Google Play Store
App Store

AKP Sözcüsü Çelik, Hamas Siyasi Büro Şefi Haniye'nin öldürülmesine ilişkin, "İsrail, bugün gerçekleştirdiği bu suikastla beraber bir 'bölge savaşı' istediğinin ilk tetiğini çekmiştir ve bu artık yeni bir aşamaya geçildiğini göstermektedir" dedi. Çelik, İsrail hükümetinin Ortadoğu ülkelerinin milli güvenliğini tehdit ettiğini söyledi.

Kaynak: DHA
AKP Sözcüsü Çelik: Bugün artık yeni bir faza geçilmiştir
Fotoğraf: AA

AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Şimdiye kadar 'bölge ülkelerinden yapılan açıklamalara karşılık veririz' diyen İsrail, bugün gerçekleştirdiği bu suikastla beraber bir 'bölge savaşı' istediğinin ilk tetiğini çekmiştir ve bu artık yeni bir aşamaya geçildiğini göstermektedir. İsrail hükümeti bütün bölgedeki ülkelerin milli güvenliğini tehdit etmektedir" dedi.

Çelik, parti genel merkezinde Hamas Siyasi Büro Şefi İsmail Haniye suikastına ilişkin açıklama yaptı. Çelik, "Bu aynı zamanda milletimizin acısıdır. Cumhurbaşkanımız, Filistin davasındaki mücadeleyi Kurtuluş Savaşı'mıza benzetmişti. İnsanlık değerlerinden yana olanların ve herkesin acı bir günü bugün. Milletimizin ve tüm insanlığın da başı sağ olsun. Bu siyonist suikastı gerçekleştiren katliamcı ve soykırımcı şebeke, şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonrasında da aynı katliam siyasetine ve soykırıma devam edeceğini ifade ediyor. Bu bir dönüm noktasıdır. Dün Lübnan'a yapılan saldırı, bugün gerçekleştirilen bu saldırı net bir şeyi ortaya koyuyor ki, katliamcı ve soykırımcı şebeke bundan sonra zulümlerini artırarak devam edecektir. Amerikan Kongresinde Netanyahu ayakta alkışlanmıştı. Oradaki her alkışın bu zulme destek vermek anlamına geleceğini söylemiştik. Ve orada verilen her alkış, bugünkü bu suikasta verilen destek olarak ortaya çıkmıştır, dün Lübnan'a yapılan saldırı olarak ortaya çıkmıştır" dedi.

"ULUSLARARASI TOPLUMUN KAYITSIZLIĞI BU NOKTAYA GETİRMİŞTİR"

Uluslararası toplumun kayıtsızlığının durumu bu noktaya getirdiğini kaydeden Çelik, "Sayın Cumhurbaşkanımızın açıklamalarına destek verenlerin Filistin Devleti'ni tanıdıklarını ve Filistin davasında daha pozitif bir rol aldıklarını hep beraber gördük. Fakat maalesef Batı toplumu barış için bir inisiyatif koymak yerine Filistin Devletini tanıyanlar ve destekleyenler hariç oraya savaş gemisi göndermeyi tercih ettiler. Bugün bu suikasttan sonra İsrailli bakanların yaptığı açıklamalara baktığımızda bu suikastı daha da öteye taşıyacak bir takım organizasyonlar içerisinde olduklarını görüyoruz. Eğer ilk gelen bilgiler doğruysa, başka bir devletin topraklarından Tahran'a füze atılarak bu suikast, bu alçak eylem gerçekleştirilmişse, İsrail'in bütün bölgede suikastlar ve istikrarsızlaştırıcı eylemler yapacak bir organizasyon ağı içerisinde olduğu görülmektedir" diye konuştu.

"BÜTÜN ÜLKELERİN MİLLİ GÜVENLİĞİNİ TEHDİT ETMEKTEDİR"

Dünya barışının kilidinin Ortadoğu barışı olduğunu, Ortadoğu barışının kilidinin de Filistin barışı olduğunu vurgulayan Çelik, şunları söyledi:

"Bu denklemi tersine çevirmektedir, Netanyahu'nun soykırımcı kabinesi. Ve Filistin barışını yok edecek şekilde oraya dair bütün umutları ve zeminleri yok edecek şekilde bir katliam ve soykırım siyaseti güderken, aynı zamanda Ortadoğu barışını sabote etmeye çalışmaktadırlar. Bu da dünya barışının sabote edilmesi anlamına gelecektir. Bugün artık yeni bir güne geçilmiştir. Şimdiye kadar 'bölge ülkelerinden yapılan açıklamalara karşılık veririz' diyen İsrail, bugün gerçekleştirdiği bu suikastla beraber bir 'bölge savaşı' istediğinin ilk tetiğini çekmiştir. Ve bu artık yeni bir aşamaya geçildiğini göstermektedir. İsrail hükümeti bütün bölgedeki ülkelerin milli güvenliğini tehdit etmektedir. Sayın Cumhurbaşkanımız 7 Ekim olaylarının olduğu ilk günden itibaren bu uyarıyı yapmaktadır. Ve Sayın Cumhurbaşkanımızın onların Filistinli kardeşlerimizin mücadelesini bizim Kurtuluş Savaşı'na benzeten açıklamaları ortaya çıktığı zaman bazıları bunu yadırgamıştı. Ama şimdi görülmektedir ki bütün bölge ülkeleri açısından ve ülkemizin de yer aldığı içinde yer aldığı bölge ve çanak açısından İsrail'in bütün bu eylemleri ağır, aşırı, net ve yakın bir tehdit oluşturmaktadır."

"BÖLGEYE SALDIRI SİLSİLESİ GERÇEKLEŞTİRECEĞİ ORTAYA KONULDU"

Bazı devletlerden ilk duyulması gereken açıklamanın; bu eylemin kınanması ve lanetlenmesi olması gerektiğini ifade eden Çelik, şöyle devam etti:

"ABD adına yapılan ilk açıklama Savunma Bakanlığı'ndan yapıldı ve denildi ki; 'İsrail'e bir saldırı olursa İsrail'i korumaya hazırız. Bugün mesele İsrail'in korunması meselesi değildir. Bölge halklarının ve bölgedeki devletlerin İsrail'den nasıl korunacağı esas meseledir.' Tehdit oluşturan Netanyahu hükümetinin saldırganlığıdır. Bugüne kadar 'İsrail'in güvenlik hakkı vardır' diyerek, yapılan savunmaların altına ne koyuldu? Birileri 'İsrail'in güvenlik hakkı vardır, İsrail'in kendini savunma hakkı vardır' dedikçe İsrail hukukun dışına çıkarak, Netanyahu hükümeti hukukun dışına çıkarak çocukları öldürdü, kadınları öldürdü. Eğer soykırım yapmak için destek isteyeni, soykırım yapmak için, katliam yapmak için destek isteyeni, çocuk öldüreni ayakta alkışlarsanız o da başka eylemlere girişmeye kalkar. Bugün artık yeni bir faza geçilmiştir, yeni bir zemine geçilmiştir. Filistin ve Gazze'deki katliam ve soykırımlardan sonra bütün bölgeye dönük olarak bir saldırı silsilesi gerçekleştireceğini net bir şekilde ortaya koymuştur. Bu eylemi en güçlü şekilde lanetliyoruz."

SALDIRI NASIL GERÇEKLEŞTİ?

Çelik, kendilerine gelen ilk bilgilere göre saldırının başka bir ülkeden atılan füzeyle gerçekleştiğini ifade ederek, "Tabii bunların hepsi teyit edilmeye muhtaç. Böyle bir şey gerçekleştiyse, bütün bölge ülkeleri içerisinde İsrail'in böyle bir ağ ve network kurduğu, böyle bir bağlantı şeması içerisinden bu politikayı yürütmeye çalıştığı görülüyor. İlk günden itibaren 'bölge ülkelerinin haritasını değiştireceğiz' diyen Netanyahu, 'David Koridorunu kuracağız' diyen Netanyahu, bir takım dini referansları istismar ederek siyasi proje peşinde koşan bu soykırımcı hükümet bugün gelinen noktada tamamen bölge barışını hedef aldığını göstermektedir. Peki, bunu Avrupa'daki parlamentolarından, ya da ABD kongresinden uzaktan ve konforlu bir alanda izlediğini zannedenler bunun, bölgeyle sınırlı kalacağını mı düşünüyorlar? Kesinlikle hayır. Dünya barışının kilidi Ortadoğu barışıdır. Ortadoğu barışının kilidi Filistin barışıdır. Şimdi bu denklemi tersinden kurarak Netanyahu soykırımcı hükümeti, Filistin'de soykırım gerçekleştirerek bir bölge savaşı çıkarmaya çalışıyor. Bu olduğu takdirde de bütün dünya barışı tehdit altında kalacaktır. Sadece Ortadoğu'yla sınırlı kalmayacaktır. Akdeniz'e sıçrayacaktır, Avrupa barışını tehdit edecektir ve Atlantik'te birtakım sonuçlar doğuracaktır. Bugün yapılan eylem artık bütün bölge barışına ve insanlığın temel değerlerine karşı bir meydan okumadır. Bugünden itibaren durdurulmazsa bu çok daha vahim sonuçlara yol açacak neticeler ortaya çıkaracaktır. Bu savaş şebekesine karşı, bu soykırımcı şebekeye karşı, bu katliamcı şebekeye karşı temel değerler temelinde, uluslararası hukuk temelinde barışı desteklemeye, barışı güçlendirmeye ve Filistinli kardeşlerimiz için mücadele etmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.