AKP’li yıllarda çiftçi mağdur edildi. Emek karşıtı politikalar sonucunda çiftçinin eline geçenle girdi fiyatları arasındaki makas giderek açıldı

AKP iktidarı çiftçi haklarını gasp etti

Orhan Sarıbal

AKP’nin uyguladığı emek karşıtı tarım politikaları, küreselleşen piyasalar ve acımasız rekabet koşulları nedeniyle ürün/girdi paritelerindeki çiftçiler aleyhine gelişmeler; üretim maliyetlerini aşırı şekilde artırdı. Buna karşılık ürün fiyatları reel anlamda yerinde saydı, hatta bazı ürünlerde geriledi.

Tarımın, çiftçinin en başta gelen sorunu yüksek girdi maliyetleri. Türkiye üretimin en önemli girdileri olan tohum, gübre, tarım ilacı, mazot ve hayvan yemleri bakımından ithalata bağımlı. Dolayısıyla dövizdeki yükselmeler üretim maliyetlerini artırıyor. İzlenen politikalar dışa bağımlılığı azaltmak yerine arttırıyor ve üretimi sürdürülemez hale getiriyor.

Çiftçinin kullandığı temel girdilerin başında gübre ve mazot gelir. Türkiye her ikisinde de dışa bağımlılık söz konusu. Dolayısıyla bu girdilerin fiyatını kontrol etme şansı yok. Dışa bağımlılığın yanı sıra özellikle mazotta yüksek vergi yükü nedeniyle çiftçimiz dünyanın en pahalı mazotu ile üretim yapıyor.

Çiftçi tarımda 3 milyar litre civarında mazot kullanıyor ve günümüz fiyatlarıyla yaklaşık 17 milyar lira ödeme yapıyor. Mazotun nihai litre fiyatının yüzde 48,2’lik kısmını ise vergiler oluşturuyor. Yani çiftçi kullandığı mazottan dolayı yıllık 8 milyar lira vergi ödüyor.

Devletin verdiği gübre ve mazot desteği yetersiz olup, maliyetleri düşürücü bir etkisi de yok. Tarımda kullanılan mazotta en azından Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) kaldırılsa çiftçi rahat bir nefes alabilecek.

KDV’nin kaldırılması bir yarar sağlamadı
Gübre ve yemde katma değer vergisinin kaldırılmasının çiftçiye bir faydası olmadı. Fiyat artışlarıyla bu indirimin çiftçiye yansımadığı da biliniyor. Dolayısıyla bitkisel üretim yapanlar için tohum, gübre, ilaç ve mazot, hayvancılık yapanlar için yem başta olmak üzere diğer girdi maliyetleri çok yüksek.

Mazot, tohum, ilaç gibi diğer tarımsal girdilerde olduğu gibi Türkiye, kimyasal gübrede de büyük oranda dışa bağımlı. Son 5 yılın ortalamasına göre 5,5 milyon ton kimyasal gübre tüketimi olan Türkiye, bunun ancak 3,3 milyon tonunu üretebilmekte, geri kalan kısmını ise ithalatla karşılamaktadır. Yerli olarak üretilen kimyasal gübrenin de hammaddesi yine ithalatla sağlanıyor.

AKP çiftçileri mağdur etti
AKP’li yıllarda çiftçiler mağdur edildi, hakları gasp edildi. Uygulanan emek karşıtı politikalarla çiftçinin eline geçen fiyatlarla girdi fiyatları arasındaki makas giderek açıldı ve tarımsal üretimin daha da zor hale geldi.

AKP döneminde çiftçinin temel girdileri olan gübrenin fiyatları 6 kat, mazotun fiyatı 5 kat, süt ve besi yeminin fiyatları 6 kat artarken; buğday alım fiyatı 4,5 kat, şeker pancarı alım fiyatı ise 3 kat arttı. Alım fiyatı girdi fiyatlarının üzerinde seyreden tek ürün yaş çay yaprağı oldu.

Uygulanan yanlış politikaların sonucu çiftçinin tarımı terk etmesi, dışa bağımlılığın artması ve ithalat sarmalının kırılamaması olmuş oluyor.