Gücünü kaybeden iktidar, tehdit gördüğü her yeri zincirliyor ama muhalefet asla geri adım atmıyor.

AKP kendini zincirliyor

2021 yılına damgasını vuran iki fotoğraf var. Birincisi Boğaziçi Üniversitesi’ne kendi okuluna girmeye çalışan öğrenci ve öğretim görevlilerine kapatılan kampus kapısı fotoğrafı. Tarih 4 Ocak 2021.

İkinci fotoğrafın hikâyesi Kamu Personel Seçme Sınavı’nda yüksek puan almalarına rağmen mülakat adı verilen insan kayırma aracıyla ilgili. İktidar eliyle elenen öğretmenlerin akıbetini sormaya giden CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na zincirlenerek kapatılan Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) kapısı hafızalardaki yerini aldı. Bu fotoğrafın tarihi ise dünü gösteriyor. 30 Aralık 2021.

AKP iktidarı 2021 yılında yapılan tüm kamuoyu yoklamalarında aşağıya doğru bir seyri izledi. Ortağı MHP’nin durumu da farklı değil. Kuşkusuz bu aşağıya inişin nedeni ülkede yaşananlardan bağımsız değil.

Her doğa olayı felakete yol açtı. Yangın çıkınca uçağımız olmadığını anladık. Sel olunca yaptığımız köprüler, barajlar yıkıldı. Onlarca insanımız öldü. Kentler, ormanlar yok oldu. İşsizlik tarihi boyuta ulaştı. Neredeyse her evde en az bir işsiz yaratıldı. Hayat pahalılığı ise dayanılmaz boyuta ulaştı. Yoksulluk her sokak başında çıplak gözle görünür hale geldi. İşyerleri kapandı. Pandemi nedeniyle her gün ortalama 150 insanımız hayatını kaybetti, kaybetmeye devam ediyor. Pandemiye karşı tek önlem olarak öne çıkan aşılama iktidar için tam bir fiyaskoya dönüştü. Aşı karşıtları kelimenin tam anlamıyla cirit attı.

Dış politikada, makro ekonomik göstergelerde, eğitimde, ticarette yaşananlara, yolsuzluk ve insan kayırma gibi bilumum rezilliklere değinmiyoruz bile.

SORUNLARI BASKIYLA ÇÖZMEYE ÇALIŞIYOR

Ülkenin hiçbir meselesiyle ilgilenmeyen-ilgilenemeyen bir iktidar var. Gücünü kaybetmiş, meşruiyetini yitirmiş, çözülen, eriyen bir iktidar. Yargıyla, asker ve sivil bürokrasiyle ülkeye hükmetmeye çalışıyor. Doğal olarak tehdit geleceğini düşündüğü her yeri zincirleyerek kapatmaya çalışıyor. Bu bazen bir okul, bazen bir bakanlık, bazen fabrika, bazen de ülkenin önemli bir kurumu oluyor. Üstelik her defasında değişiyor bu zincirler. Bazen soruşturma, bazen mahkeme kapıları, bazen de grev yasakları olarak çıkıyor karşımıza. İktidar bu hamlelerle sorunu çözdüğüne, muhalefeti gerilettiğine, tepkilere yanıt verdiğine inandırmış kendini. Ya da elinden başka bir şey gelmiyor. Ama o zincirlerin hiçbiri toplumsal muhalefete geri adım attırmaya yetmedi. Her defasında daha güçlü şekilde dikildi iktidarın karşısına.