AKP’nin dış politikası bir ‘çarkıfelek diplomasisi’
Fotoğraf: AA

Hüseyin ŞİMŞEK

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Fethi Açıkel, geride kalan yılda Saray iktidarının izlediği dış politikada yaşanan “savrulmayı” ve çelişkileri değerlendirdi. Cumhuriyet'in geleneksel barışçıl dış politikasının ters yüz edildiğini bildiren Açıkel, Mavi Marmara krizi, Arap Baharı, Tahrir olayları ve Suriye iç savaşına agresif bir şekilde taraf olan ve kutuplaştırıcı siyaset izleyen iktidar partisinin, 2022 yılında sanki hiçbir şey olmamış gibi “yumuşama” dönemine girdiğini ifade etti.

AYAKLARINA GİTMEK ZORUNDA KALDI

Açıkel, “Geride kalan yıl, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Saray iktidarının dış politikadaki tüm geçmiş uygulamalarını ve sarf ettiği söylemlerini adeta yutkunarak inkar ettiği ve içine düştüğü itibar kaybını, ulusal kamuoyuna unutturmaya çalıştığı, kendi kendini resetleme ve hatta çürütme yılı oldu. Türkiye’nin bölgedeki ulusal çıkarlarına zarar veren ve ulusal itibarımıza gölge düşüren on yılı aşkın bu süre zarfında, AKP Türkiye’yi yakışıksız ve haksız ağız dalaşlarına ve atışmalara maruz bıraktı” dedi.

“Hamaset ve dogmatik iddialar uğruna ‘Dünya 5’ten büyüktür’ sloganını, sözüm ona dünyaya meydan okumak için telaffuz eden Erdoğan iktidarı, hamaset krizleri nedeniyle diplomatik ilişkilerimizin tepetaklak hale geldiği Ortadoğu’daki beş önemli ülkenin ayağına kadar bizzat gitmek zorunda kaldı” diyen Açıkel, yılsonu dış politika değerlendirmesinde özetle şu ifadeleri kullandı:

“Başta Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri olmak üzere, Mısır ve İsrail’in yanı sıra, en son olarak da Suriye hükümetiyle, on yıl öncekinden daha dezavantajlı ve boyun eğen tarzda diplomatik ilişkileri restore etmek zorunda kaldılar. Dahası AKP, gerisin geriye çaresizce ve kıvranarak attığı adımları, birer diplomatik başarısı gibi sunmak ve ulusal kamuoyunu manipüle temek için de tüm maharetini sergiledi. Tek adam rejiminin rasyonellikten ve kurumsallıktan uzak, tutarsız zikzaklarla ve ilkesiz u-dönüşleri ile malul dış politikası, bozulan ticari ilişkiler, göçmen krizi ve ambargolar yüzünden, Türkiye’yi 100 milyarlarca dolar zarara soktuğu gibi Türkiye’yi Ortadoğu ve Dünya’da 10’larca yıllık diplomatik gerilemeye sürükledi.”

Açıkel sözlerini şöyle noktaladı: "Sözde ‘Türkiye Yüzyılı’ olarak sunulan, ancak aslında hamasi bir ‘Külliye Yüzyılı’ hayalinden öteye geçemeyen bu son derece yanlış ve tutarsız dış politika tercihleri nedeniyle, Türkiye’nin Ortadoğu’daki dış politikası, adeta bir iflas vesikasına dönüştü.”