Ben yazarken oylama devam ediyor ama..

Siz bu yazıyı okuduğunuzda seçimin kesin olmayan sonuçları, ya da en azından gidişatı, belli olmuş olacak.

Bu hafta, iki değerli halk sağlığı akademisyeninin yazıları ve bir haber vesilesiyle AKP’nin sağlıktaki on üç yıllık icraatının kısa bir bilançosunu çıkarayım istedim.

Hayırlısıyla giderlerse kuyruğa takılmış teneke…

Yok, gitmezlerse…

Mücadeleye mühimmat olur!..

• • •

Son zamanların en güzel hediyesi, halkinsagligi.org’tan daha önce bahsetmiştim.

Memleketin yüreği solda atan bilcümle halk sağlıkçısı bir araya geldi…

Sağlığı emekçiden, yoksuldan, mağdurdan yana siyasallaştırmak için durmadan yazıyorlar.

Üstelik de…

En çetrefil konuları, hem akademik düzeyden ödün vermeden, hem de benim bile anlayabileceğim kadar yalın yazıyorlar!..

İlk yazı halkinsagligi.org sitesinden, Doç Dr. İlker Belek’ten.

AKP Yüzünden Sağlıkta Ne Kadar Geri Kaldık?..

Her zaman yaptığı gibi önce metodolojiyle başlıyor İlker.

Bir ülkenin sağlıktaki başarı kriterinin, AKP’lilerin o çok övündükleri tıbbi teknoloji kullanımının yaygınlaşması, hasta memnuniyeti filan olmadığını…

Bu kriterlerin sonucu değil süreci ölçtüklerini, süreci ölçen onlarca kriter olduğunu…

Kesin karar içinse tek bir sonuç göstergesine bakmanın yeterli olduğunu, sağlıkta sonucun Bebek Ölüm Hızı (BÖH) ile ölçüldüğünü…

Bunun için de beklenen, olması gereken ve şu anki, gerçek BÖH değerlerinin karşılaştırıldığını anlatıyor.

Sonra, “beklenen, olması gereken BÖH” derken bir ülkenin mevcut nüfusuna, coğrafi konumuna, kişi başı gelirine, kişi başı sağlık harcamasına göre beklenen BÖH’nin kastedildiğini, gerekçeleriyle birlikte açıklıyor.

• • •

Sonra da, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, UNDP’nin Human Development Report 2013 verilerini kullanarak mevcut yüz seksen yedi ülkenin bebek ölüm hızını hesaplayacak bir model oluşturuyor.

(Doğrusunu söyleyeyim; “Benim bile anlayabileceğim kadar yalın yazıyorlar!..” dedim ama İlker’in modelini anlamadım.
Meraklısı bakabilir, ilgilenirse İlker’le doğrudan temas kurabilir.)

Ardından da, bu denkleme ülkelerin değerlerini yerleştirerek, o ülke için beklenen, olması gereken BÖH’lerin hesaplıyor.

• • •

Türkiye gibi 75 milyon nüfuslu, ılıman iklim kuşağında yer alan, 10.410 dolar kişi başı gelire sahip ve yılda kişi başına 697 dolar sağlık harcaması yapan bir ülkede beklenen, olması gereken BÖH ne çıkıyor?..

Binde 8,7.

Peki, Türkiye’de şu anki BÖH ne kadar?..

Binde 12.

Yani?..

Türkiye’nin şu andaki BÖH’si, olması gerekenden yüzde 37,9 daha fazla!..

Yani…

AKP, on üç yıllık devri iktidarında Türkiye’nin sağlığına yüzde 37,9 kaybettirmiş!..

• • •

Bahsedeceğim ikinci yazı Edirne’den, Prof. Dr. Muzaffer Eskiocak’tan.

Bahsedeceğim, dedin, ama yerin kalmadı, derseniz…

Telaşlanmayın, derim.

“Türkiye’nin Çocuk İhmali” başlıklı yazının ilk bölümü, Muzaffer’e teşekkürler, ilk olarak, bugünkü BirGün sağlık sayfasında yayınlanıyor.

(Devamı haftaya.)

• • •

İyi de…

İlker de, Muzaffer de, sen de AKP’den zaten hiç hazzetmediniz…

Sizinki bir nevi bozacının şahidi şıracı durumu, derseniz de…

Perşembe günkü Cumhuriyet’ten “Türkiye’de yaşam kalitesiz” başlıklı haberi okuyun, derim.

OECD üyeleri, Brezilya, Rusya otuz altı ülke arasında yapılan “Daha İyi Yaşam İndeksi”nde Türkiye sağlık statüsünde kaçıncı olmuş dersiniz?..

Otuzuncu!..

Herkese hayırlı Haziran’lar.