AKP iktidarı, 2023 Yatırım Programı’nda İzmir’in birçok projesine yine bütçe ayırmadı. CHP İzmir Milletvekilli Murat Bakan, “İktidarın bu engellemeleri İzmir’e verilen zararın yanı sıra kamu zararına da neden oluyor” dedi.

AKP iktidarından İzmir ambargosu
Fotoğraf: AA

Aycan KARADAĞ

2023 Yılı Yatırım Programı’nın kabulü ve uygulanmasına dair Cumhurbaşkanı kararı geçen günlerde Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlandı. Türkiye’nin üçüncü büyük ili ve ülkenin en önemli üretim merkezlerinden biri olan İzmir ise yine umduğunu bulamadı. Birçok projeye politik nedenlerden yine bütçe ayrılmadı.

15 yıldır kent gündeminde olan Halkapınar-Otogar Metrosu için geçen yıl olduğu gibi bu sene de 3 bin lira bütçe ayrıldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi, ESHOT Genel Müdürlüğü’nün filosuna katmayı planladığı 100 adet elektrikli otobüs için finansman kaynağı yaratma hedefiyle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na başvurdu ve 421 milyon liralık kredinin iç borçlanma ile karşılanması için onay talep etti. Ancak dokuz aydır bakanlıktan olumlu ya da olumsuz bir cevap alamadı. Büyükşehir ayrıca deniz filosuna 6 adet elektrikli gemi alınması için dış finansman bulmasına rağmen Cumhurbaşkanlığı yatırım programına alınmadı. Öte yandan deniz ulaşımında kullanılan iskelelerin belediyeye devrine ilişkin talep ise Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından 9 yıldır cevaplanmadı. Bayraklı Şehir Hastanesi teleferik hattı için hazırlanan etüt proje ihale edilerek proje sürecine başlanmasına rağmen, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından hastane bölgesinde yapılması planlanan üst istasyon bölgesinin kullanım hakkı talebine cevap alınamadı. 30 Ekim’deki İzmir depreminin ardından İzmir Valiliği kararıyla Kemalpaşa Sütçüler Mahallesi’nde, binaların enkaz atıklarını geri dönüştürmek ve ekonomiye kazandırmak için kurulacak tesise onay verilmedi.

MEZARLIK YERİ 6 YILDIR BEKLETİLİYOR

2023 Yılı Yatırım Programı’nda İzmir’e ayrılan bütçeyi eleştiren CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, “İzmir yıllardır verdiği verginin karşılığını alamayan bir kent. Yine de iktidarın reva gördüğü bu tavra rağmen yerel yönetimler kent sorunlarına her zaman çözüm üretti, her zaman kendi göbeğini kendi kesti. Ancak özünde politik sebeplere dayanan ve bizzat iktidar eliyle gerçekleşen bu engellemeler sadece İzmir’in ve İzmirlilerin sorunlarının çözümüne engel olmuyor aynı zamanda kamu zararına da neden oluyor. Binali Yıldırım’ın büyükşehir belediye başkanlığı adaylığı döneminde ortaya attığı 35 projeden biri olan Çandarlı Limanı Projesi’nin temeli atılalı 12 yıl oldu. Proje hâlâ tamamlanamazken kamu zararı 2 milyar lirayı geçti. Her seçim öncesi “yapılacak” diyorlar ama yaptıkları tek şey kamu zararını katlamak. Biliyorsunuz Alsancak’taki Tarihi Elektrik Fabrikası’nın üzerinde bulunduğu taşınmazın özelleştirilmesine yönelik satış ihalesini İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kazanmasına rağmen ihale iptal edildi. Bir daha da yenilenmedi. Projelere bütçe ayırmıyorlar, yetmiyor yerel yönetimlerin kentin sorunlarına yönelik çalışmalarını da bir şekilde tıkayan süreçler işletiyorlar. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin mezarlık yeri için arazi tahsis talebi bile 6 yıldır bekletiliyor. Bunu başka nasıl izah edersiniz?” dedi.

İzmir’in projelerine bütçe ayrılmamasının sebebini ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bekleyen projelerini ilgili tüm bakanlıklara yazılı soru önergesiyle soran Bakan sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Buz dağının görünmeyen kısmı tahmin edilenden de büyük. Ne vatandaşın vergisi adil bir biçimde vatandaşa dönüyor ne devletin bütçesi adil paylaştırılıyor. İzmir’in projelerine neden bütçe ayrılmadığını, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin taleplerinin neden bekletildiğini ilgili tüm bakanlıklara sorduk. Verecekleri yanıtı İzmirlilerle paylaşacağız. İzmirliler de tüm yurttaşlarımız da şunu unutmasın; çok az kaldı. Temelinde cezalandırmak olan bu politikaları hep birlikte değiştireceğiz. Bir seçim, her şeyi değiştirecek. Bu seçim, herkese derin bir nefes aldıracak.”