Siirtli akaryakıt istasyonu işletmecisi İsmail Ensarioğlu, art arda gelen zamlara isyan etti. Ensarioğlu, "Benim umudum kalmadı çünkü zarar var. Her bir petrolcü 20 bin lira zarar ediyor bir petrolden. Aylık 20 bin lira zarar ediyor. Mesela ben 5 bin lira elektrik tüketim parasını veriyordum ayda. Şimdi 12 bin lira gelmiş. Kazancım ne olmuş aynı. Aynı kazançla bu zararı ben nasıl kapatayım. Bu gidişle hepimiz iflas edeceğiz" diye konuştu.

Akaryakıt istasyonu sahibi: Bu gidişle hepimiz iflas edeceğiz

Vatandaşlar da taksiciler de istasyon sahipleri de akaryakıta art arda gelen zamlardan şikayet ediyor. Akaryakıta gelen zamlara ve artan maliyetlere tepki gösteren Siirtli akaryakıt istasyonu işletmecisi İsmail Ensarioğlu, "Benim umudum kalmadı çünkü zarar var. Her bir petrolcü 20 bin lira zarar ediyor bir petrolden. Aylık 20 bin lira zarar ediyor. Mesela ben 5 bin lira elektrik tüketim parasını veriyordum ayda. Şimdi 12 bin lira gelmiş. Kazancım ne olmuş aynı. Aynı kazançla bu zararı ben nasıl kapatayım” diye konuştu.

Akaryakıta ardı ardına yapılan zamlar vatandaşın dışında taksicilerin, akaryakıt istasyonu işletmecilerinin de tepkisine yol açtı.

Sürücülerin aracın kontağı dahi açamadığını belirten Halit Yavuz, "Mazot çok pahalanmış. Bir seferde zam olursa insan kendi tedbirini alır. İki günde bir mazot zammı geliyor. Zamlara yetişemiyoruz. Geçen sene çok iyiydi. Geçen sene 6-6 buçuktu. Bu sene oldu 16. Yüzde 200 zam geldi mazota. Sürücüler konağı zor açar, açamıyor" dedi.

"TAKSİCİLER YAKITLA BAŞ BAŞA"

Taksicilik yaparak geçimini sağlayan Adil Özdemir ise "Şu an iyi değil. Hala da yükseliş var. Bu gidişle bizi kurtarmaz. Durma noktasına geldi bile. Biz taksiciler yakıtla baş başayız, bizi kurtarmıyor. Müşteri bindiriyoruz 'neden zam yapıyorsunuz' diyor. Zam yapmasak biz zor durumda kalıyoruz. Mecbur tartışmaya giriyoruz bazen. Geçen seneki fiyatla şimdiki fiyat arasında yüzde yüz fark var. Geçen sene 8-9 liraydı şimdi 15 küsur" dedi.

"KİMSE ARACINI ÇALIŞTIRMIYOR"

Yaklaşık 22 yıldır akaryakıt istasyonu işleten İsmail Ensarioğlu, vatandaşın mazotu borçla talep ettiği belirterek şunları söyledi:

"Son zamanlarda akaryakıtın durumu çok kötü. Çok zamlandı, kimse alamıyor. Şu an kimse aracını çalıştıramıyor. Çalıştırdığı zaman da borçla almak istiyor. Borçla da veremiyoruz çünkü biz peşin aldığımız için borçla da veremiyoruz. Millet zor durumda. Bazen mecburen borçla veriyoruz, paramızı alamıyoruz. Biz de zarar ediyoruz. Bizim karımızı çok indirmişler. Yüzde 5’e, 6’ya indirmişler. 20 sene evvel karımız yüzde 16’ydı, mazotun 1 litresi 500 liraydı (bugünkü değeriyle 50 kuruş). Düşün biz ne kadar geriye gitmişiz."

“HER BİR PETROLCÜ 20 BİN LİRA ZARAR EDİYOR, AYLIK”

Her geçen gün zarar ettiklerini belirten Ensarioğlu, "Benim umudum kalmadı çünkü zarar var. Her bir petrolcü 20 bin lira zarar ediyor bir petrolden. Aylık 20 bin lira zarar ediyor. Mesela ben 5 bin lira elektrik tüketim parasını veriyordum ayda. Şimdi 12 bin lira gelmiş. Kazancım ne olmuş aynı. Aynı kazançla bu zararı ben nasıl kapatayım. Hatta karımız inmiş" ifadelerini kullandı.

"BU GİDİŞLE HEPİMİZ İFLAS EDECEĞİZ"

Köydeki gelirleriyle istasyonu amorti ettiklerini ifade eden Ensarioğlu, "Şimdi bizim araçlarımız var, gereçlerimiz var, çocuklarımız var. Bu kadar insan bunun üzerinde çalışıyor. Bu kadar sigorta, her şeye zam gelmiş ama bizim karımız inmiş. Bu gidişi ben iyi görmüyorum. Hepimiz iflas edeceğiz. Düşünün bir ay içerisinde bin 500 benzinlik kapatmış resmi olarak. Kapattılar adamlar. Zarar ediyor. Biz zararımızı nereden getiriyoruz? Köyde kaldığımız için yıllık gelirimizle döndürüyoruz. Köyde fıstıklarımız var, köyde gelirimiz var, tarlalarımız var. Bizi kurtaran köydür. Bizi kurtaran ekonomi değil" diye konuştu.

"KİMSE ZORUNLU OLMADIKÇA ARACINA KONTAK VURMUYOR"

Acil bir durum olmadığı müddetçe kimsenin aracını kullanamadığını belirten akaryakıt istasyonu çalışanı Ahmet Gök, "Akaryakıttaki durum şu an gelen şoförlerin tepkisini dinliyoruz. Herkes isyan içerisinde. Kimse zorunlu olmadığı halde arabasına kontak vurmuyor. Eskiden millet pikniğe giderdi, keyfe giderdi. Arabasını kullanırdı her şekilde. Şimdi bakıyorsun bir hastası, acil bir durumu olmadığı sürece kimse kontak vurmaz arabasına. O kadar ateş pahası olmuş" dedi.

"2 SENE ÖNCE 400 LİRAYA DOLDURDUĞUM ARABAYI ŞU AN 1.400 LİRAYA DOLDURUYORUM"

Akaryakıt fiyatlarındaki artışın bilet fiyatlarına da yansıdığını vurgulayan Gök şunları söyledi:

"Ben 2014 yılında buraya başladığımda gelen minibüsleri 200 liraya dolduruyordum. Şimdi en kötüsü 1.200-1.300 TL’ye dolduruyorum. Aradaki farka bak. 2 sene önce de ben burada 400 liraya doldurduğum arabayı şu an 1.400 liraya dolduruyorum. Buradaki köylere biletler 10 liraydı, 5 liraydı, 20 liraydı. Şimdi aynı şehirler arası gibi 50-100 liralara çıkmış. Bunu halk ödeyemiyor ki. Artık kimse yerinden kıpırdamıyor, hareketlilik yok. Eskiden ben burada 5 bin litre mazot satıyordum. Şimdi benim satışım 1000-1500 litreye düşmüş."

"NE PATRON KAZANIYOR NE İŞÇİ"

İstasyona giren günlük araç sayılarında ciddi bir düşüş olduğunu belirten Gök konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Fiyat 15,86 lira olmuş, en son gelen zamla beraber. Hala da beklentimiz var otogaza da gelecek. 15-20 gün içerisinde 1 lira 20 kuruş zam geldi akaryakıta. Eskiden buraya giren arabanın sayısı 300-400’ün üzerindeydi. Şu an buraya giren araba sayısı 38-40 arasındadır. Vardiyamı aldığım saatten bu yana 38-40 araba girmiş. 300 nerede, 30-40 nerede? O kadar düşmüş. Bununla nasıl baş edeceğiz? Ne biz kazanıyoruz, ne patron kazanıyor, ne işçi kazanıyor, hiç kimse kazanmıyor. Bilmiyoruz ne olacak. Hakkımızı da isteyemiyoruz. Kazanç yok. Elektrik faturası çıkmış buraya 8-10 bin lira. Bizim de maaşlarımızı, sigortalarımızı üstüne yüklediğin zaman yüklenici firma altında eziliyor. Böyle olmuyor ki. O yüzden patronlar da durmuş. Onlar da ne yapacaklarını bilmiyor. İşçiyi mi çıkartayım, onun maaşından mı kısayım. Ne yapacağını o da bilmiyor.

"DAHA ÖNCE 3 POMPACI ÇALIŞIYORDUK, ŞİMDİ BEN TEK BAŞIMAYIM"

O kadar ki zamlar gelmeye başladı ki biz fiyat panomuzu değiştirmeye vakit bulamıyoruz. Değiştiriyoruz, daha onu oturtmadan ikinci bir zam geliyor. Onu oturtmadan diğer bir zam geliyor. O kadar ki hızlı fiyat değişimi olmaya başladı. Haftalık olmuş. Eskiden yılda bir kere derlerdi 2 kuruş, 5 kuruş, 8 kuruş bir zam gelir derlerdi. Şimdi 80 kuruşlar, 50 kuruşlar, 40 kuruşlarla geliyor. Ben eskiden bu gördüğünüz istasyonda 3 tane pompacı çalışıyorduk. Her bir pompanın başında bir arkadaş dururdu. Şu an bütün pompalara ben tek başıma bakıyorum çünkü iş yok, iş düşmüş tek başıma ben bile fazlayım. Girenler ya kurum arabasıdır ya şirket arabasıdır. Şahsi araba girmiyor zaten."

(ANKA)