Gelecekle ilgili projelerle ilgili Türkiye'nin değişim dönüşümünü sağlamaya yönelik artık demokratik bir güç birliğine ihtiyaç olduğunu ifade etmeye çalıştım."