TL’nin döviz karşısındaki değer kaybı Kuzey Kıbrıs ekonomisini de felç etti. Birleşik Kıbrıs Partisi Genel Başkanı İzcan, “Erdoğan’ın politikaları Türkiye gibi Kuzey Kıbrıs halkını da yoksulluğa sürüklüyor” dedi.

AKP’nin politikası Kıbrıs’ı da vurdu

HABER MERKEZİ

Türk Lirası döviz karşısında her geçen gün erirken, Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan yurttaşlar da krizden etkilendi. Binlerce Kuzey Kıbrıs vatandaşı avronun kullanıldığı Güney Kıbrıs’a iş başvurusunda bulunuyor. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Birleşik Kıbrıs Partisi Genel Başkanı İzzet İzcan, “Türkiye’de Erdoğan’ın aldığı bütün kararlar aynen bize de yansıyor. Çünkü buradaki bütün ithalat, dövize dayalı. Müthiş bir pahalılık yaşanıyor” dedi. Kuzey Kıbrıs hükümetinin Erdoğan’ın işbaşına getirdiği bir yönetim olduğuna dikkat çeken İzcan, “Buradaki ekonomi de Ankara’daki AKP iktidarının talimatları, dayatmaları şeklinde yönetiliyor. Özelleştirme, yüksek enflasyon, gelir adaletsizliği söz konusu. İnsanların yüzde 50’sinin piyasaya ve bankalara olan borçları döviz cinsinden. Bir hafta içerisinde herkesin borcu en az 2 katına çıktı. Güney Kıbrıs’a doğru bir işçi akını var. Çünkü Güney Kıbrıs’ın kullandığı para birimi avro” değerlendirmesini yaptı.


HÜKÜMET HALKI UMURSAMIYOR

“Ortalama asgari ücretin 900 avro olduğu Güney Kıbrıs’ta çalışan bir işçi, inşaatlarda, özel sektörde 1000-1200 avro civarında para kazanıyor” diyen İzcan şu ifadeleri kullandı: “Bu parayı TL ile çarpınca minimum 20 bin TL eder. Güney Kıbrıs’ta martta turizm sezonu başlıyor. İşçi açıkları var. Sendikalar temas kurdu. Bir sendika 8 bin kişilik bir talep olduğunu duyurdu. İşçi kayıt işlemi yapmaya başladı. İlk gün 430 civarında kayıt yaptı. Bunların içinde üniversite mezunları, doktorlar, mühendisler, hiç tahmin etmediğiniz meslek gruplarına ait insanlar da var. Buradaki hükümetin hiç umurunda değil.”

Kuzey Kıbrıs hükümetini de eleştiren İzcan sözlerini şöyle tamamladı: ‘Beğenmeyen Rum tarafına gitsin’ gibi fanatik, şovence bir yaklaşım içindeler. Burada daha geçen yıl motorin, benzin fiyatları 5-6 TL’ydi. Şimdi 11-12 TL’ye ulaştı. Mutfak tüpü 6 ay önce 50-60 TL’ydi. Zamlarla 180 TL’ye ulaştı. Gerçekten çalışan emekçi, ezilenler, esnaf ve dar gelirli kesim korkunç bir bunalım ve çöküntü içine girdi. Binlerce insan Güney’de daimi ikamet sağlayıp orada yaşama yolunu seçiyor. Özellikle eğitim kesimler, gençler devamlı ikamet etmek için Kıbrıs Cumhuriyeti’ne göç ediyor. Erdoğan iktidarının Türkiye’yi ve bizi getirdiği durum işsizliktir, göçtür, baskıdır, anti demokratik hukuk dışı yaşamdır ve sömürüdür.”

SEÇİME MÜDAHALE İDDİALARI KABUL EDİLEMEZ

İktidarın yeni ekonomik model diye sunduğu politikaların Kuzey Kıbrıs ekonomisini felç ettiğini belirten CHP İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı Erdoğan Toprak ise, “Dünyayla tek bağlantısı Türkiye olan Kuzey Kıbrıs’ta iki bölgedeki işçi sendikalarının yaptığı anlaşmayla 8 bin Türk’ün Kıbrıs’ın güneyine ağır işlerde çalışmak üzere sıraya girmesi çok acı bir tablodur” dedi.

Kıbrıs’ın kuzeyindeki erken seçim öncesinde ekonomik kriz ve seçime müdahale iddialarının Kıbrıs medyasında yaygın şekilde öne sürüldüğünü, bunun kabul edilemez olduğunu kaydeden Toprak şunları söyledi:

“Kuzey Kıbrıs’ta geçen yıl yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde iktidarın muhalefete baskısı ve doğrudan müdahaleleri büyük tepki çekmesine rağmen, 23 Ocak’ta yapılacak milletvekili erken seçiminde de benzer iddialar KKTC medyasında yaygın şekilde dile getirilmektedir. İktidarın uyguladığı değersiz TL-yüksek kur-yüksek enflasyon ve yüksek zamlara yol açan yeni ekonomik modelin yarattığı kriz tablosunu daha ağır şekilde yaşayan ve dünyayla tek bağlantısı Türkiye olan KKTC’de ekonomi felç olmuş durumdadır. İktidarın yeni ekonomik modeli, Türkiye’yle yaptığı yıllık mali anlaşmalarla çarkları dönen KKTC’ye, ‘yüksek enflasyon ve yoksulluk’ ihraç ediyor. Pek çok malın yüzde 50-100 zamlandığı, bulunamaz hale geldiği, akaryakıt sıkıntısının baş gösterdiği Kuzey Kıbrıs’ta TL’de yüzde 100’e varan değer kaybı, sterlininin 20 lirayı aşması, ekonomik darboğazı iyice derinleştirdi.

BAŞVURANLARIN ÇOĞU ÜNİVERSİTE MEZUNU

Kişi başı milli geliri 30 bin dolara ulaşan güneye gitmek için başvuranların büyük bölümü üniversite mezunu gençlerden oluşuyor. Bununla birlikte orta yaştaki çok sayıda kişinin de güneyde iş için başvurması, üzücü ve acı bir tablodur. Başvuranlardan Kıbrıs Cumhuriyeti Vatandaşı (GKRY) kimliğine sahip olmalarının istendiğini duyuran TÜRK-SEN, KKTC’de artan işsizlik, pahalılık, yüksek enflasyon, kazançların yetersizliğinden ötürü binlerce kişinin güneyde çalışmak istediğini, Rum kesiminde çalışma başvurularının ocak sonuna kadar süreceğini belirtiyor. Rum yönetimi daha fazla işçi talep ederse başvuru süresi ocak sonrasına uzatılacak.”

***

Büyük karamsarlık yaşanıyor

“Biz de TL kullandığımız için TL’nin erimesi bizi doğrudan doğruya etkiliyor” diyen Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Münir Rahvancıoğlu ise şu değerlendirmeyi yaptı: 10 yıllardan beridir Kıbrıs’ta hayat daha pahalı. Türkiye’de bir sürü sıkıntı var ama ağır aksak da olsa toplu taşımacılık var. Kıbrıs’ta toplu taşıma tamamen sıfır durumda. Bundan dolayı da buraya gelen yerleşen insanların ilk yaptığı şey kendilerine bir araba edinmek oluyor. Araba almadan bir işe girmek, çalışmak mümkün değil. Burada tabii akaryakıt da dövizle geldiği için akaryakıt fiyatları da artmış durumda. Üretim tamamen bitirilmiş burada. Her şey ithal geliyor. İthalat/ihracat dengemiz yüzde 80’lerde. İthalatımız, ihracatımız 5 kat fazla. Tam bir yoksullaşma söz konusu. 23 Ocak’ta seçimler olacak. Yakın geçmişte cumhurbaşkanı seçimlerinde Türkiye’nin de müdahalesi ile Akıncı seçimi kazanamadı. Durum böyleyken insanlarda bu seçim sürecinde oy verecekleri herhangi bir partinin de bu sorunlara çözüm üretebilecek bir yaklaşım geliştirebileceğine inancı yok. Bu da ciddi bir hayal kırıklığı var. Ekonomik ve siyasi karamsarlık ortamına girildi.