Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Tolga Sütlü, Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü'ne dava açtı. Sütlü, görev süresinin uzatılmaması, yeniden atanmasının uygun görülmemesi ve görevine son verilmesine ilişkin işlemin yürütmesinin durdurulmasını talep etti.

Akademisyen Tolga Sütlü’den Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü'ne dava

Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Tolga Sütlü, Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci İnci’nin kendisini asılsız gerekçelerle ve hukuksuz bir şekilde işten çıkardığı gerekçesiyle Rektörlüğe dava açtı.

Sütlü dava dilekçesinde görev süresinin uzatılmaması, yeniden atanmasının uygun görülmemesi ve görevine son verilmesine ilişkin işlemin yürütmesinin durdurulmasını ve iptalini isterken, yoksun kaldığı tüm maaşlarının ve parasal haklarının yasal faizi ile ödenmesini ve tüm özlük haklarının iadesini talep etti.

Sütlü’nün 9 Kasım günü mahkemeye sunduğu dava dilekçesinde, İsveç’teki soruşturmayı yürüten Karolinska Enstitüsü Rektörü'nün açıklamaları da yer alıyor. Açıklamaya göre Karolinska Enstitüsü, makalelerde imzası olan toplam 43 araştırmacının kişisel olarak ne kadar sorumlu olduklarını en detaylı şekilde belirlemek amacıyla üç kategori belirlediği görülüyor. Bu kategoriler “bilimsel suistimalden sorumlu”, “kabahatli” ve “bilimsel suistimalden sorumlu ya da kabahatli değil” şeklinde.

"İŞİME SON VERMEK İÇİN HAKLI SAYILABİLECEK BİR SEBEP YOK"

Davaya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Sütlü, şunları söyeldi: "İşime son vermek için akademik başarısızlığım veya disiplin cezası gibi hiçbir haklı sayılabilecek sebep yok. Tek sebep olarak söyledikleri İsveç’teki soruşturmada ceza aldığım ve bunu maksatlı olarak sakladığım. İkisi de yalan. Zaten saklayacak bir şey yoktu ama ben de hiçbir şeyi saklamadım. Soruşturma sonucu çıktığı gün o zaman çalışmakta olduğum Sabancı Üniversitesi’nin rektörüne iletmiştim mesela. Saklamak isteyen insan böyle davranır mı? Aynı şekilde Boğaziçi Üniversitesi’ne iş başvurum sırasında da bu soruşturmayla ilgili tüm bilgileri açıklıkla paylaştım."

Sütlü, şöyle devam etti: "Şimdi ise beni "bilgi gizleme, hile, gerçeğe aykırı beyan, idareyi haberdar etmeme” gibi suçlar isnat ederek işten çıkardılar. Buna karşı bana hiç bir savunma hakkı vermedikleri için hakkımı mahkemede aramak zorunda kalmış durumdayım. Gazete haberleri üzerine başlatılan bir inceleme sonrasında bu sonuca varmışlar. Bu nasıl bir incelemeyse, ne benim bir ifademi aldılar, ne bölümüme sordular, ne o dönemin dekanına, rektörüne, ne eski iş yerim Sabancı Üniversitesi’ne, ne de soruşturmayı yapan Karolinska Enstitüsü’ne. Tek kaynakları Akşam ve Yeni Şafak gazetelerindeki ısmarlama haberler.
Bu iftiraları ve hukuksuzlukları neden yaptıkları belli."

"Akademik performansıma dair bir kulp bulamadıkları için böyle iftiralarla üniversiteden uzaklaştırmaya çalışıyorlar" diyen Sütlü, "Bu attıkları iftiralara kendileri dışında kim inanıyor, inanacak bir hakim bulabilecekler mi merakla bekliyorum. Benim derslerimdeki, araştırmadaki performansım, üniversiteme katkım bellidir. Daha 2020 senesinde TÜBİTAK’tan 3 milyon TL’lik proje desteği almışım, buradan 500.000 TL Boğaziçi Üniversitesi’ne kurum katkı payı olarak kazandırmışım. Boğaziçi Üniversitesi’nde işe girerken, TÜBİTAK’la bu destek sözleşmelerini imzalarken hep güvenlik soruşturmalarından geçmişim. 2018’de çıkan bu soruşturma sonucundan hiç kimse haberdar değilmiş de Naci İnci bunu şimdi, Akşam gazetesinde yayınlanan imzasız bir haber üzerine keşfetmiş öyle mi? Genç bir akademisyene, sırf kendisine muhalif diye, bu çamuru atan Naci İnci’yi kamuoyunun vicdanına havale ediyorum" ifadelerini kullandı.

NE OLMUŞTU?

Sütlü’nün 13 Eylül 2022 tarihinde yenilenmesi gereken görev süresi, akademik değerlendirmeler sonucunda Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölüm kurulu tarafından olumlu bulunmuş olmasına, ardından Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanlığınca tayin edilen jüri tarafından yapılan değerlendirme sonrasında Fakülte Yönetim Kurulu tarafından da kabul edilmiş olmasına rağmen Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü tarafından uygun görülmeyerek atama süresi yenilenmemiş ve üniversite ile ilişiği kesilmişti.

Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü, 28 Ekim’de konuyla ilgili bir açıklama yayımlamış ve Dr. Tolga Sütlü’nün 2011 yılında yer aldığı bir çalışmadan sonra açılan soruşturmada kabahatli bulunduğu bilgisini sakladığını, bu soruşturma sonucunda geri çekilen bilimsel çalışmanın insan sağlığı üzerinde doğurduğu/doğurabileceği olumsuz neticeler sebebiyle Sütlü’nün üniversitede göreve devam etmesinin uygun görülmediğini bildirmişti.

Bahsi geçen soruşturma Nobel Tıp Ödüllerini veren kurum olarak tanınan Karolinska Enstitüsü’nde 2011 yılında yapılan bir araştırmayla ilgili olarak 2014-2018 yılları arasında yürütülmüş ve tüm dünyada bilimsel kamuoyu tarafından yakından takip edilmişti. O dönemde araştırmanın laboratuvar ekibinde bir doktora öğrencisi olarak görev alan Sütlü de soruşturmaya tabi tutulan ve suçsuz bulunan akademisyenlerden biriydi.

Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü, rektörlüğe Dr. Tolga Sütlü’nün atamasının yenilenmemesiyle ilgili itirazını bir dilekçe ile Rektörlüğe iletmiş ve Sütlü'nün işe alım sürecinde, mümkün olabilecek tüm saydamlık ve açıklıkla Sütlü’nün geri çekilmiş̧ makalesi ve hakkında yürütülen soruşturma raporu ile ilgili tüm bilgilerin, bölüm kurulunda tartışılmış̧ olduğunu, bu konunun Fen-Edebiyat Fakültesi Yönetim Kurulunda da görüşülmüş ve Dr. Sütlü'nün işe alım sürecini etkileyecek bir unsur olmadığına kanaat getirilmiş olduğunu belirtmişti.

Molekelüler Biyoloji ve Genetik Bölümünün, Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğüne sunduğu dilekçede Rektörlüğün Sütlü’nün üniversitenin yetkili kurul ve makamlarından bilgi sakladığı yönündeki iddialarının gerçeği yansıtmadığı da ifade edilmişti.