Edgar Degas dansın, atların ve kadınların ressamı olarak bilinir. Eserlerinde sayısız bale sahneleri, balerinler uzamda olduğu gibi devingendir. Çıplak figürü, tükenmez bir kaynak olarak alır. Vücudun esneyiş, bükülüş ve geriliş hareketleri, ışığın kıvrım ve tümseklerindeki yansılar muazzamdır.

Degas, bir hareket anını yakalar. Boşluklu belleğimizde uçuşan balerinler, görünmezin anları gibi belirir. Gece yarısı yağmurda gezinirken, şafak sökerken, nehir kıyısında yürürken, apansız bir coşkuyla belirir! Rivayet o ki son günlerde Taksim Meydanı periferisinde alametler, tedirginliğe sebep olmaktaymış. Degas tablolarından fırlamış balerinler AKM binasını kuşatıyormuş. Dans figürleri sert fırtınalara, uğultulara dönüşerek; AKM’yi ablukada tutan, TOMA otoparkındaki kolluk kuvvetlerine biteviye bir huzursuzluk salıyormuş. Balerinler zaman ve uzamda dans ettikçe meydanın ana bileşeni, yapı, direnişini sürdürebiliyormuş!  Devlet Opera ve Bale’sinin kalbine sapladıkları hançerle, salonlarımızı atıllaştıran, cahilce kararlarla kanımızı kurutacağını sanan diktatoryal zihniyetin zavallılığı gün gibi ortadaymış.

Sansürün replik replik uygulandığı, ifade özgürlüğünün yok sayıldığı, kalemşorların kiralanarak gıdaklatıldıkları distopik yuvamızda HAYAT;  dirimsel kılan mucizevi devrim düşüncesini örgütlemekteymiş!  

Tan kızıllığı HAZİRAN güneşiyle keskinleşirken günlerimiz, çağlar öncesinin düşünce ırmağında akmaktaymış. KOŞ ARKADAŞ! AKM’deyiz. Direnerek, birleşerek geldik. Meydanımızın her köşesine değerek geldik. Gezi Parkı’nda sarıldığımız ağaçlarımıza dokunarak geldik. Ekinoksta yeşeren umuda tutunarak geldik. Sonsuzluğa uğurladığımız gencecik ruhların, yoldaşların parıldayan gözlerinin içinden geldik. Bin bir yüzlü düşlerimizle geldik. Tutkularımızı taşıyıp getirdiğimiz bedenlerimizle direndik!

Bugün tiyatrolarin kutsal ayini. International Theatre Institute (ITI) tarafından ilk bildirge 1962’de Jean Cocteau tarafından yazılmıştı. Zamanlar geçerken bugün AKM İNSİYATİFİ olarak çağlayan adliyesinde (10:30) buluşuyoruz. Sanatta sansürün utanç verici boyutlarını kavrayabilmek için AKM talanının sorumluları hakkında suç duyurusunda bulunacağız. TMMOB, Haziran Beyoğlu, KESK, SineSen vd. sivil örgütlerin çağrısıyla yağmayı durdurmayı hedeflemekteyiz. Bizler, sahnelerin bileşenleri bu yıl kutlama mesajı yayınlamıyoruz. İfade özgürlüğünün reddi karşısında günlerimizi mücadele ve direniş yılı olarak belleyerek, harekete geçiyoruz. Meydanımızı, parklarımızı, sahne ve salonlarımızı alana kadar akli her tür yolla direniş için birbirmize söz veriyoruz. Gelecek yıl bugünü AKMde kutlamak için inceden şenlik hazırlıklarına başlıyoruz! Koş arkadaş…