AKEL Basın Sözcüsü Stefanos Stefanu, Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın 46 yıl sonra açılan Maraş kentini ziyaret etmesini eleştirdi. Stefanu, Kuzey Kıbrıs'ın yeni lideri Ersin Tatar’ın da Tatar’ın iki devletli çözümden yana yaptığı açıklamaları da AKEL’in kınadığını ifade etti.

AKEL sözcüsü Stefanu: Tatar’ın iki devletli çözümden yana yaptığı açıklamaları kınıyoruz

Doğu Akdeniz gerilimi gölgesinde Kuzey Kıbrıs'ın yeni Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın devir teslim törenlerine katılan Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın 46 yıl sonra açılan Maraş kentini ziyaret etmesi ve Kuzey Kıbrıs lideri Ersin Tatar’ın iki devletli çözümden yana açıklamalarına Emekçi Halkın İlerici Partisi’den (AKEL) kınama geldi.

Gazeddakıbrıs’ta çıkan habere göre, AKEL Basın Sözcüsü Stefanos Stefanu, "Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın işgal altındaki bölgeye yaptığı yasadışı ziyareti sırasında sergilediği hareketleri ve açıklamaların yanı sıra yeni Kuzey Kıbrıs lideri Ersin Tatar’ın iki devletli çözümden yana açıklamalarını" kınıyoruz dedi.

'GÜNEY KIBRIS'IN İKNA EDİCİ OLMASI GEREKİYOR'

Stefanu, Tatar’ın açıklamalarının BM Genel Sekreteri tarafından Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik yeni bir çabaların bulunduğu bir döneme denk geldiğini belirtti. Tatar’ın açıklamalarının görüşmelerin yeniden başlama olasılığını baltalamaya yönelik olduğunu söyleyen AKEL Sözcüsü, Güney Kıbrıs yönetimine de çağrıda bulundu.

Stefanos Stefanu, “Güney Kıbrıs tarafının görüşmelerin BM ve kararları tarafından belirtildiği şekilde Crans Montana’da kesintiye uğradığı yerden ve Guterres Çerçevesi ile bugüne kadar varılmış olan görüş birlikleri temelinde yeniden başlamasına hazır olduğu yönünde iki kat tutarlı, net ve ikna edici olması gerekiyor” dedi.

'GÜVENSİZLİK VE GERGİNLİK YENİ TEHLİKELER ANLAMINA GELİYOR'

Stefanu ayrıca şu ifadelere yer verildi:

“İki bölgeli iki toplumlu federasyon temelinde yurdumuzun ve halkımızın yeniden birleşmesi hedefinin herhangi bir şekilde terk edilip, taksim ve konfederasyon yanlısı çözümler aranmasının yurdumuzun tarihinde yeni bir güvensizlik ve gerginlik döngüsü, Kıbrıslırum-Kıbrıslıtürk halkımızın tümü için yeni maceralar ve yeni tehlikeler anlamına gelecek.”