Akkuyu Nükleer AŞ’nin internet sitesindeki ifadelere göre AKP, yine dünyada bir ilki “başarmış” gözüküyor. Sitedeki cümle şöyle: “Akkuyu projesi, dünyada ‘Yap-İşlet- Sahip ol’ modeliyle inşa edilen ilk NGS projesidir.” Bizim anlayacağımız şu: Diğer garantili projelerin aksine, Akkuyu NGS’yi Rus şirketi yapacak ve ömrü boyunca işletecek.

Akkuyu NGS'nin garanti yükü 18 milyar dolar: Yine bir ‘ilk’i başardılar!

HAZIRLAYAN: İbrahim EKİNCİ

Santralın denenmemiş yeni nesil bir reaktör teknolojisi ile kurulduğu, Rusya’nın kendi nükleer santral teknolojisini modernleştirme projesinin bir parçası olarak Türkiye’yi deneme alanı haline getirdiği, anlaşmanın aslında teknoloji transferi de içermediği, kamuoyu; santralın YİD modeli ile yapıldığı için sonunda Türkiye’ye devredileceğini sanırken, uygulama modelinin aslında “yap–sahip ol–işlet” olduğu; Türkiye’de kurulu gücün TEDAŞ’ın 2027 projeksiyonunda dahi yüzde 10 fazla olduğu, başka bir ifade ile bu santrala ihtiyaç da olmadığı; dünyada nükleer santrallerin kapatıldığı(1), birçok ülkenin hızla güneş, rüzgârdan üretimi artırmak için büyük yatırımlar yaptığı; ülkelerden elektriğin pahalı olduğu ve bu tip santralların büyük riskler yarattığı gibi çok fazla tartışma alanı vardır. Bizim yazı dizisi bakımından en önemli konu ise yarattığı garanti yüküdür. Hesabını birlikte yapalım. Proje ile ilgili bildiklerimizi not edelim:
12 Mayıs 2010’da Türkiye-Rusya arasında Akkuyu’da bir nükleer güç santralının (NGS) kurulması ve işletilmesi ile ilgili anlaşma imzalandı. Anlaşma 6 Ekim 2010 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı. Anlaşmaya göre Rus tarafı VVER 1200 (AES 2006 tasarımı) tipi 4 reaktör (toplamda 4.800 MW) kuracak. Hizmet ömrü 60 yıl olacak, 20 yıl daha uzatılabilecek.

Anlaşma metninde sanılanın aksine, santralın “yap–işlet–devret” (YİD) modeli ile yapılacağı yer almadı. 4’üncü maddenin 2. Fıkrası, sahipliği şöyle tanımladı: “Proje Şirketi, üretilen elektrik de dahil olmak üzere, NGS’nin sahibidir.”

NGS’nin sahibini “proje şirketi” olarak tanımlayan anlaşma bu şirketin ana hissedarının da Rus tarafı olacağını hükme bağladı. 4’üncü fıkra şöyle: “Rus Yetkili Kuruluşları'nın Proje Şirketi'ndeki toplam payları, hiçbir zaman yüzde 51’den az olamaz.”(2)

SÜREKLİ İŞLETECEKLER

Akkuyu Nükleer AŞ’nin resmi internet sitesindeki ifadelere göre AKP, yine dünyada bir ilki “başarmış” gözüküyor. İnternet sitesindeki cümle şöyle: “Akkuyu NGS inşaat projesi, dünyada “Yap İşlet, Sahip ol” modeliyle inşa edilen ilk NGS projesidir.” Bizim anlayacağımız şu: Diğer garantili projelerin aksine, Akkuyu NGS’yi Rus şirketi yapacak ve ömrü boyunca işletecektir.

CÜNEYD ZAPSU VAR
Devam edelim… 13 Aralık 2010’da proje şirketi olarak yüzde 100 Rus sermayeli (devlet şirketi Rosatom’a bağlı) Akkuyu NGS Elektrik Üretim AŞ kuruldu. Halen 6 hissedarın 6’sı da Rus şirketleri. Dolaylı ve doğrudan sahip oldukları ile birlikte Rosatom’un projedeki payı yüzde 99.2.

Sekiz kişilik yönetim kurulunda Türkiye’den tek isim var: AKP’li Hasan Cüneyd Zapsu!(3)

2011’de proje sahası tahsis edildi. 01.12.2014’te ÇED Raporu olumlu kararı alındı. 17.11.2017’de 1 no’lu reaktörün temel atımı işleri tamamlandı. 30.12.2017’de Elektrik Satınalma Anlaşması (ESA) imzalandı. İlk ünite 2023’te elektrik üretecek. Diğerleri birer yıl arayla devreye alınacak. Proje, “stratejik yatırım” teşviklerinden yararlanacak.(4) Santralın inşaatına Rus Titan-2 ile İçtaş İnşaat ortaklığı 2018’de başladı.

Gelelim işin “garanti” boyutuna... İlgili anlaşmanın 10’uncu madde, 5’inci fıkrası şöyle: “TETAŞ, Proje Şirketi’nden (...) üretilmesi planlanan elektriğin Ünite 1 ve Ünite 2 için yüzde 70’ine (yüzde yetmiş) ve Ünite 3 ve Ünite 4 için yüzde 30’una tekabül eden sabit miktarlarını her bir güç ünitesinin ticari işletmeye alınma tarihinden itibaren 15 (on beş) yıl boyunca 12.35 (on iki nokta otuz beş) ABD senti/kWh ağırlıklı ortalama fiyattan (KDV dahil değildir) satın almayı garanti eder.”

Yani devlet, Akkuyu’nun ürettiği elektriğe 15 yıl boyunca miktar ve fiyat garantisi vermiştir. Enerji Atlası’nın yaptığı hesaplamaya göre, bu “yıllık ortalama 17,5 milyar kilovatsaat, 15 yılda 262,5 milyar kilovatsaat elektrik enerjisini sözleşmede belirlenen fiyatla alım garantisi” anlamına geliyor. 2020 yılı bütçe görüşmelerinde yıllık alım garantisinin 19 milyar metreküp olduğu belirtilmiştir. Arada büyük fark yoktur.

Önemli bir nokta… Alım fiyatı artabilecektir! ESA’da ilgili fıkra şöyledir: “…mutabakata varılan tarife kademelerinde, elektrik fiyatındaki yıllık değişim, projenin geri ödemesinin sağlanması açısından, fiyat limiti üst tavanı 15.33 ABD senti/kWh olmak üzere Proje Şirketi tarafından hesaplanır.” TMMOB raporlarında yatırımın geri dönüşü için ilk yıllar bu yüksek fiyatın uygulanacağı belirtilmektedir. Yani… “Üretilen 1 kWs enerji için sözleşmede 12,35 dolar sent fiyat olduğu belirtilmekle beraber, inisiyatif Rusya tarafında olmak üzere Akkuyu projesinin geri ödemesinin sağlanması amacıyla fiyat 15,33 dolar sent kWs’e kadar çıkabilecektir.”(Enerji Atlası)

TÜRKİYE İÇİN ÇOK PAHALI

Bu fiyat çok yüksektir. TMMOB raporundan aktarıyoruz: “Bilindiği gibi elektrik toptan satış fiyatları EPİAŞ tarafından yönetilen elektrik piyasasında belirlenmektedir. Bunun yanında devletin alım garantisi verdiği için elektrik satın aldığı yenilenebilir, kömür, Yİ ve YİD santralları vardır. Ancak genel belirleyici unsur EPİAŞ serbest piyasa koşulları ile oluşan EPİAŞ fiyatı olmaktadır. EPİAŞ’ta oluşan 2001-2018 Kasım fiyatları incelendiğinde son 9 yılda fiyatların 13 kuruştan 29.5 kuruşa yükseldiğini görmekteyiz. ABD Doları cinsinden ise fiyatların bu süre içerisinde 4-5 cent/kWh bandında hareket ettiği görülmektedir. Kasım 2018’de Piyasa Takas Ortalama Fiyatı (PTF) 29,5 kr/kWh olmuştur. ABD dolar centi olarak bu değer 5.56 cent/kWh’a tekabül etmektedir. (…) Yani Akkuyu’dan alınacak elektrik ilk yıllarda bugünkü elektrik fiyatının 2,75 katı, 15 yıllık ortalamada 2,22 katı fiyat ile satın alınacaktır. (..) Akkuyu NGS elektrik alım fiyatları Türkiye için çok pahalıdır.”

TMMOB raporundaki rakamlar 2018 Kasım itibarıyla. Yüksek zamlarından sonra (19 Ağustos PTF ortalaması değeri olarak) halen piyasada elektrik MWh fiyatı TL 500,67, dolar olarak 59.16’dır. Bu da 5.916 dolar sente gelmektedir. Akkuyu için garanti edilen fiyat (12.35) bunun iki katından fazladır. Devlet, Akkuyu’dan alacağı elektriği eğer piyasadan alsaydı 1 milyar 124 milyon dolar ödeyecekti. Akkuyu’dan 12.35 sente alarak yılda 1 milyar 222 milyon dolar fazla ödemeye yapacak. Bu da 15 yılda 18,3 milyar dolar zarar anlamına geliyor. (5) Eğer 15.33 dolar sentten alırsa garanti yükü yıllıkta 2.9 milyar dolara, toplamda 24 milyar dolara çıkabilir. Biz tabloda düşük değeri (12.35) baz alalım. Bu durumda hesap şu:

akkuyu-ngs-nin-garanti-yuku-18-milyar-dolar-yine-bir-ilk-i-basardilar-912740-1.



Anlaşmadaki “Her bir Güç Ünitesi için Elektrik Satınalma Anlaşması'nın sona ermesini müteakip, (…) 15 yıldan daha erken olmamak kaydıyla, Proje Şirketi, NGS ömrü boyunca, Türk Tarafı'na yıllık bazda Proje Şirketi'nin net kârının yüzde 20'sini verecektir” hükmü var. Bunun ne miktarda bir kâr aktarımı olacağını, 16 milyar dolarlık garanti yükünü ne ölçüde azaltabileceğini kestirmek güç.

Peki, devlet bu yüksek fiyata, acaba, nükleer teknolojiye sahip olmanın maliyeti olarak katlanıyor olabilir mi? Anlaşma teknoloji transferini içeriyor mu? Anlaşmanın 3’üncü maddesinde amaçlar sayılırken, “teknoloji transferi” de sayılmaktadır. Fakat işin garip tarafı, izleyen 3. fıkrada bu konunun ayrı bir anlaşma ile yürütüleceği belirtilmektedir. O fıkra şöyle: “3. (...) Türkiye Cumhuriyeti’nde (…) nükleer yakıt döngüsü hakkındaki işbirliği ve teknoloji transferi taraflarca mutabakata varılacak ayrı koşullar çerçevesinde yürütülecektir.” Mevcut durumda sadece öğrenci eğitimleri yapılmaktadır.

Santral depremsellik açısından riskli bölgede yapılmaktadır. Jeoloji Mühendisleri Odası’nın görüşleri aşağıdadır: “Santralın 20-25 km yakınından geçen yaklaşık 300 km uzunluğundaki Ecemiş fay hattının sismik karakteri ciddi kaygılar oluşturmaktadır. Fay hattının uzun dönemdir suskun olması tehlikeli bir enerji birikimi olduğuna işaret etmektedir. Akkuyu yöresi aynı zamanda, çalışma mekanizması son Japonya depremini yaratan tektonik sistemi ile aynı olan; Japonya’daki kadar büyük olmasa da tarihsel dönemlerde yıkıcı büyüklükte sığ odaklı depremler ve tsunamiler üretmiş Helenik-Kıbrıs yayının da etkisi altındadır. Diğer taraftan bölgenin, önemli bir deprem beklentisi olan Doğu Anadolu ve Ölüdeniz Fay zonundan etkilenme olasılığı da bulunmaktadır.”
Avrupa Parlamentosu da Türkiye’de yapılmakta olan Akkuyu NGS’nin fay hattı üzerinde bulunması nedeni ile derin kaygı duyduğunu belirtmiş ve Türkiye’yi nükleer güvenlikle ilgili olarak yakın komşuları ve kendi halkının kaygılarını dikkate almaya, Sınır Aşan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ESPOO) sözleşmesine katılmaya çağırmıştı. Hükümet, her zamanki gibi, hiçbir uyarıya kulak asmadı.

Son bir not… Sinop’ta da santral kurulması için Japonya ile 2013’te anlaşma imzalamıştı. Ancak, Haziran 2018’de durdurulduğu açıklandı. Japon tarafı, proje üzerine çalışmayı bıraktığını duyurdu. Enerji Bakanı Fatih Dönmez, “Sinop’la ilgili henüz şu anda görüşülen bir ülke de yok. Burada Trakya daha öne çıkıyor. Çin’le görüşmelerimiz var" dedi.

akkuyu-ngs-nin-garanti-yuku-18-milyar-dolar-yine-bir-ilk-i-basardilar-912741-1.

***

[1] Dünyada, 2018 yılı ortasına kadar kapatılmış olan 173 adet reaktörden 115’inde durdurma işlemleri devam ediyor.
[2] Rus şirketi kendi açıklamalarında, internet sitesinde açıkça, modelin “yap – sahip ol – işlet” olduğunu vurgulamaktadır. Anlaşmadaki muğlaklığa dayanan bir oldu bitti var gibi gözükmektedir. Bu konunun ileride sorun çıkarma potansiyeli de vardır.
[3] Bir ara Rus şirketinin, anlaşmadaki “yüzde 49’unu satabilir” maddesine göre Cengiz – Kolin ortaklığına hisse satacağına ilişkin haberler çıktı. Ancak bu satış gerçekleşmemiş gözüküyor. Ticaret Sicile göre halen ortakların tamamı Rus şirketleri.
[4] Stratejik yatırımlar çok sayıda muafiyet, indirim içeriyor. Bu projelerdeki destekler şöyle: KDV İstisnası, gümrük vergisi muafiyeti, vergi indirimi, sigorta primi işveren hissesi desteği, yatırım yeri tahsisi, KDV iadesi, sigorta primi (işçi hissesi) desteği ve gelir vergisi stopajı desteği. Bu arada not edelim. Sözcü yazarı Çiğdem Toker, Off-shore alanlarda kurulmuş tüzel kişilerle işlem yapabilmek için şirketin sicil kaydı değişikliğine gittiğine dikkat çekerek, “Buna göre Akkuyu NGS A.Ş. sermaye ve para operasyonlarını vergi cennetleri üzerinden gerçekleştirebilecek. Bu da şirkete sağlanan vergi kolaylıklarının yanı sıra ülkenin bir başka ‘kapitülasyon’ benzeri projesi olan Akkuyu’da finansman işlerinin kapalı ve karanlıkta kalması anlamına gelecek” diye yazdı.
[5] AKP Ekonomide Ne Yaptı isimli kitabımda, o dönemin fiyatlarıyla saptadığım zarar 19 milyar dolardı. Elektrik fiyatlarının aşırı zamlanması hesaplama sonucunu haliyle değiştirdi. Halen devlet, bugünkü elektrik fiyatlarıyla 18,3 milyar dolar zararda gözükmektedir. İleride de elektrik fiyatlarının değişmesi, kur artışı, düşüşü gibi parametreler bu rakamı etkileyecektir.