Akkuyu nükleer santralının zemininde çatlaklar oluşması üzerine konuşan Avukat İsmail Atal, “2016 yılında santralın ÇED raporunun iptali için açtığımız davada birçok bilimsel veriyle beraber zeminin dayanıksız olduğunu söylemiştik. Geçmişte zemine basılan çimentolar denizden çıkmış. Delillerimize ve taleplerimize rağmen bilirkişi heyeti zeminden örnek almamıştı” dedi. Atal ayrıca aktif fay hattına yakın olan bölgede her an 7 […]

Akkuyu nükleer santralı: Zeminin boş olduğu 2016’da söylenmişti

Akkuyu nükleer santralının zemininde çatlaklar oluşması üzerine konuşan Avukat İsmail Atal, “2016 yılında santralın ÇED raporunun iptali için açtığımız davada birçok bilimsel veriyle beraber zeminin dayanıksız olduğunu söylemiştik. Geçmişte zemine basılan çimentolar denizden çıkmış. Delillerimize ve taleplerimize rağmen bilirkişi heyeti zeminden örnek almamıştı” dedi. Atal ayrıca aktif fay hattına yakın olan bölgede her an 7 büyüklüğünde deprem olabileceğini de hatırlattı.

Mersin Akkuyu’da inşası süren nükleer santralın zemininde çatlaklar oluşması haberi kamuoyunda tedirginlik yaratırken, zeminin yapısının bozuk olduğunun 2016 yılında ÇED raporunun iptali için açılan davada birçok delille birlikte mahkemeye sunulduğu öğrenildi. Konuyla ilgili konuşan Avukat İsmail Atal “Nükleer santral sahasında zeminin altının boş olduğunu, buradan örnek alınması gerektiğini söylemiştik ama bilirkişi heyeti zemin etüdü yapmak için örnek almadı” dedi.

Çimentolar denizden çıkmış

Mahkemeye sundukları deliller arasında; köy halkının zeminin çimentolarla dolu olduğuna dair beyanlarının da bulunduğunu söyleyen Atal söyle devam etti: “DAÇE ( Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri ) bölgeye giderek köy halkı ile konuşmuştu. Büyükeceli köylüleri, ilk lisansı 1976 yılında alınan nükleer santral sahasında 1983 yılında zemin etüdü yapan taşeron firmanın işçileri olarak çalışıyormuş. Zemine tonlarca çimento basıldığını ve çimentonun basıldığı yerden 150 metre ötede denizden çıktığını söylemişlerdi.”

‘7 büyüklüğünde deprem olabilir’

Aktif bir fay hattı olan Kuzey Anadolu Ecemiş Fay hattının bitim noktasının 30 km batısında olduğunun da mahkeme tarafından bilindiğini söyleyen Atal; Çukurova Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümünden Prof. Dr. Hasan Çetin’in 2001 yılında TÜBİTAK kongresinde sunduğu akademik çalışmayı da hatırlatarak “Akkuyu nükleer santral sahasında ilki 38 bin yıl önce, ikincisi 28 bin yıl önce ve üçüncüsü 17 bin yıl önce olmak üzere her 10 bin yılda bir 7 büyüklüğünde yıkıcı depremler olmuş. Son 17 bin yıldır deprem olmadığı için tekrarlama periyodu 10 bin yılda bir olan bölgede her an 7 büyüklüğünde bir deprem olabilir. Bunu mahkemede de ifade etmiştik. Söz konusu bilimsel çalışmayı da mahkemeye sunmuştuk” diye devam etti.

‘Yol yakınken vazgeçin’

Bütün bu delillere ve taleplere rağmen mahkeme ve 15 kişilik bilirkişi heyetinin 11.07.2016 tarihli keşifte zemin etüdü yapmak için bir örnek almadığını söyleyen Atal sözlerini şöyle sürdürdü, “İşletildiği taktirde her an nükleer bir felaket yaşanabilir. Bunlar bilimsel veriler. Bu çatlak olayında da haklı olduğumuzu gördük. Yol yakınken bu uyarıyı dikkate alıp vazgeçsinler.”

Adana Barosu, DAÇE, Adana Tabip ve Ziraat Mühendisleri Odası’nın santralın önlisans iptali için açtığı dava ise sürüyor.

Öte yandan konuyla ilgili açıklama yapan Akkuyu Nükleer AŞ yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, çatlamanın olmadığına dair bir ifade yer almadı.