AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yönetimi döneminde, çoğunluğu devletten alınıp sermayenin eline verilen madenlerde, katliam gibi iş cinayetleri yaşandı. Öyle ki, 1941 yılından bu yana maden kazalarında hayatını kaybeden en az 3 bin emekçinin 1989’u, yandaşlarını daha çok kazandırmak için gerekli tedbirleri almayan AKP’nin zamanında olmuş… İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin verilerine göre, madenlerdeki “iş cinayetlerinin 3/2 si” AKP’nin son 20 yılında işlenmiş; hatta katliamlar yaşanmış!

***

Alınmayan önlemler nedeniyle oluşan facialar sonrasında, göstermelik olarak başkan ve bakanlar olay yerine gitmiş, “En kısa zamanda yaraları saracağız. Gerekli önlemleri alacağız. Sorumlulardan hesap soracağız” sözleriyle içleri yanmış aileleri kandırmış, zamanla bu sözleri unutup yandaşın daha çok kazanması için bildiğini yapmaktan geri durmamıştır! İktidarlar, yurttaşını ve ülkesini mutlu, refah ve güven içinde yaşatmakla yükümlüdür. Devleti bu hedefle yönetir. Yani önlemler yaşanılabilecek her ihtimal düşünülerek olayların öncesinde alınır.

“Neden bu kadar çok iş cinayeti işleniyor?” diye sorulursa, şöyle yanıtlanabilir: Yurttaşına tokat atabilen bir parti lideri ve hakkını arayan kederli madenciyi sokakta tekmeleyen danışmanıyla, insanlık dışı anlayışı sergilemekten çekinmiyorlar da ondan! Anayasal gösteri ve yürüyüş hakkını kullanmak isteyen her yurttaşa orantısız polis gücü kullanmayı marifet sanan bakanlar olduğu için! Şiddet ve nefreti yayan trolleri besleyen iktidar yüzünden! Milleti bölen, devleti adaletten ve hizmet etmekten çıkaran siyasetin varlığı nedeniyle!

***

Bilindiği gibi Erdoğan, daha önce de “yaşanan ölümleri “İşin fıtratında var” diyerek normal karşılamıştı. Erdoğan, 41 maden emekçimizi kaybettiğimiz Amasra’daki faciayı da, “Kader planına inandığımız için bunlar her zaman olacaktır” diyerek “faciayı kadere bağladı” ve sorumluluğu üzerinden attı! Kısaca “yaslı aileleri” bir kez daha kandırmaya çalıştı. Aslında bu sözlerini anlayışla karşılamak lazım! Hani Süleyman Soylu diyor ya: “Ne geliyorsa Allah’tan!” “Zamlar da facialar da Allah’tan, tabii iyi şeyler de iktidardan!”

***

Oysa merhum CHP Milletvekili, İlahiyatçı Yaşar Nuri Öztürk, yıllar önce “kader” ile ilgili akademik bir açıklama yapmıştı. Öztürk; “Kader kelimesini ne kadar duyarsanız, dine ve Allah’a ihanetin o kadar yapıldığını hükmedeceksiniz. Bugünkü manasını Kuran kabul etmez! Emevî despotizminde kader, baskıladıkları kitleleri uyutmak için kullandıkları Şeytani kavramdır! Kuran’daki kader ise; tabiat kanunları anlamındadır” diyor.

***

Erdoğan’ın “kader” diye tanımladığı AKP iktidarındaki madenci cinayetlerine baktığınızda göreceksiniz ki tüm olaylar, Sayıştay raporlarında da yer alan, işçi güvenliğini yok sayan kurallara uyulmamasının sonucudur. Maden kazaları; kamu tarafından denetlenemeyen, insan canını korumayan, teknolojik gelişime önem vermeyen ve sadece yandaş patronun daha fazla kar etmesine odaklanmış bir iktidar zihniyetinin, yarattığı katliamlar dizisidir.

***

İçimizi acıtan iş cinayetlerinden bazıları şöyle:

22 Kasım 2003, Karaman, Ermenek: Kömür ocağında grizu patlaması sebebiyle 10 işçi yaşamını yitirmiştir.

8 Eylül 2004, Kastamonu, Küre: Yeraltı bakır ocağında meydana gelen yangında, birisi maden mühendisi toplam 19 işçi öldü.

10 Aralık 2009, Bursa, Mustafakemalpaşa: Maden ocağında grizu patlamasıyla 19 işçiyi kaybettik.

23 Şubat 2010, Balıkesir’in Dursunbey ilçesine bağlı Odaköy: Grizu patlamasında 17 işçi yaşamını yitirdi.

8 Ocak 2013, Zonguldak, Kozlu: Kömür ocağında metan gazı patlaması sonucu 8 işçi öldü.

13 Mayıs 2014, Manisa, Soma: Maden ocağında çıkan yangın sonucu 301 işçi hayatını kaybetti. Facia, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin madencilikte en çok can kaybı olan iş kazası olarak tarihe geçti.

28 Ekim 2014, Karaman, Ermenek: Kömür madeninde meydana gelen su baskını sonucu 18 işçi yaşamını kaybetti.

17 Kasım 2016, Siirt, Şirvan: Madenköy bakır madeninde 16 işçinin ölümüyle sonuçlanan kaza…

13 Ocak’ta Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen kaza sonucunda, 1 işçi hayatını kaybetti. Ve son “kaza” 14 Ekim’de Bartın Amasra’da oldu. Maden ocağında grizu patlaması sonucunda 41 işçiyi kaybettik.

***

İş cinayetlerinde yitirdiğimiz emekçilerin “mekânları cennet olsun!” Unutmayın; gerçek faillerinden de, sorumlularından da hesap sorulsun!