Bugün “Dünya Tiyatrolar Günü!”…

Sanatçıların ve tiyatro severlerin bu mutlu günü olabildiğince duyumsayacağını biliyorum…

Çağdaş ve laik Cumhuriyet’te yaşamak isteyenlerin “Sanatın ve sanatçının yol göstericiliği” önünde bir kez daha saygı ile eğileceklerinden hiç şüphem yok!..

Toplumu gerileştirmeye çalışanların bu “günü” umursamayacaklarından da bir o kadar eminim!..

Oysa tiyatro yaşamanın ta kendisidir!..

Sahnedeki sanatçı, yaşamın her kesimini, her karakterini, her olayın nedenlerini ve sonuçlarını, hayatın içindeki insanın göremediklerini, seyirciye çok net ve dürüstçe anlatır!..

Antik Çağ’dan bu yana drama sanatı kentlerin var oluş nedeni, uygarlık kapısının açılma gücü, halka yakın yönetimlerin gurur vesilesi olmuştur!..

Bu vesile Dünya Tiyatrolar Günü’nü kutlarım..

•••

Sanatçılar ve tiyatro severler, özellikle siyasetçilerin birbirileriyle olan kavgalarında kullandıkları “tam bir tiyatro” değişinden nefret edeler!.. Tiyatronun insan için ne denli kutsal bir şey olduğunu öne çıkarırlar ve bu sözü kullananlara tepki gösterirler…

Tiyatro da sahtekarlık yoktur!..

Yaşamda olduğu gibi sahtekarlar vardır!.. Oysa siyasi iktidarlar toplumu aldatmaya yönelik birçok şeyi tek tek sıralarken öyle yapay, öyle sahte olay ve karakter kullanırlar ki, onların yaptıkları hiçbir zaman tiyatro olamaz, sadece gerçek dışılığı sergilerler…

•••

AKP iktidarının sergilediği son olay ise; ülke ve yurttaşlarımızın dünü ve yarını için müthiş bir kırılma noktası oluşturuyor.

Cumhuriyetin kazanımlarının başında olan Şeker fabrikalarının 14 tanesi özelleştiriliyor…

AKP hükümetinin açıklamasına göre; Bor, Çorum, Kırşehir ve Yozgat fabrikalarının ihalesi için 3 Nisan’a; Erzincan, Erzurum, Ilgın, Kastamonu ve Turhal fabrikaları için 11 Nisan’a; Afyon, Alpullu, Burdur, Elbistan ve Muş fabrikaları için 18 Nisan’a kadar teklif verilebilecek.

•••

Yani, Türkiye Cumhuriyeti’nin mucizeleri olarak kabul edilen ve kuruluş yerleri özenle seçilerek, sadece ülke ekonomisine katkı sunmak için değil, modern Türkiye’nin sosyal ve kültürel yaşamının inşasında yol gösterici rol oynaması görevini de yüklenen şeker fabrikaları yok edilmeye çalışılıyor… Aslında Cumhuriyet’in birikimlerinin vahşice satılması kadar,sermayenin daha çok kar etmesini sağlayacak Nişasta Bazlı Şeker (NBŞ) üretiminin önünün açılması isteniyor…

•••

Önce altının kalınca çizilmesi gereken bir konuyu açıklamak gerekir!..

Dünya tıp otoriteleri kanserle ilgili iki konuda hem fikir oldular!..

Kuzu dışındaki kırmızı et ve şekerin kanser hastalığının temel nedeni olduğunu açıkladılar!..

Bu nedenle insan sağlığını koruyan ülkeler, özellikle, NBŞ tüketiminin çok tehlikeli olduğu gerekçesiyle üretim ve kullanımını kotaya bağladılar!..

Hatta bazı ülkeler NBŞ’yi yasakladılar!..

Pancar şekerinin kullanımının insan sağlığı açısından son derece önemli olduğunu duyurdular…

•••

Türkiye’de pancar şekeri üretim, insan sağlığı için önem taşıdığı kadar, ülke çiftçisine de tarımsal üretimine de büyük destek sağlamaktadır!..

Pancar şekeri üretiminde yaklaşık 2 milyon insan çalışmaktadır.

Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal’ a göre; “Pancardan elde edilen şeker sektörü ülkeye yıllık 3 milyar doları aşan bir katma değer yaratıyor!..”

Ve ekliyor; “Türkiye’nin yıllık şeker ihtiyacı yaklaşık 3 milyon ton civarında iken şeker pancarı fabrikaları yılda yaklaşık 2.3 milyon ton üretim yapılıyor. Yaklaşık 350 bin çiftçi ailesi bu işten ekmek yiyor. Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi durumunda, pancar üreticileri ile şeker tüketicilerinin ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalmaları kaçınılmazdır” diyor!..

•••

Hal böyleyken neden durup dururken 14 şeker fabrikası satışa çıkarıldı?!.

İki sebebi var.

İlki, ekonomi çok zor durumda!..

Afrin operasyonunun maliyeti henüz yurttaşlarımızın cebini yakmadı. Ama piyasalar olağanüstü durgunlaştı. Dolar aldı başını gidiyor…

İkincisi; uluslararası tekellere yeni kar alanları açmak.

Temel gıda olan şekerdeki oyunun altında üretimi kolay kazancı büyük olan NBŞ’ye yol vermek!..

Bir yandan GDO mısır ithalatını açmak, diğer yandan ilaç sektörünü daha da canlandırmak!..

Biliniz ki şu anda iktidar tarafından tahsis edilen NBŞ kotasının yüzde 44’ü Cargill, yüzde 14’ü ise Cargill-Ülker ortaklığı olan Pendik Nişasta tarafından kullanılmakta.

Kotanın yüzde 31’i ise Cargill gibi bir Amerikan küresel şirketi olan Amylum’a tahsis edilmiştir.

Yani pastanın yüzde 82’si ABD’li küresel şirketler tarafından kullanılmaktadır.

•••

Bu vahim durumu fark eden anamuhalefet partisi CHP hızla oynana oyunu bozmak adına yola çıktı.

CHP Genel Başkan yardımcısı Veli Ağbaba başkanlığındaki CHP milletvekilleri ve Parti Meclisi üyeleri; ‘Şeker Vatandır, Vatan Satılmaz’ sloganı ile özelleştirilmek istenilen Fabrikaların önüne kadar gittiler. O kent ve yörelerdeki halkla birlikte toplantılar, meydan mitingleri yaparak satışın durdurulmasını istediler… Eylemleri çok etkili oldu.

•••

CHP heyeti adına meydanlarda konuşmalar yapan CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba; Anadolu’da büyük bir ‘şeker ittifakı’ kurulduğuna dikkat çekerek, yerli ve milli olan, vatanını seven herkesin bir araya geldiğini belirterek iktidara şöyle sesleniyordu; “Şeker fabrikaları zarar ediyor diyorlar. Toplamda da 31 milyon TL zarar ediyor. Oysa kendi yandaşlarının bir kalemde 450 milyon TL vergi borcunu silerek Anadolu insanın emeğini, aşını elinden alıyorsun” diyordu.

Ve Ağbaba devamla: “Vatan savunması sadece sınırda düşmanlara karşı silah çekmekle olmaz, bize bırakılan miraslara da sahip çıkmakla olur. Bu bir vatan savunmasıdır. Şeker fabrikalarını korumak, Türkiye’yi korumaktır, fabrikalara sahip çıkmak Türkiye’ye sahip çıkmaktır, onun kaderine sahip çıkmaktır” diye açılamalarda bulunuyordu!..

14 kentteki insanlar bu söz ve eylemlere dolayısıyla CHP’ye yoğun ilgi gösterdiler.

•••

Nitekim halkın duyarlı olduğunu gören AKP’nin konuyla ilgili milletvekilleri de art arda açıklamalar yaparak AKP iktidarını uyarmak istediler.

AKP Çorum Milletvekili Salim Uslu, 14 şeker fabrikasını özelleştirmek yerine bu fabrikaların yanı başına kimyasal ya da tarımsal yeni fabrikalar kurulması gerektiğini söyledi. Ve ekledi; “Ben bürokratların hükümeti yanılttıklarını düşünüyorum.” AKP Karaman MV Recep Konuk; “Özelleştirilmesi düşünülen şeker fabrikalarının, çiftçi kuruluşlarınca işletilecek modele dönüştürülmesi gerektiğini” söyledi. Konuk, “Mevcut şekliyle özelleştirilecek olursa ve de üreticinin içinde olmayan yapıyla özelleştirilmesi durumunda sonucun kaos olacağını düşünüyorum” diyerek bir yetkili olarak arkadaşlarının dikkatini çekti…

•••

Türkiye müthiş bir felakete doğru sürükleniyor!.. Bir yandan ekonomi, diğer yandan siyaset, demokrasi ve adil yargının önünü kesiyor!.. Çıkış yolu var. Kararlı olarak yeniden parlamenter demokrasiye dönmek!..

Hedefi bu olan herkesin bir araya gelmesi gerekiyor!..