AKP’li Üsküdar Belediyesi ekipleri, 'ot biçme' gerekçesiyle sabah saatlerinde Validebağ Korusu'na girdi. Duruma tepki gösteren Validebağ Gönüllüleri, yaşanan hukuksuzluklara karşı mücadeleye devam edeceklerini kaydetti. Avukat Cingil, "Savcılığa suç duyurusu ve tekrardan Koruma Kurulu'na da başvuru yapacağız" dedi.

AKP'li Üsküdar Belediyesi, 'ot biçme' gerekçesiyle Validebağ'a girdi

Umutcan FIRTINA

AKP'li Üskudar Belediyesi'nin birinci derece sit alanı olan Validebağ Korusu'nda rövanş mücadelesi devam ediyor. Alanda yapılmak istenen millet bahçesi projesine verilen yürütmeyi durdurma kararına karşın sabahın erken saatlerinde kalabalık bir polis ve zabıta ekibi eşliğinde belediye işçileri koruya girerek 'kuru otların yangın tehliklesi çıkarması' ve 'temizlik' gerekçesiyle korudaki otları biçmeye başladı.

Sabahın erken saatlerinde başlayan işlemden haberdar olan Validebağ Gönüllüleri ve çevreci yurttaşlar otların biçilmesine karşı direnmek için Validebağ Korusu'na geldi. Ancak gönüllüler kalabalık polis ve zabıta ekipleri tarafından engellendi.

Geçtiğimiz yıl ağustos ayında belediye ekipleri aynı gerekçeyle Validebağ Korusu'na girmiş, yapılan itirazla Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından alanın 'korunması gereken kültür varlığı' olduğu kararı alınmıştı. Bu yıl ise belediye tarafından Validebağ'da etkinlikler düzenlenmiş, molozlar dökülmüş, bu yapılanlar alanı 'sit alanı olmaktan çıkarmaya çalışmak' olarak değerlendirilmişti. Alınan koruma kararına rağmen Üsküdar Belediyesi, Validebağ'da hukuksuz eylemlerini gerçekleştirmeyi sürdürüyor.

AVUKAT CİNGİL: BURADA YAPTIKLARI ZORBALIK

Direnişin avukatı Onur Cingil yaşananlara dair değerlendirmede bulunarak şunları söyledi: "Burada yirmi beş yıldır çeşitli müdahaleler yapılıyor koru vasfını kaybetmesi adına. En büyük bayraktarı da Üsküdar'dan saldırı var. Millet bahçesi projesi yapılmak istendi, durdurduk. Burayı inşaata açan bir plan vardı, durdurduk. Kilometrelerce yol, yüzlerce aydınlatma, beş yüz araçlık otoparkın olduğu skandal bir ihale açtılar. Bunun davasını da kazandık, ihaleyi iptal ettirdik. Şimdi hal böyle olunca. Hal böyleyken Üsküdar Belediyesi şu an boşluk bularak buraya müdahale etmeye çalışıyor. Aslında birazcık bir hazımsızlık, birazcık da rahatsızlık vermek. Bu sabah saat beşte geldiklerinde 'Biz yangın olmaması ve otları temizlemek için buradayız' dediler ama aslında temizledikleri bizim bildiğimiz otlar değildi. Buradakilerin hepsi otsu bitkiler. Yani altında canlı yaşamının, çekirgenin, kurdun, kurtçuğun, kaplumbağanın, kirpinin olduğu bir yaşam alanı. Örneğin rezeneleri kestiler. Rezenenin ne olduğunu da bilmiyorlar. Rezeneler helikopter böceklerinin yaşam alanları ve binlerce yaşam alanı böyle tahrip oldu. Geçen sene Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu'ndan bir karar almıştık. Üstüne mahkeme kararları da varken burada yaptıkları tamamen zorbalıktı. Varlıkları Koruma Kurulu'na hiçbir şekilde bunu sormamaları ve sormadan buraya gelmelerinin sebebi sadece hukuk tanımamaları değil aynı zamanda kurumun buraya izin vermeyeceğini bilmeleri. Üsküdar Belediye Başkanı son zamanlarda burada büyük organizasyon yapmaya başladı. Validebağ'ın çok sevilmesinden değil. Sürekli olarak burada bir rahatsızlık çıkartma yönünde bir faaliyet var. Bununla ilgili Üsküdar Belediyesi önünde gerekli açıklamamızı da yapacağız. Savcılığa suç duyurusu ve tekrardan Koruma Kurulu'na da başvuru yapacağız."

CHP'Lİ ÖZÇAĞDAŞ: BURAYI RANTA AÇMAK İSTİYORLAR

CHP Üsküdar İlçe Başkanı Suat Özçağdaş şunları dile getirdi: "Bu yirmi üç yıllık bir süreç ve bu süreçte bugün iktidar partisi olan zihniyet vardı. Burayı ranta açmak gibi bir projesi var. Burada destek veren yurttaşlar, sivil inisiyatifler çeyrek yüzyıldır burayı korumaya çalışıyorlar. Bunun çeşitli konuları var. Orasına burasına bina yapılması otların biçilmesi meselesi, çim döşemek gibi fantastik projeler var. Aydınlatma alanları oluşturarak doğal hayatı ortadan kaldırmaya yönelik işler var. Her birisi ayrı mücadele konusu olan, hukuksal çerçevesi olan işler haline geldi. Millet bahçesi projesine engel olundu. Yine buraya yönelik çok büyük rant içeren birtakım düzenleme projeleri vardı. Bunlar engellendi. Bunların hepsi bir mücadeleyle oluyor. Temel tezleri burada yangın çıkmasını engellemeye çalışmak. Oysa Validebağ'ın tarihinde böyle bir şey yok. Eee yani böyle bir yangın çıkma ihtimali de yok, hedef başka. Üsküdar Belediyesi son aylarda artan bir şekilde 'Bu korunun tasarrufu bendedir. İstediğimi yaparım. Hukuk çerçevesi de beni çok ilgilendirmiyor' gibi bir yaklaşım içerisinde. Bugün de onun bir gövde gösterisini yapıyorlar aslında. Kuvvetle muhtemel birkaç ay içerisinde yine gelirler. Buralara birtakım şeyler dökmeye çalışırlar. Eee burayı bir mücadele alanı, rant alanı olarak görüyorlar. Çünkü kentin içinde çok değerli bir alan."

BELGİN: MÜCADELEYE DEVAM EDİYORUZ

Validebağ Gönüllüleri'nden Arif Belgin ise şu değerlendirmelerde bulundu: "Üsküdar Belediyesi geçen sene 10 Ağustos tarihinde yaptığı otlu bitkileri biçme eylemini bugün de tekrarladı. Koruya çok miktarda polis ve belediye zabıtası eşliğinde geldi, bunların önemli bir bölümü sivildi. Dolayısıyla kim polis, kim zabıta ayırt edemediğimizden direnme konusunda bizi tereddüte düşürmeyi amaçladılar. Geçen sene bunu başarmışlardı. Bu sene bu numarayı yemedik. Zabıtanın sivil olarak bize burada müdahale etme hakkı yok. Böyle bir yetkisi yok. Arkalarında devlet gücü olduğuna güvenerek her şeyi yapabileceklerini zannediyorlar. Bazı canlılar öldürüldü. Bu tamamen buranın ekosistemine aykırı. Engellemeye çalışıyoruz. Ne yazık ki sayımız yetmiyor, karşımıza devlet gücü var ve üstelik bu devlet gücü geçen seneye göre en azından iki kat daha fazla. Bunların çalışması böyle devam ederse 'Zaten burada artık sit alanı kalmadı' diyecekler. Üstelik Üsküdar Belediyesi 'Gönüllüler bizim temizlik yapmamızı engelliyor' algısı yaratmak için buraya polisleri çağırıyor. Tabii ki bizim mücadeleye devam ediyoruz. Bu tür şeylerden yılmadık, yılmıyoruz. Bugün bu otları biçtiler. En fazla bir ay içinde yağmurlar yağınca burada onların inadına otlar yeşerecek. Gene eskisi gibi büyüyecek. Bir daha ea biçemeyecekler çünkü o kadar ömürleri kalmadı."