AYCAN KARADAĞ
AKP’li Bergama Belediyesi’nin geçtiğimiz günlerde kayyum ile yönetilen Koza Altın İşletmeleri’ne karşı açmış olduğu çevre davalarından çekilmesine ve belediye çalışanı 3 kişinin işine gerekçe gösterilmeden son verilmesine yönelik tepkiler devam ediyor.
Bergama Demokrasi Platformu, bugün belediye önünde basın açıklaması gerçekleştirerek belediyenin uygulamalarını protesto etti.
Yapılan açıklamada, “Halkın değil, kayyumun belediye başkanı olmuştur” denildi.
BU TUTUMUNU KABUL ETMİYORUZ
Yerel seçimlerinden bu yana AKP eline geçen Bergama Belediyesi yönetimi attığı her adımda siyasal anlayışının dayatmalarını gündemde tuttuğu belirtilen açıklamada, “Daha göreve gelir gelmez Bergama halkının yıllardır sorunsuz bir şekilde ailesiyle piknik yaptığı Ilıca tesislerine müdahale ederek toplumun yaşam tarzına açıktan yön verilmeye çalışılmıştır. Belediye insan kaynakları müdürü tarafından bünyesinde çalışan işçilere baskı yaparak, mobbing uygulayarak sendika değiştirmeye zorlanmıştır. Kütüphane sorumlusu olarak çalışan Tüm Bel Sen üyesi Aydın İleri önce kütüphaneden alınıp belediye zemin katına sürülmüş, mobbing uygulanmış, tartaklama girişiminde bulunulmuş en son olarak bu hafta itibarıyla da hiçbir gerekçe gösterilmeden sözleşmesinin feshedildiği tebliğ edilmiştir. Bu hafta içinde ayrıca belediye bünyesinde görev yapan Tüm Bel Sen üyeleri iki avukat arkadaşımıza hiçbir gerekçe gösterilmeden sözleşmelerinin feshedildiği kendilerine tebliğ edilmiştir. Bergama Belediyesi’nin bu hukuksuz ve tamamen siyasal olan bu tutumunu kabul etmiyoruz. Yasal mevzuat gereği üyelerimizin işlerine iadeleri için her türlü yargı yoluna başvuracağımızı ve mücadeleden kaçmayacağımızı buradan haykırıyoruz” ifadelerine yer verildi.
TALANIN ÖNÜNÜ AÇACAK BİR KARARA İMZA ATMIŞTIR
Bergama Belediyesi’nin geçtiğimiz günlerde kayyum ile yönetilen Koza Altın İşletmeleri’ne karşı açmış olduğu çevre davalarından çekilmesi hakkında yapılan açıklamada ise şu ifadelere yer verildi:
“Mahkemeye sunulan raporda, maden faaliyetinin geriye dönülemez ve telafisi olmayan tahribatlara neden olacağı ortaya konulduğu halde, ne yazık ki mevcut belediye başkanı halkının sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını savunmamış, kayyım yönetiminin çıkarları ve birilerinin zenginleşmesi uğruna talanın önünü açacak bir karara imza atmıştır. Kısacası belediye başkanı bu kararla halkın değil, kayyumun belediye başkanı olmuştur.”
Az önce okuduğunuz haber, bağımsız bir medya organı tarafından size sunuldu.
Bağımsız gazetecilik; sermayeye karşı halkı, sömürüye karşı emeği, eşitsizliğe karşı adaleti, savaşlara karşı barışı, piyasacılığa karşı temel hakları, talana karşı doğayı, erkek şiddetine karşı kadınları, istismara karşı çocukları savunmanın olmazsa olmaz koşuludur.
Siz de gerçeğin sesini yükseltmek adına sorumluluk almak istiyorsanız, sadece birkaç dakikanızı ayırarak BirGün’e abone olabilir ve ‘#BirGünBenim’ diyebilirsiniz.
Şimdiden sonsuz teşekkürler…
BirGün bizim; hepimizin.