Vakıf üniversitesi emekçilerinden oluşan VÜDAM, pandemide derinleşen hak gasplarını duyurmak için yola çıktı. VÜDAM üyeleri, “Baskıları, hak ihlallerini ve uygulanan mobbingi duyurmak adına yola çıktık” dedi.

Akademisyenler baskıya, ihlale ve mobbinge karşı bir araya geldi

Meral DANYILDIZ

Vakıf üniversitesi emekçilerinin, yaşadıkları hak gasplarını kamuoyuna duyurmak amacıyla örgütlendiği Vakıf Üniversiteleri Dayanışma Meclisi (VÜDAM) yola çıktı.

Öncelikli olarak İstanbul’da örgütlenen ve ülkenin dört bir yanından katılımcılara açık olan VÜDAM, vakıf üniversitelerindeki tüm emekçileri örgütlenmeye davet ediyor.

TÜRKİYE’NİN HER YERİNDEN KATILIMA AÇIĞIZ

Meclis tipi yapılanmayı esas alan VÜDAM üyeleri, bir sözcü veya başkanları olmadığını dile getirerek hep birlikte BirGün’ün sorularını yanıtladı. Eğitim emekçileri, yola çıkma süreçlerini şöyle aktardı: “Vakıf Üniversiteleri Dayanışma Meclisi’nin bagajında daha önce vakıf üniversitelerinde verilen mücadeleler ve kazanımlar da yer alıyor. Yakın geçmişimizde Bilgi Üniversitesi’ndeki sendikalaşma süreci var, Koç Üniversitesi Dayanışması var. Ama tabii bizim kendimize özgü koşullarımız da var. 2019’un Ocak ayında Akademisyen Ceren Damar, odasında erkek öğrenci tarafından öldürülmüştü. Bunun üzerine vakıf üniversitelerinde tepki koyacak bir oluşuma duyulan ihtiyaç vurgulanmıştı. 2020’nin Eylül’ünde Nişantaşı Üniversitesi’nde ise telefonla okul tanıtımı yapmak istemeyen eğitimciler ücretsiz izne çıkarıldılar. Ama Nişantaşı’nda yaşanan bu olay oraya has bir durum değildi çünkü birçok vakıf üniversitesinde hem ücretsiz izin hem de Kod-29 adeta fırsat bilinerek işçi kıyımına dönüştürüldü.”

Vakıf üniversitelerinin tamamen ticari işletme mantığıyla çalıştığını belirten VÜDAM üyeleri, tüm bu haksızlıkların yola çıkma süreçlerinde etkili olduğunu kaydetti ve ekledi: “Nişantaşı Üniversitesi’nde arkadaşlarımız eylül ayından beri yarım maaş alıyorlar. Hatta bir ay da ücretsiz izne çıkarılan hocalar oldu. KÇÖ’ler, ücretsiz izinler cezalandırılma amacı olarak kullanılmaya devam ediyor. Bu süreç ve tüm bu yaşananlar mücadele hattını güçlendirdi. 2020 yılında Eğitim Sen 6 No’lu Şube’de bir toplantı gerçekleşti. Bu toplantıda vakıf üniversitelerinde çalışanların sıkıntılarını raporlaştırmak ve birlikteliği sürdürmek yönünde eğilim vardı. Bu toplantı ve öncesindeki süreçle birlikte vakıf üniversitesi emekçilerinin karşılaştıkları baskılar, hak ihlallerini kamuoyunda duyurmak adına yola çıktık.”

VÜDAM, taleplerini ise şöyle sıraladı:

► Bu süreçte işten çıkarılan tüm arkadaşların işlerine iade edilmeleri ve hak kayıplarının giderilmesi,

► Ücretsiz izin uygulamasının sona erdirilmesi. Çalışanın talebi olmadığı sürece bunun yasaklanması,

► Eşit işe eşit ücret ilkesinin uygulanması.

► Eğitim emekçilerinin aşılanması,

► Öğretim elemanlarının tanıtım faaliyetlerinde, çağrı merkezi çalışanı gibi, sosyal medya üzerinden paylaşım yapmaya zorlanması gibi uygulamalara son verilmesi ve öğretim elemanlarının görev tanımlarının belirginleşmesi,

► İdari akademik faaliyetler için yeterli sayıda personel istihdam edilmesi,

► Üniversite çalışanlarına yönelik her türlü baskı ve mobbing uygulamasına son verilmesi,

► Üniversitedeki tüm bileşenlerin karar alma süreçlerine dahil olması,

► Anayasal bir hak olan örgütlenme hakkının vakıf üniversitelerinde de güvence altına alınması.