İnsanlar bu ülkede, hukukun adaletin olmadığı bir ülkede “Nikâhımı kim kıyacak, memur bulamadım, imam kıysın” derdinde değil! İnsanlar önce bir nefes almak istiyor!

AKP’den yeni atılım “evlilikler seri hale geliyor”

Gaye Usluer - Prof. Dr., CHP PM Üyesi

Bir akıl düşünün ki laiklikten uzak olsun. Ne yapar bu akıl? Neye hizmet eder? Biz neden bu laikliğe bu kadar “takık” durumdayız? Zamanında birçoğumuzun tepkiyle baktığı “ laik teyzeler” gibi olmadık mı son zamanlarda? Dün belki bize abartı geliyordu onların kaygıları, şimdi bizlerde de aynı kaygı yoğun bir şekilde hasıl olmuş durumda. Çünkü ciddi bir tehdit altındayız. Meğer laiklik ne önemliymiş. Bir koruma kalkanı gibiymiş. Özgürlüklerimizin teminatı gibiymiş değil mi? Önce şunu söylemek gerek; laiklik kavramı İslam dinine karşı olan bir kavram değil, genel olarak herhangi bir dinin devletleşmesine ve devletlerin iktidarların dinleri kullanmalarına karşıdır, çünkü din hürriyeti diye bir şey var. Ben dünyanın neresinde olursam olayım kendi dinimin öğretilerini, ritüellerini yaşama özgürlüğüm olmalı. Ben kendi ülkemde de başka bir ülkede de dinimi seçme özgürlüğüne sahip olmak istiyorum. Bunun tersini dileyen var mı? “Din bir vicdan meselesidir. Herkes, vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye karşı değiliz. Biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kasıt ve fiile dayanan tutucu hareketlerden sakınıyoruz“ diyor Mustafa Kemal de. Şimdi nerden geldik bu laiklik açıklamasına; imam nikâhı resmileşiyormuş! Müftülere nikâh kıyma yetkisi veriliyor. İşte tam da bu yüzden geldik! Geçen sene de gündeme gelmişti bu mesele, yine bizler aynı kaygılarla veryansın etmiştik. Neymiş efendim “Evlilik daha kolay hale gelsin”miş. Birincisi evliliğin zorluğu nikâh memuru bulamamak mıymış? Ben anlamadım bu işi. Kim “Nikâh memuru bulamadım, çok yoğunluk vardı evlenemiyorum bu yüzden” demiş? İmamlarla, müftülüklerle ilgili tasarruflarınız bu mu? Bu ülkede çok ciddi çocuk istismarları oluyor efendiler! Kimse bunu dert etmiyor! Bu görevi gerektiği şekilde yapan din insanlarını düşürdüğünüz duruma bakın. Daha dün grubumuzun eğitim komisyonunda daha kaliteli, yetkin din insanları yetişsin diye ne yapılmalı diye düşünürken bugün bu haberleri görüyoruz. Dini de devleti de tarumar ettiler bizler nasıl toparlarız diye düşünüyoruz. Şimdi izleyin çocuk gelinleri, zorla evlilikleri, kadın cinayetlerini… Bütün bunlar birbirinden bağımsız şeyler değil.

Hepsi bir bütünün parçaları. İnsanlar bu ülkede, hukukun adaletin olmadığı bir ülkede “Nikâhımı kim kıyacak, memur bulamadım, imam kıysın” derdinde değil! İnsanlar önce bir nefes almak istiyor! Barolar Birliği açıkladı birçok sivil toplum kuruluşu açıkladı bu işin bir de medeni kanun boyutu var. Yapılan düzenlemelerin hepsi Anayasa‘ya aykırı. Sabah uyanıyorlar ve “Bugün Anayasaya aykırı ne yapsak acaba” diyor ve yapıyorlar. “Vatandaşlarımızın evlenme işlemlerini kolaylaştırmak ve daha kolay ve seri bir şekilde hizmet almalarını sağlamak amacıyla il ve ilçe müftülüklerine de evlendirme memurluğu yetkisi verilmektedir.” Altını çizmek istiyorum “Seri bir şeklide.” Yahu evlilik nasıl bir şeymiş ki seri üretime geçilmiş? Fabrika mı kurdunuz ne yaptınız? Bu uygulamaların yol açacağı yanlışlar ne din adamlarının suçudur ne de nikâhını onlara kıydıranların Bu meselenin bütün sorumluluğu laiklik ile ciddi sorunları olan iktidarın üstündedir! Bu böyle gidecek sanıyorlar fakat halk sokakta öyle söylemiyor. Bu yüzden sokağa kilit vurmaya çalışmak gibi beyhude bir çabaları var. Beyhude diyorum çünkü bizim haykırışlarımız sokağın tavanına kadar yükselen güçlü ve cesur bir haykırıştır!