AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, seçim takvimiyle ilgili, "Henüz tam net olarak takvim söylemek mümkün değil. Zorunluluklar dolayısıyla seçim bir miktar öne alınabilir" açıklaması yaptı.

AKP'den 'seçim takvimi' açıklaması

AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, katıldığı canlı yayında gündemi değerlendirdi.

Kurtulmuş, seçimlerin katılımın en fazla olacağı bir tarihte yapılacağını belirtirken, 'seçimde hiçbir şaibe' olmayacağını söyledi.

Numan Kurtulmuş'un açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

"AK Parti seçim çalışmalarına çoktan başladı. Bizim en temel özelliğimiz seçimin bittiği ertesi gün çalışmalara yeniden başlıyoruz. Ekim 2021'den bu yana strateji heyeti toplantımız var. Partinin önemli isimleri var. Bendenizin başkanlığında süren strateji heyeti toplantılarımız var. Büyük bir külliyat oluştu toplantılar içinde.

Seçim çalışmaları Türkiye Yüzyılı başlığı içerisinde gerçekleşecek. Her seçimde yapılan bir seçim beyannamesi var. 5 kişilik bir komisyon kurduk. O komisyon da çalışmalarını sürdürecek. Parti içerisindeki her arkadaşlarımızdan istifade ederek halkın gözünde çok rahat anlaşılacak bir seçim beyannamesini ortaya koyulacak. Bir gelecek bizyonu olmayan partinin başarılı olması söz konusu değil. AK Parti'nin en önemli özelliği de burada.

AK PARTİ'DE SEÇİM BEYANNAMESİ HAZIRLIĞI

Kim benim bir görüşüm var diyorsa dinliyoruz. Bizim en büyük özelliklerimizden birisi sahada ne konuşuluyorsa, milletin masasında ne varsa o bizim de masamızdadır.

Gençlerimizin gündemindeki meselelerin ne olduğunu biliyoruz. Burada şöyle bir avantajımız var. Geçtiğimiz kısa sürede AK Parti Metaverse'ü gündemine taşıdı. Aynı zamanda blok zincir meselesi çok güzel programda yine takdim edildi. AK Parti'm aynı şekilde.

SEÇİM NE ZAMAN OLACAK?

Henüz tam net olarak takvim söylemek mümkün değil. Zorunluluklar dolayısıyla seçim bir miktar öne alınabilir. Bu bir erken seçim değildir, seçim takvimiyle ilgili bir düzenleme olacak. Biraz öne alınması bunun erken seçim olacağı anlamına gelmez.

Listeyi itibarlı isimler üzerinde yapacağız. Türkiye, Allah'ın izniyle 2023'te Türkiye Yüzyılı'nın kapılarını sonuna kadar açacak.

HDP'YE KAPATMA SÜRECİ DAVASI

Başından itibaren bizim çizgimiz bellidir. Terörle siyasete arasına mesafe konulması gerektiğini söylüyoruz. Bizim HDP'ye baştan beri çağrımız hep oydu. Terörle arasına aşılmaz duvarlar örün. Milyonlarca kişinin oy verdiği bir siyasi partisiniz. Bunun yolu dostluktan, kardeşlikten geçiyor. Biz terörle siyaset arasına çok kalın duvarlar koyduk. Vatandaşlarımızı biz konuşurken 85 milyon yurttaşımızın tamamını düşünerek konuşuyoruz.Türkiye'nin önünde önemli hedeflerden biri de standartları çok yüksek bir demokrasi bütün kurum ve kurallarıyla yerleştirebilmesi. Büyük mesafe alınmıştır.

Özellikle AK Parti'nin 20 yıllık iktidarları sırasında hak ve özgürlükler bakımından ortaya konulan reformları bugün saymaya kalksak akşama kadar sayabiliriz. Bunları bütün milletimiz biliyor. Demokratik standartlarımız çok daha yüksek hale getirmemiz lazım. Biz büyük Türkiye derken; ekonomisi çok güçlü, içeride çok güçlü toplumsal yapısına sahip olan kimsenin kendisini ötekileştirilmesinin hissetmediği 85 milyonun bir bütünün parçası olarak kendisi gördüğü bir Türkiye. Bunun içerisinde tabi insan hakları, demokrasinin, katılımcının fevkalade güçlendiği bir Türkiye kastediyoruz. Aynı zamanda bizim güçlü Türkiye'den kastımız demokrasisi bakımından dünya demokrasileriyle yarışabilecek bir Türkiye olacak.

6'LI MASANIN ADAY TARTIŞMASI

Meral Hanım çok akıllı bir stratejide gidiyor. Ama sonuçta ne demek, ortada Başbakanlık bir sistemi yok ki sen nasıl başbakan olacaksın. Önce oraya geçmek için parlamentoda anayasayı değiştirecek bir çoğunluk almanız lazım. Sistemi değiştirmeniz lazım. Millet isterse baş göz üstüne.

Bu teklif edilen güçlendirilmiş parlamenter sistem değil. Bu teklif edilen zayıflatılmış başkanlık sistemi ya da yarı başkanlık sistemi. Bir kere ismini doğru koysunlar. Yani parlamentoda 360 milletvekili olursa bunu referanduma götürecek bir güç olur. 400 milletvekili ve üstü olursa da parlamentoda anayasa değişikliğine gider. Formül bu, başka yol yok. Ya da darbe yaparsınız.

Bu teklif 2023'e ait bir teklif değil. 2028'e ait bir teklif. 6'lı masanın önce odaklanması gereken konu nasıl başkan seçecekler. Buna çalışmaları. İkincisi önümüzdeki dönemde nasıl bir çoğunluk elde edecekler.

SEÇİM GÜVENLİĞİ TARTIŞMASI

Hiç şüphesiz demokrasimiz içerisinde çok sıkıntılı dönemlerimiz olmuştur. Ama darbelerden sonraki dönemler de dahi Türkiye'de sandık ortaya çıktığı zaman vatandaşımız önce büyük bir katılımla sandığa gitmiş, oylarını kullanmış ve kendi iradesini sandığa yansıtmıştır. Türkiye'de standartları çok yüksek bir seçim süreci her zaman uygulanmıştır. Hem seçim kampanyalarındaki herkesin istediği şekilde söyleyebilmesi hem de seçim günü sandıklara sahip çıkılabilmesi, şaibesiz bir seçim yapılabilmesi konusunda Türkiye'deki seçimler örnek seçimlerdir. Bu seçim de öyle olacak. Hiçbir şaibe olmadan seçim olacak.

Halkın arasında bir gerginlik yok. En zor zamanlarda bile, pandeminin verdiği psikolojik baskı, ekonomik gerginliklere rağmen halkın arasında bir gerginlik yoktur Siyaset dilinin dikkat etmesi lazım. Gerçekten eleştirisini en kuvvetli şekilde yapan ama sonuç itibarıyla ötekileştirmeyen, aşağılamayan, hakaret etmeyen başarabilirler.

"TEKLİF EDİLEN SİSTEM EŞ CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİDİR, MANTIK DIŞIDIR"

'Aday şudur' denene kadar 6+'nın masanın etrafında çok tartışmalar olacak. Biraz da işin doğası böyle. Çünkü siyasi yönelimleri çok farklı olan partilerin çok doğal olarak çıkacak adaya karşı peşin peşin yüzde yüz güvenle mümkün değil. Herkes rezerv içerisinde konuşuyor. 'Seçilebilir aday seçilemez' demek 'benim istemediğim aday' demektir. Burada en ilginç olanı 6 tane eş başkanın Cumhurbaşkanı olacağı sistemi teklif ediyor. Bu kabul edilebilir bir şey değildir.

Bir konu etrafında karar vereceksiniz. O konseyde 6 tane üye var. Ana konularda bunların imzalarını ya da mutabakatlarını arayacaksınız. Bu demokrasinin ruhuna aykırı. Yüzde 50+1 almış ve halkın oyuyla seçilmiş bir Cumhurbaşkanını diyeceksiniz ki; oy oranı ne olursa olsun yüzde 50+1 almamış olan birisi diyecek ki; 'En az senin kadar benim görüşüm de önemli.' Bu demokrasi değil. Teklif edilen husus eş Cumhurbaşkanlığı sistemi. Biraz da masanın görülmeyen bileşeni HDP, Türkiye siyasetine getirdi. Burada da sanki bir eş Cumhurbaşkanlığı sistemi teklifi gündeme geliyor. Demokrasi, mantık dışıdır. Uygulanmasına imkan yoktur."