AKP'li Efkan Ala'dan yeni 'çözüm süreci' açıklaması
AKP Genel Başkanvekili Efkan Ala, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin DEM Parti'li milletvekilleri tokalaşmasının ardından başlayan yeni 'çözüm süreci' tartışmaları hakkında konuştu. Ala, "Sorun da farklı bulunacak çare de farklı, masamızda çözüm süreci yok. Geçmişte oldu, bitti. Her seferinde aynı şeyi yapmak durumunda değiliz ki" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, yeni yasama döneminde Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi'nin (DEM Parti) milletvekilleri ile tokalaşmasıyla başlayan yeni 'çözüm süreci' hakkında tartışmalar sürüyor.
AKP Genel Başkanvekili Efkan Ala, Anadolu Yayıncılar Federasyonunda basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Siyasette yaşananları 'pozitif bir iklim' olarak değerlendiren Ala, "Partiler ve liderler arasında bir diyalog ikliminin olduğu çok açık. Diyalog iklimi oluştu ve buna da gelişmelerle katkıda bulunuyorlar" dedi.
Ala, şunları söyledi:
"Bundan sonra temel meseleler konuşulabilir, konuşuluyor zaten. Seçim sonrası diyalog iklimindeki iyileşmeyi çok kıymetli buluyorum ve atılan tahkim edici adımları da kıymetli buluyorum. Bunları Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu iklimi kurumsallaştırması için de yeni anayasa yapım süreçlerini çok değerli buluyorum. Güncel meselelerde güncel gelişmeler belirleyici oluyor. Bugün bir karara varılır, bir kanaat vardır, yarınki gelişmelere göre kanaat değişebiliyor önemli olan o iklimin korunmasıdır."
"Çözüm süreci mi başlıyor?" sorusu etrafındaki tartışma, yorum ve haberlerin anımsatılması üzerine Ala, "Bizim şu anda masamızda böyle bir şey yok. O daha önce yapıldı, oldu bitti. O zaman kendi zaviyemden söyleyeyim, Türkiye o günden bugüne bir çok şey yaşadı. Şimdi sorun da farklı, o sorunlara bulunacak çare de farklı. Yani her seferinde aynı şeyi yapmak durumunda değiliz ki. Tabii ki onların da doğrusuyla, eksiğiyle, yanlışıyla fazlasıyla gördüğü fonksiyon vardır" diye konuştu.
Ala, farklı alanlarda yapısal reformlara ihtiyaç duyulduğunu ifade ederek "Artık Türkiye'nin yeni şeyleri tartışıyor olması lazım. Yani sürekli hafızamızda kalmış, çözsek bile, çözmüş olsak bile dönüp dönüp aynı şeyleri tartışıyor olmamızın bize bir faydası...'Bazılarını çözdük, bazılarını da çözemiyoruz' diyelim. Takılıp kalmanın bir anlamı yok, bir sonraki aşamaya geçelim. Belki orada elde ettiğimiz imkanlarla diğer meseleleri çözeriz, kalmış olan, çözemediğimiz meseleleri çözeriz" ifadelerini kulandı.
"ÇOK KIYMETLİ ÇARELER, ÇABALAR ORTAYA KONULDU"
"Türkiye'de olup biteni, etrafında olup bitenden bağımsız ele alamazsınız" ifadesini kullanan Ala, şöyle devam etti:
"Çok kıymetli çareler, çabalar ortaya konuldu. AK Parti'den önce hiç tartışılması mümkün olmayan konularda AK Parti devrim niteliğinde reformlar yaptı. Herkes unuttu yani. 24 saat televizyon yayın yapıyor. Kürtçe yayın yapıyor. Daha önce biz geldiğimizde, ben oraya vali olarak gittiğimde millet türkü söylemek için izin istiyordu, 'merhaba' diyemiyordu birbirine, isim verilemiyordu. Kaç tane isim bize geldi. Şimdi bunlar aşıldı ama o süreçlerin belli bir yerinde Orta Doğu tarumar oldu. Eğer Türkiye o reformlarını yapmamış olsaydı, o adımlarını atmamış olsaydı...Türkiye'yi de, Suriye'ye, Irak'a çevirmek isteyen projelerin nasıl uygulamaya konulduğu gözümüzün önünde yaşandı öyle değil mi? Ama AK Parti hükümetleri döneminde daha önceden tedbir alındığı için o reformlarla milleti esas alan, milletin desteğini önemseyen reformlar yapıldığı için onlar olmadı. O sonuçlar elde edilemedi. 6,7 Ekim olayları, Gezi olayları, birçok olay oldu ama hepsinin amacı Suriye'de, Irak'ta ne olduysa, Libya'da da ne olduysa Türkiye'de de onu yapmaktı. Ama Türkiye'de bunu yapamadılar, bu başarılı olamadı. Çünkü biz onların demokratik yoldan tedbirini almıştık. Son derece haince kurgulanmış Türkiye'yi Orta Doğu'ya benzetme projeleri ellerinde patladı, ellerinde kaldı. Bunları biz neyle sağladık? Orada daha çok vicdanın, hukukun, demokrasinin gücünü kullanarak sağladık."
"ESKİ ANAYASALARDAN BİRİNİ SEÇMİYORUZ"
Efkan Ala, şu anda Türkiye'nin yeni bir Anayasa'yı konuşabildiğini belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Geleceğe umutla bakıyor ama nasılını tartışıyor. Tabii tartışacak, bu da demokrasisinin bir parçası. Şimdi bu iklim içerisinde merhabalaşmalar çok önemlidir, diyaloglar çok önemlidir, konuşmalar 180 derece ayrı fikirler olsa bile çok önemlidir. Masayı bir kuralım. Tartışmak, konuşmak için Anayasa'yı, bir araya gelmenin yönteminde anlaşalım, ondan sonra da kim ne düşünüyorsa orada söyleyecek. Kendi partileri içerisinde her parti tartışacak. Sonra da masaya geldiğinde masada ne söylüyorsa onları dile getirecek. O masadaki müzakere sistemine göre de karara varılacak. Yeni bir Anayasa yapıyoruz, eski anayasalardan birini seçmiyoruz. Yeni Anayasa yaparken herkes ne istiyorsa onu söylesin, söyleyecek zaten."
"Anayasa yapılabileceğine ihtimal veriyor musunuz?" sorusuna Ala, "İhtiyatlı bir iyimserlik içerisindeyim. Önemli bir tartışma süreci yaşayacağız. Bunun ben kendi başına da kıymetli olduğunu düşünüyorum. Biraz heyecanlanıyorum da" yanıtını verdi.
Kongre çalışmalarına değinen Ala, değişime ilişkin bir soru üzerine, "Kabinede değişikliği Cumhurbaşkanı'mız bilir" değerlendirmesini yaptı.
Partideki değişikliğe ilişkin ise Ala, "Cumhurbaşkanı'mız da söyledi zaten değişiklik olacak. Ama değişikliğin zamanlaması da değişiklik kadar önemli. 3'te 2'si genel başkan yardımcılarının değişmişti. Şimdi kongreye gidiyoruz, yine değişecektir Cumhurbaşkanı'mız da söyledi" dedi.
İMAMOĞLU HAKKINDA 'SİYASİ BİR KARAR' SORUSUNA YANIT
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun devam eden davasıyla ilgili AKP'nin ilişkilendirildiğini, "siyasi bir karar çıkacak" şeklinde yorumlar yapıldığının ifade edilmesi üzerine Ala, şunları söyledi:
"Biz oldum olası kuralların işlemesini, kuralların üstünlüğünü savunuruz. Biz kişiye göre dava peşinde olamayız ki bundan en fazla sıkıntı çekmiş olan AK Parti'nin lideri. Ne diye biz kişiye göre dava peşinde olalım? Orada genel hukuk sistemini tartışıyoruz. Biz 'genel hukuk sisteminde sorun var, gelin bunu düzeltelim, değiştirelim' dediğimizde, o statükoya müthiş sahip çıkanlar, bizim aleyhimize işlediği zaman destekleyenler, 'Ankara'da hakimler var' diyenler, sorunla burun buruna gelince dönüp bizi adres gösteriyorlar. Kusura bakmasınlar böyle bir şey olmaz. Biz kuralların uygulanmasını ama aynı zamanda kuralların iyileştirilmesini politika olarak benimsemişiz. Kuralları tartışalım siyasetçi olarak daha iyilerini getirelim ama mevcutlar da uygulanıyor. Kim uyguluyor? Mahkemeler. Mahkemeler nasıl biliyorsa öyle uyguluyorlar. Biz ne yapabiliriz?"
YENİ 'ÇÖZÜM SÜRECİ' TARTIŞMASI NASIL BAŞLADI?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yeni yasama döneminin açılışında DEM Parti'li milletvekilleri ile tokalaştı.
Bahçeli'nin tokalaşması ve "Abdullah Öcalan, Kandil'le görüştü" iddiasının ardından siyasette 'yeni bir çözüm süreci mi başlıyor?' sorusu tartışmalara neden oldu.
Bahçeli, DEM Parti Grubu ile tokalaşması hakkında yaptığı açıklamada, "Siyasette hiç kimseyle, hiçbir partiyle kategorik olarak alıp veremeyeceğiz, konuşup çözemeyeceğiz bir şey yoktur. "Uzattığım el, milli birlik ve kardeşliğimizin mesajıdır. 'Gelin Türkiye partisi olun', 'milli birliğimizde kenetlenin' teklifidir. DEM'e düşen sorumluluk uzanan elin kıymetini anlaması ve eşik olarak değerlendirmesidir" dedi.
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, Bahçeli'nin tokalaşması hakkında, "Selamlaşmak, tokalaşmak çok kıymetli çünkü biz şunu söylüyoruz zaten. DEM Parti olarak uzlaşıyla, diyalogla çözelim sorunlarımızı, konuşarak çözelim diyoruz. Bu bir başlangıç noktasıysa normal bir selamlaşmanın ötesinde bir anlam içerir elbette bizim için. Bunu görmek gerekir. Bunun için şu anda buna dair bir yorumda bulunmak için erken" ifadelerini kullandı.
DEM Parti Milletvekili Cengiz Çandar "Bir şey pişiyor mu, bir şey var mı?’ derseniz evet, pişen bir şey var ama buna ‘çözüm süreci’ demek için çok erken" dedi.
Öte yandan Bahçeli'nin DEM Parti ile tokalaşması ve Erdoğan'ın gelişmeye ilişkin 'olumlu buluyoruz' açıklamasının ardından dikkat çeken bir iddia daha ortaya atıldı.PKK lideri Abdullah Öcalan'ın, Kandil'deki örgüt yöneticileriyle görüştüğü ve "Silahları bırakmayı müzakere etmenin zamanı geldi” dediği öne sürüldü.
Gazeteci Amberin Zaman'ın Al-Monitor’de yayımlanan haberinde görüşlerini aldığı kaynaklar, Öcalan’ın PKK liderlerine "silahları bırakmayı müzakere etmenin zamanı geldi" dediğini aktardı.
PKK lideri Abdullah Öcalan'ın avukatı İbrahim Bilmez, iddialar hakkında konuştu. Bilmez, böyle bir durumdan haberdar olmadıklarını ve 3.5 yıldır Abdullah Öcalan'dan haber alamadıklarını söyledi.
Eski AKP Milletvekili Mehmet Metiner, PKK lideri Abdullah Öcalan ile hükümetin görüşmesinde "hiçbir sakınca bulmadığını" söyledi.
DEM Partili Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk ise yaptığı ilk açıklamada, "Her adımı değerli buluyoruz. Ama dün de bir açıklama yaptık bunu abartmamak gerek. Gelişmeleri doğru izlemek lazım. Dürüstçe söylemek gerekir ki şu anda böyle bir şey beklemiyorum, yani bireysel olarak düşüncemi söylüyorum. Barış için uzatılan her eli kıymetli buluyoruz. Ama tabi bunun sonu ne olacak, nasıl gelişecek, hak ve özgürlükler konusunda neler konuşulacak, neler tartışılacak? Bunları da zaman içinde göreceğiz" ifadelerini kullandı.