Ankara kulislerine yansıyan bilgilere göre AKP’de yaşanan hayal kırıklığının ardından ilk değerlendirmeler “ders almadık” şeklinde olmuş. Özellikle 31 Mart’ta tüm Türkiye’de yaşanan oy düşüşünün ardından daha köklü bir değerlendirmenin yapılmasını savunanların sayısı oldukça fazla. Özellikle seçim tekrarının büyük hata olduğu yüksek sesle dillendirilmeye başlanmış. Doğal olarak iptalde öne çıkan isimler de hedef tahtasına konulmuş durumda. […]

AKP serbest düşüşte

Ankara kulislerine yansıyan bilgilere göre AKP’de yaşanan hayal kırıklığının ardından ilk değerlendirmeler “ders almadık” şeklinde olmuş. Özellikle 31 Mart’ta tüm Türkiye’de yaşanan oy düşüşünün ardından daha köklü bir değerlendirmenin yapılmasını savunanların sayısı oldukça fazla.

Özellikle seçim tekrarının büyük hata olduğu yüksek sesle dillendirilmeye başlanmış. Doğal olarak iptalde öne çıkan isimler de hedef tahtasına konulmuş durumda. Fahrettin Altun, Ali İhsan Yavuz, Mustafa Şentop gibi isimler ilk elden eleştirilmeye başlanmış. Erdoğan’a yakınlığı ile bilinen Ömer Çelik bile eleştirilerden nasibini almış durumda. Bugün yapılacak grup toplantısı ve MKYK’nin ardından fotoğraf biraz daha netleşecek.

ÖCALAN İŞİ SAHİPSİZ

Seçimlere iki gün kala Abdullah Öcalan ve Osman Öcalan’dan gelen mesajlarla ilgili bilgi almaya çalıştığımız AKP’lilerin konudan çok haberdar olmadıklarını gördük. Kimin telkiniyle böyle bir hamle yapıldığını kimse bilmiyor ya da açıklamıyor. Ama normal bir süreç olmadığı konusunda neredeyse herkes hemfikir. Bu hamlede, seçime bir hafta kala gelen anketlerin de payının olduğunu düşünenlerin sayısı az değil. Binali Yıldırım ve Ekrem İmamoğlu arasında gerçekleşen televizyon programı öncesi Erdoğan’ın masasında bulunan ankette farkın İmamoğlu lehine 4-5 puan civarında olduğunu öğreniyoruz. Program beklenen sonucu ortaya çıkarmadığı anda da diğer tüm hamleler devreye sokulmuş. Öcalan hikâyesinin de arkasında bu olduğu varsayılıyor.

MHP’LİLER OY VERMEDİ

AKP’li yetkililere Öcalan hamlelerinin sonuca etkisi olup olmadığına dair elinizde veri var mı diye sorduk. Çok somut bilgi alamasak da Çatalca, Silivri ve Bahçelievler gibi milliyetçi seçmenin ağırlıkta olduğu ilçelerdeki oy kaybını bu hamleye bağlayanların sayısı az değil. Ama AKP’lilerin bugünden sonra tartışma masasında yanıt bekleyen daha zor sorular olacağı kesin.

İKNA ETMİYOR

AKP çok uzun süredir kendi tabanında bile heyecan yaratamıyor. Bu durum AKP’lilerin de gündeminde. Özellikle genç seçmenle makas çok açılmış durumda. Bir AKP’li vekilin “partililerimiz artık çocuklarını bile ikna edemiyor. Ya sandığa gitmiyorlar ya da başka partilere oy veriyorlar. Bizden uzaklaştılar. Başımı kapatırsam da ben istersem kapatırım diyorlar” serzenişi gelinen durumun AKP için yakıcılığını gösteriyor. Üstelik karşılarında artık AKP tabanından da oy almaya başlayan bir isim varken bu daha yakıcı bir sorun haline gelmiş durumda.

YENİ PARTİ

Üstelik Erdoğan ve AKP’nin tek düşüneceği rakip İmamoğlu da değil. İstanbul seçimi sonrası başta Davutoğlu, Babacan-Gül gibi isimlerin daha özgüvenle hareket etmelerine ve en geç sonbaharda harekete geçmelerine kesin gözüyle bakılıyor. Üstelik başlayacak parti içi tartışmada bu ekiplere milletvekillerinin katılma olasılığı 23 Haziran’dan çok daha yüksek.

Erdoğan’ın tüm bu gelişmeleri yakından takip ettiğini biliyoruz. Konuştuğumuz partililerin neredeyse tamamının düşüncesi Erdoğan’ın müdahale edeceği yönünde. İlk hamle kabine içine bekleniyor. Eşzamanlı olarak parti yönetiminde de değişiklik yaşanması kaçınılmaz. Erdoğan’ın başkanlıktan ayrılması gibi düzenlemeler için ‘henüz çok erken’ cevabını alıyoruz.

4-5 yıldır inişe geçen, enerjisini yitiren AKP ve Erdoğan çok ağır bir yenilgi aldı ve türbülansa girdi. Bundan kurtulmaları kolay olmayacak.