AKP'li Özhaseki: Yerelde ittifak için kanun düzenlemesine ihtiyaç yok

AKP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, ''Ak Parti ile MHP arasındaki görüşmeler inşallah haftaya başlar. Yerel yönetimlerdeki ittifakla ilgili şu saatte yapılacak kanun düzenlemelerinin yerel seçimler için bir faydası da olmaz'' dedi.

Özhaseki, kayyum atanan belediyelerde bunun bir mecburiyetten kaynaklandığını ve buralarda PKK'ye bir daha kucak açtırmayacaklarını söyledi.

Hafta sonunu geçirmek ve bazı etkinliklere katılmak üzere Kayseri'ye gelen Mehmet Özhaseki, yerel seçimlerle ilgili sözlerine, Türkiye'nin en büyük partisi olduklarını belirterek başladı. Son yapılan genel seçimlerde de en yüksek oyu alan parti olduklarını söyleyen Özhaseki, "Birkaç ilde sadece 2'nci partiyiz. Haliyle biz çalışmalarımızı bağımsız şekilde devam ettiriyoruz. Bütün illerde güçlü şekilde hangi adaylarla yola çıkarız diye kendi içimizde bir çalışma var. Bunun neticesinde de adaylarımızı belirlemek için müthiş, hummalı birçok koldan araştırma yaparak bu gayretimizi sonuna kadar sürdürüyoruz. Yereldeki ittifak konusunda Devlet beyin de açıklamalarını hep birlikte izledik. Özellikle Ankara-İstanbul ve İzmir gibi büyük illerde elde ettiğimiz kazanımlardan geriye gidilmemesi ile ilgili daha sonra birkaç gün önce açıkladığı çok titizlilikle üzerinde durduğu bu illerde PKK'nın siyasi uzantısının hayat bulacak şekilde yeşermemesini sağlayacak ittifaklara kapı açan görüşlerini de tabi saygı ile karşıladım. Aslına bakılırsa Cumhur ittifakı yapıldığında müthiş bir mutabakat sağlanmıştı. Vatandaş bunu sevmişti. Bize oy veren vermeyen herkes bizim Cumhur İttifakı hakkındaki kurduğumuz ittifakın dayandığı temel öğeleri kabul etmişti ve doğru görmüştü. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti tarihinde olmadığı kadar büyük bir bekaa mücadelesi ile karşı karşıyaydı. Bu mücadelede MHP de bizi yalnız bırakmadı. Gerek FETÖ'ye karşı gerekse de PKK'nın bağımsızlık ilanına karşı bu devlet ve milleti bölme ilanına karşı o mücadelemizde MHP bize destek verdi. Tabi birde bunun yasal alt yapısı vardı. Temel bir dayanağı vardı.Kanunlar değişmişti. Anayasa değişikliği yapılmıştı. Çok makul meşru çerçevede bu iş devam etti. Ancak yerel idareler ile ilgili düzenlemeler 1984'te yapılmış bir kanuna dayanıyor. İttifaklarla ilgili çok açık bir hüküm yok. İyi niyet olarak karşılıklı gerek Ak Parti tarafından gerekse de Milliyetçi Hareket Partisi tarafından Genel Başkanlarımız nezdinde bu temenniler dile getirirken, bunun nasıl yapılacağı hususu da aramızda yapılacak görüşmelere bağlı. Ben basından okudum. Devlet bey bu konu ile ilgili galiba bir arkadaşı görevlendirmiş. Sayın Genel Başkanımız da beni ve Numan beyi görevlendirdi. Önümüzdeki günlerde Genel Başkan Yardımcıları olarak bir araya geleceğiz. Konuşacağız. Karşılıklı olarak mutlaka bu konu da fikirlerimizi birbirimize söyleyeceğiz' dedi.

'KANUNİ BİR DÜZENLEMEYE GEREK YOK'

Mehmet Özhaseki, yereldeki ittifak konusunda kanuni bir düzenlenmeye gerek ve zaman olmadığını da belirterek, ''Bu saatten sonra onun olacağının imkanı yok. Bir takım yollar var. Bu yollar neler olacağı hususunda zaten herkes biliyor. Kendi içimizde konuşacağız. Ve üzerinde mutabık kaldığımız şekilde Sayın Genel Başkanlarımıza arz edeceğiz. Umarız ki özellikle büyükşehirlerde buna benzer ittifak ortaya çıkar ''dedi

Mehmet Özhaseki, kayyum atanan belediyelerdeki bu atamaların bir siyasi partinin hedef alınması veya kızgınlıktan kaynaklanmadığı, mecburiyetten doğduğunu ileri sürdü. "Devletin parasının alt yapı yerine bölücü terör örgütüne gittiğini" iddia eden Özhaseki, bu yerleşimlerde ve belediyelerde PKK'ye yeniden kucak açtırmayacaklarını söyledi.

Özhaseki sözlerine şöyle devam etti:

''Kayyum dediğimiz belediyelerde kayyumların atanması bir partiye kızgınlık veya hatta öfke ile şu partinin üzerine gidelim diye alınmış bir karar değil ki. Bir mecburiyetti. Kandil'in belirlediği adaylarla insanlardan zorla oy alınmış sonra da ele geçen ne kadar bütçe varsa Türkiye Cumhuriyeti'nin merkezden gönderdiği o tertemiz paraları dağa göndermek için seferber olmuşlar. Bunun da envai çeşit yolları var. Herkes biliyor zaten ve Kandil'in emrine girmişler. Belediyeler orada adeta bir lojistik üs gibi olmuş PKK'nın. Şimdi bunlar karşısında bunların bu devleti bu milleti bölme hareketi karşısında suç işlemelerine iktidar göz mü yumacaktı ? Elbette ki göz yumulmadı ve kayyumlar atandı. Kayyumlar kim orada zaten bizim görevli kaymakamlarımız, vali yardımcılarımız. Peki kayyumlar atanmadan önceki durum ile atandıktan sonraki durum arasında bir fark oldu mu? Birebir gözlemleyenlerden birisi benim. Nihayetinde bakanlık görevim sırasında İller Bankası marifeti ile veya başka türlü Şehircilik Bakanlığı'ndaki belediyeler ile ilintilerimiz vasıtasıyla bunları birebir gözlemleyen benim. Eskiden gönderdiğimiz her paranın büyük bir kısmı bir türlü yollar bulunarak dağa gönderilirken, hizmete dönmeye başladı. Oradaki kaymakam arkadaşlarımız, vali yardımcılarımız şehirlerin alt yapılarını yaptılar, üst yapılarını yaptılar. Bakın şimdi Yüksekova gibi nüfusu 100 bini bulmuş ve geçmiş bir yerde 1 metre kanal yok. Kokudan ve pislikten geçilmiyor. Bir de Silopi'de 15 günde bir su akıyordu. Peki kayyumlar geldi ne oldu? Hepsinin alt yapısı yapıldı. Herhalde sadece 50 kilometre Yüksekova'da alt yapı yapıldı. Silopi'de Cizre'de sular akar hale geldi. Caddeler temizlendi ve şehirlerin eli yüzü açığa çıktı. Hizmet ortaya çıktı. Şimdi tabi seçimlerde herkes yarışacak. Nihayetinde vatandaşların ortaya koymuş olduğu siyasi iradeye biz de saygı duyacağız. Ancak, herhalde iktidarın gözü herkesin ve bütün belediyelerin üzerinde olacak. Özellikle dünya eşi benzeri kalmamış vahşi bire terör örgütü PKK'ya yeniden kucak açacak insanlar varsa yeni seçilenler içinde onların da suç işlemelerine herhalde hiçbir iktidar göz yummayacaktır diye düşünüyorum.'