Google Play Store
App Store

7 Haziran seçimleri ardından tek başına iktidarı tekrar yakalamak için Türkiye’yi çatışmalı bir ortamın içine sürükleyen AKP, toplumda da karşılık bulan bu görüşü ters çevirmeye çalışıyor. Bakanlar şiddeti hükümetin istemediğini savundu

AKP’den ‘Biz başlatmadık’ savunması

7 Haziran seçimleri sonrası tek başına iktidarını kaybeden AKP’nin çözüm sürecini “buzdolabına kaldırmasıyla” yeniden başlayan şiddet için hükümet üzerinde sorumluluğu atma gayretini sürdürüyor. Başbakan Yardımcıları Kurtulmuş ve Akdoğan, bugün girilen ortamı devletin istemediğini savundu.

‘Biz değiliz’
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, düzenlediği basın toplantısında son günlerdeki şiddet olaylarını değerlendirdi. “Bu ortama girilmesini ne hükümet ne de devlet istedi” savunması yapan Kurtulmuş iddialarına şöyle devam etti: “Ne tek başına iktidar, ne iktidar, ne de 1 saniyelik iktidar bile bir insanın canından değerli değildir. Bu ortamı yeniden başlatan ne hükümetin iradesidir ne de devletin iradesidir. Bu çatışmasızlığı sona erdiren terör örgütünün kendisidir, o terör örgütüne emir veren kumanda merkezleridir.”
Kurtulmuş, HDP’ye yapılan saldırılan AKP’lilerin açıklamaları sayesinde gerçekleştiği eleştirilerine ise “Bu iddia tamamıyla asılsız bir iddiadır. Hiçbir siyasi partiye yapılan saldırıyı da meşru kabul etmeyiz” diyerek karşılık verdi.

‘Havaya uçurdular’
7 Haziran seçimlerinin ardından “HDP artık çözüm sürecinin ancak filmini yapar” diyen Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan da, dün Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada HDP’nin çözüm sürecini havaya uçurduğunu savundu. Akdoğan “HDP kendi celladına âşık olmuş, çözüm sürecinin düşmanlarıyla kirli işbirliğine girmiştir. HDP süreci havaya uçurmuştur” diye konuştu. Akdoğan, HDP’yi hedef gösteren tüm açıklamalarına rağmen, “Parti binalarına yönelik saldırıları kınamak gerekiyor” ifadelerini de kullandı. Akdoğan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “400 vekil olsaydı bunlar olmazdı” şeklindeki sözlerinin de çarpıtıldığını savunarak, “Terör örgütünün silahına susturucu olmak gazetecilik değildir” ifadelerini kullandı.