AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, elektrik faturalarıyla ilgili "Elektrik faturaları meselesinde şunu görmek lazım. Elektrik faturaları bir günde 'Hadi bakalım elektrik faturalarını arttıralım' denildiği için bu noktaya gelmedi" açıklamasını yaptı.

AKP'den elektrik faturalarıyla ilgili açıklama: "Bir günde bu noktaya gelmedi"

AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Kanal 7'de yayınlanan "Başkent Kulisi" programında Kanal 7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet'in sorularını yanıtladı.

Kurtulmuş, elektrik faturalarıyla ilgili açıklamada bulundu. Kurtulmuş, "Elektrik faturaları meselesinde şunu görmek lazım. Elektrik faturaları bir günde 'Hadi bakalım elektrik faturalarını arttıralım' denildiği için bu noktaya gelmedi" dedi.

CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun davetiyle 6 muhalefet partisi genel başkanının bir araya geldiği toplantıya ilişkin "Endişelendirmiyor mu?" sorusuna karşılık Kurtulmuş, "Hayır. Biz kendi programımıza bakıyoruz. Mühim olan milletin oylarıdır" yanıtını verdi.

"HDP'Yİ BİR KENARDA BAŞINDAN İTİBAREN TUTUYORLAR"

Karşı taraftaki ittifakın henüz ne şekilde genişleyeceği konusunda net bir tablonun olmadığını ifade eden Kurtulmuş, "Dünkü toplantıyla ilgili 'HDP'yi de dışlamıyoruz' açıklamasının hemen geldiğini görüyoruz. Zaten ne yaparlarsa yapsınlar, HDP'nin yok sayıldığı bir formül içinde kulpuna yapışarak seçimde yarışa ortak olmalarının mümkün olmadığını kendileri de biliyorlar. Ama HDP'nin ittifakın içinde görünmesinin, açıktan görünmesinin vereceği muhtemel bir takım zararlar, sıkıntılar var. Bunları da bertaraf etmek için HDP'yi bir kenarda başından itibaren tutuyorlar" dedi.

Toplantıda parlamenter sisteme geçiş sürecinin ele alındığını hatırlatan Kurtulmuş, "Bir parlamenter sistem söylüyorsunuz ama nihayetinde bu sistemin değişmesiyle ilgili bir meseledir. Bunun için tabii ki halkın oyuna ihtiyaç vardır. Bir Anayasal değişiklik mecburiyet vardır. Önümüzdeki parlamentoda en az 360 milletvekilinin olması gerekir muhalefet partileri için söylüyorum. Sonra referanduma gidip halka sunulacak olan Anayasa değişikliğinin, halk tarafından kabul edilmesi lazım" değerlendirmesinde bulundu.

"SOMUTU KONUŞMAYA BAŞLADIKLARINDA, DERİN İHTİLAFLARIN OLMASI KAÇINILMAZDIR"

Kurtulmuş, "Parlamenter sistem için bir araya gelindi ama ittifaka kadar bu partilerin birlikte seçimlere girmesine kadar bir süreç açılmış gibi intiba veriyor sanki. Ne dersiniz" sorusuna karşılık, "Tabii ki müştereken seçime girilecekse, nihayetinde cumhurbaşkanlığı seçiminde bir tane aday çıkacak ortaya. Millet görüşlerini somut olarak görmek ister. Somutu konuşmaya başladıklarında, derin ihtilafların olması kaçınılmazdır" dedi.

Numan Kurtulmuş, "Suriye'nin kuzeyinde yer alan PYD, YPG ve onların üzerinden kurulmaya çalışılan bir terör devletinin varlığı, buna karşı olmak, bu ittifakın temel önceliklerinden birisi olacak mıdır? 'PYD'nin, YPG'nin öncüsü olduğu bir terör devletinin kurulmasına karşıyız' diyeceklerse, HDP'nin oylarını nasıl alacaklardır? Çok temel sorunlar var" diye konuştu.

"ELEKTRİK FATURALARI BİR GÜNDE BU NOKTAYA GELMEDİ"

"Elektrik faturaları ne olacak" sorusuna karşılık, Kurtulmuş, "Elektrik faturaları meselesinde şunu görmek lazım. Elektrik faturaları bir günde 'Hadi bakalım elektrik faturalarını arttıralım' denildiği için bu noktaya gelmedi. 2021 yılı içinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti Hazinesinden milletin, yani bizlerin harcadığımız doğalgaz faturalarının yüzde 75'ini, elektrik enerjisinin yüzde 25'ini devlet ödedi. Bu olağanüstü yüksek bir destekti. Geçtiğimiz yıl verilen destek 100 milyar TL civarında bir destektir" ifadelerine yer verdi.

"TÜRKİYE'DEKİ GELİŞMELERİ MUHALEFET PARTİLERİ GÖRÜYOR İKTİDAR PARTİSİ GÖRMÜYOR ALGISI HAKSIZ BİR ALGIDIR"

Numan Kurtulmuş, 2020 ve 2021'de üretimde, özellikle enerjide, pandemi dolayısıyla çok yüksek fiyatların ortaya çıktığına işaret ederek, şöyle konuştu:

"Dünya ekonomisinde döviz üzerinden artışlara rağmen reel olarak baktığınızda Türkiye'de 2021 yılı içerisinde özellikle doğal gazdaki fiyatlar eksi olarak vatandaşa yansıtılmıştır. Ama buna rağmen çok büyük bir fatura. Bunun farkındayız. Bunu asla mazeret olarak söylemiyoruz ama sanki bu gelişme yokmuş da durduk yerde Enerji Piyasası Kurulu ya da Enerji Bakanlığı, enerji fiyatlarında olağanüstü yüksek artışlar yapmış gibi düşünmek hakkaniyete uygun bir şey değildir. Bunun vatandaşlarımızı ne kadar derinden sarstığını görüyoruz. Bunun ortadan kaldırılabilmesi için KDV'nin indirilmesi, diğer konular, belki Enerji Bakanlığındadır. 150 kilovattı, sonra Cumhurbaşkanımız onu 210 kilovata çıkarttı. Belki tekrar olabilir. Ortalama bir evin 250 kilovat kullandığı tahmin ediliyor ayda. Bir taraftan zaruri olarak ortaya çıkan fiyatın, vatandaşın üzerine ne büyük bir baskı oluşturduğunu biliyoruz. Bir taraftan da bu baskının nasıl ortadan kaldırılacağıyla ilgili sürekli çalışmalar yapıyoruz."

Bütün sektörlerde hangi sıkıntılar varsa bunları takip ettiklerini aktaran Kurtulmuş, "Bunu söyleyince kızıyorlar ama çok açık söylüyorum; 'Türkiye'deki bu gelişmeleri muhalefet partileri görüyor da iktidar partisi görmüyor ya da Hükümet görmüyor' gibi bir algı haksız bir algıdır. Özellikle son dönemde ardı ardına açıklanan bu paketlerin hepsi bir istikamette yürüyorsunuz ve o istikameti korumaya, vatandaşımızı ve üreticilerimizi korumaya dönük olarak alınan tedbirlerdir. Hepsinin bir amacı vardır. Hiçbirisi tesadüfi değildir. İnşallah bu zor dönemleri aşacağız. Vatandaşımızın bu hayat pahalılığının, enflasyonun altında ezilmesini de önleyecek adımlar atılacak" diye konuştu.

Muhalefet partilerinden kimlerin aday olacağına dair soru üzerine Kurtulmuş, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Karşı taraftaki ittifakın kilit meseleleri HDP ile kuracakları ilişkinin dozu ve görünürlülüğüdür. HDP çok açık bir şekilde, Mecliste de zaman zaman muhalefet partilerine dediler ki 'Biz olmasaydık burada oturamazdınız. Biz olmasaydık İstanbul ve Ankara seçimlerini alamazdınız.' Tabii HDP'nin de bir yerde ağırına gidiyor. Hem oylarını alacaksınız hem yok sayacaksınız. Zaten hemen Sayın Kılıçdaroğlu'nun 'HDP'yi yok saymayız.' açıklaması da bu anlama geliyor. Orada çok zor bir denklem var. HDP'nin de onaylayacağı bir Başkan adayı, karşı taraftaki ittifakın bileşenlerinin bir kısmının karşı çıkacağı bir tip olabilir. Ayrıca, CHP'nin içerisinde de çok yoğun bir başkanlık adaylığı mücadelesinin olduğu görünüyor. İki büyük şehrin belediye başkanı ve CHP'nin Genel Başkanı. Hangisi olacak, nasıl olacak? Sayın Kılıçdaroğlu, haklı olarak, karşı taraftaki ittifakı bugüne kadar getiren en önemli isim olarak diyor ki, kendi istediğini hem ifade ediyor hem de açıktan söylemiyor. Ama en azından kuvvetli aday olarak görünen iki belediye başkanının aday olmasının önünü keserek, bir yerde, 'Orada ben de varım.' demiş oluyor."

"AHMET NECDET SEZER BENZERİ BİR İSİM OLABİLİR"

Muhalefetin nasıl bir aday göstereceği konusunda da değerlendirmelerde bulunan, oy bakımından ittifakın ana unsurunun CHP olduğunu ifade eden Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"CHP, der ki 'ben en çok oyu alıyorum. Bizim tercih edeceğimiz bir aday üzerinde olsun.' Diğerleri diyebilir ki, 'hayır AK Parti'den de oy alabilecek adaylar olsun.' O zaman CHP'nin seçmen kitlesi demeyecek mi, ‘Burada ana unsuru oluşturuyoruz da biz niye bu kadar itibar görmüyoruz’ gibi bir anlayış olur. Karşı taraftaki rakiplerimizin niyetleri üzerinden bir şey konuşmak istemem. Ama gördüğüm kadarıyla, muhtemelen siyasi bir tabanı olmayan, bir partiye yaslanmayan, yani oyu çok az da olsa bir partinin içinde olmayan Ahmet Necdet Sezer benzeri bir isim olabilir."

"TÜRKİYE'NİN EN ZOR DÖNEMİNDE YENİ BİR İDDİAYLA ORTAYA ÇIKIYORUZ"

"2023 bütün taraflar için aslanın ağzındadır. Herkesin neyi yapacağını çok net bir şekilde söylemesi lazım" diyen Kurtulmuş AKP'nin millet nezdinde güven kaybı yaşayıp yaşamadığına dair soruya şöyle cevap verdi:

"İnsanlar şikayet edebiliyor ama bunu şu üslupla söylüyor; 'Bunu yapın, düzeltin. Bunu çözerseniz yine siz çözeceksiniz.' Bir başkası bunu düzeltebilir diye ümit ettiği için söylemiyor. Bu yönetim ciddiyetinden, güvenden geliyor. Türkiye'de çok önemli adımların atılmasına vesile olmuş bir siyasi iktidardan bahsediyoruz ve her girdiği seçimden milletten güvenoyu almış bir siyasi liderden bahsediyoruz. Bunun ortaya çıkardığı bir güven ortamı var. Tabii ki vatandaşımız zorda. Sadece ekonomik olarak söylemiyorum, Türkiye'nin en zor döneminde yeni bir iddiayla ortaya çıkıyoruz.

Biz 'yeniden güçlü büyük Türkiye'yi kuracağız' diyoruz. Bununla ilgili de büyük mesafeler oluyoruz. Bu mesafeleri görenler de 7 Şubat 2012'den bu yana Türkiye'nin üstüne abanıyor. Darbe teşebbüsleri, yargı darbeleri oluyor... Tam 10 yıldır bunları yaşıyoruz. Bütün bunların hepsinden de milletin desteğiyle başarıyla çıkmasını bilen bir siyasi irade ortadadır. Dolayısıyla bu da yaşadığımız zor süreçlerden birisidir. Hiç tereddüt yok bunda. Asla 'güllük gülistanlık, her şey mükemmeldir' demiyoruz. Milletimiz görüyor, kızıp, şikayet ediyor ama 'Bunu siz çözün' diyor."

(AA)