Cumhuriyet dönemi mimarisinin örneklerinden AKM, OHAL sürecinde yıkılmak isteniyor. Mimarlar Odası Genel Başkanı Muhcu, AKP’nin Cumhuriyet’in mimari mirasına ilişkin sistemli saldırı içinde olduğunu söylerken, CHP’li Yedekçi, “Başkanlık öncelikle mekân üzerinden getirilmek istendi” diyor

AKP, Türkiye’nin ilk opera binasını yıkıyor

UĞUR ŞAHİN / ugursahin@birgun.net
@uugurs

“Dostlar Tiyatrosu’na saldırı”, “İzmir’de heykel parçalandı”, “Beyoğlu’ndaki müzik etkinliğine saldırı” ve daha nicesi… Bu haberler, Danimarka merkezli ifade özgürlüğü organizasyonu Freemuse tarafından her yıl açıklanan sanata ve sanatçılara yönelik sansür, saldırı ve hak ihlalleri raporunda, “zirveyi zorlayan” Türkiye’den… Haberler, AKP’nin tüm topluma empoze etmeye çalıştığı “yeni Türkiye”de; sanata, sanatçıya, mimariye ve estetiğe yer olmadığının kanıtı niteliğinde. Osmanlı ve Selçuklu dönemine ait yapıların çirkin taklidi dışında mimariye dair hiçbir şeyin üretilemediği AKP döneminde, son olarak İstanbul’un en önemli kültür ve sanat mekânı niteliğinde olan Atatürk Kültür Merkezi’nin (AKM) yıkılacağı açıklandı. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Projesi bitti, yıkıp yeniden çok güzel bir eseri İstanbul’a kazandıracağız” dedi. Bu açıklama, siyasal İslamcı ideolojinin, Cumhuriyet’le mekân üzerinden hesaplaşmasının en net göstergesiydi. Ancak Türkiye’nin ilk çağdaş opera yapısı olan AKM’yi yıkma isteği, AKP için yeni bir ‘heves’ değildi. Zira 1 Kasım 1999’da İstanbul 2 No’lu Koruma Kurulu, 1. grup kültür varlığı olarak tescillenen AKM, AKP’nin iktidara gelmesinin henüz üçüncü yılında da hedef olmuştu. O dönemin Kültür Bakanı Atilla Koç, AKM’nin ‘ekonomik ömrünün tamamlandığını’ iddia ederek, Türkiye’nin en önemli opera ve bale merkezinin yıkılmasını önerdi. Ancak Koç’un önerisine yurttaşlar, mimarlar ve sanatçılar sert tepki gösterdi, haliyle yıkım gerçekleştirilemedi.

Son oyun ‘Operation: Orfeo’

Takvimler 31 Mayıs 2008’i gösterdiğinde ise AKM, ‘tadilat gerekçesiyle’ hepimizin gözü önünde kapatıldı. Böylece AKM’de son gösterilen oyun, Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında sahnelenen Danimarka yapımı “Operation: Orfeo” adlı oyun oldu. Koruma kurul kararlarının hiçe sayıldığı AKM’nin restore edilmesine ilişkin hazırlanan ilk proje, Kültür Sanat ve Turizm Emekçileri Sendikası’nın açtığı dava sonucunda iptal edildi. 2009’a gelindiğinde ise yapının olduğu gibi korunarak yenilenmesi için Mimarlar Odası, Kültür Bakanlığı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi arasında protokol imzalandı. Restorasyon için Mimar Hayati Tabanlıoğlu’nun oğlu Murat Tabanlıoğlu görevlendirildi. 2012 yılının Şubat ayında Sabancı Vakfı, tadilat için 30 milyon liralık katkı sağlayacağını taahhüt etti ve çalışmalar başladı. Açılışın, “29 Ekim 2013 Cumhuriyet Bayramı'nda” yapılması planlanıyordu. 2013 yılının Mayıs ayında restorasyon çalışmaları Kültür Bakanlığı kararıyla durduruldu ve bina çürümeye terk edildi. Sabancı Vakfı’nın yaptığı bağışa ilişkin hiçbir zaman net bilgi verilmedi.

Gezi’nin de simgesi oldu

AKM, 2013 yılına gelindiğinde Gezi Direnişi’nin de sembol mekânlarından biri oldu. Binanın ön cephesine, birçok siyasi parti ve demokratik kitle örgütünün flama, bayrak ve pankart astı. Gezi Direnişi sırasında dönemin Başbakanı Erdoğan, binaya ilişkin, “AKM’ye barok tarzında opera yapalım” dedi. 2015 yılında ise #AKMdeyiz girişimi kuruldu. Yurttaşlar, binanın güçlendirme ve iyileştirme çalışmalarının derhal başlamasını talep etti. Gezi Direnişi’nin sonrasında AKM, bir yılı aşkın bir süre polis karakolu olarak kullanıldı. Mimarlar Odası duruma ilişkin suç duyurusunda bulunsa da, tescilli bir yapının karakol olarak kullanılmasına dair, ‘kovuşturmaya yer olmadığı’ kararı verildi.

AKM ve çevresi için geçen günlerde açıklanan plan değişikliğine göre ise dolmuş durakları ve Libya Konsolosluğu’nun bir kısmı yeni yapılacak binaya dâhil ediliyor. AKM’nin oturduğu parsel 5 bin 794 metrekareden yeni planla 35 bin 206 metrekareye çıkıyor.

OHAL ortamında gündeme getirildi

akp-turkiye-nin-ilk-opera-binasini-yikiyor-338601-1.

“İktidar Cumhuriyet’in mimari mirasına ilişkin sistemli bir yıkım süreci içinde.” Bu sözler Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu’ya ait. Muhcu’ya göre, uluslararası koruma ilkeleri bakımından AKM’nin simgesel özellik taşıması ve ilk çağdaş opera yapısı olmasının korunması için yeterli.

AKP iktidarının Cumhuriyet’in simge mekânları üzerinden bir hesaplaşma düşüncesi ile ‘çarpık ve ilkel’ bir tarih anlayışını topluma dayattığının altını çizen Muhcu, “Emeğin, Cumhuriyet’in ve demokrasinin meydanı Taksim’de birtakım meydan düzenlemeleri altında yıkım süreci işletiliyor.

Erdoğan, binanın yıkılması için talimatlar vermekte ve toplumsal muhalefete tehditler savurmaktadır.

AKM’yi korumakla görevli kamu yöneticilerinin kendi sorumsuzlukları nedeniyle oluşan birtakım hasarlar bahane edilerek OHAL ortamında AKM’nin yıkımının yeniden gündeme getirilmesi toplumsal duyarlılıkların ilgisi kapsamında yakından izlenmektedir” diyor.

Hukuken mümkün değil

Muhcu, sözlerini şöyle sonlandırıyor: “Bugün AKM’yi ve Taksim Meydanı’nı bozan uygulamaları, mahkemelerin geçmişte verdiği kararlar bağlamında düşündüğümüz zaman, hukuken gerçekleştirebilmeleri mümkün değil. Buna rağmen ısrar edilirse hukuki mücadeleyi sürdüreceğiz. İstanbulluların da kültür mekânlarına ve kent belleklerine sahip çıkacaklarına inanıyorum.”

Tarihi ve simgesel değeri var

akp-turkiye-nin-ilk-opera-binasini-yikiyor-338600-1.

Yüksek Mimar CHP İstanbul Milletvekili Gülay Yedekçi’ye de AKM’nin yıkımına dair düşüncelerini sorduk. Yedekçi, “Başkanlığın öncelikle mekân üzerinden getirilmek istendiği oldukça açık” diyerek başlıyor sözlerine. Yedekçi’ye göre, yıkımlar planlı ve organize bir şekilde gerçekleştiriliyor. Yedekçi, “AKM çok önemli bir yapıdır, çünkü Cumhuriyet dönemine ait bir yapıdır. Siz o yapıyı beğenmiyor olabilirsiniz, ama bu görecelidir. Yapının tarihi ve simgesel yapı olma gibi bir değeri var” diyor ve ekliyor: “Yıllar önce Fransa’da da Eyfel Kulesi için, ‘Bu demir yığını buradan kaldırılmalı’ denmişti. Bugün ise milyonlarca turist, Eyfel Kulesi’ni görmek için oraya gidiyor. İktidar, AKM’yi Cumhuriyet dönemi eseri olduğu için yıkmak istiyor.”

akp-turkiye-nin-ilk-opera-binasini-yikiyor-338599-1.

AKM’nin tarihi

AKM’nin çalışmalarına, büyük bir opera binası yapılması amacıyla 1930’lu yıllarda başlandı. İlk projesi Mimar Feridun Kip ile Mimar Rüknettin Güney tarafından çizildi. 1946 yılında temeli atıldı, 1956'da Hayati Tabanlıoğlu projesiyle inşaata devam edildi. 1969 yılında yapı tamamlanarak İstanbul Kültür Sarayı adıyla hizmete açıldı. Açılışta, Ferit Tüzün’ün Çeşmebaşı Balesi ile Verdi’nin Aida Operası sahnelendi. Açılışa dönemin Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay, Başbakan Süleyman Demirel, Meclis ve Senato başkanları, milletvekilleri ve eşleri katıldı. Bina, 1970 yılında Arthur Miller’ın Cadı Kazanı adlı oyunu oynanırken bir yangın geçirdi, Mimar Tabanlıoğlu’nun onardığı bina 1978 yılında İstanbul Atatürk Kültür Merkezi adıyla hizmete açıldı. Binada 1307 kişilik Büyük Salon, 502 kişilik konser salonu, 296 kişilik tiyatro salonu, 206 kişilik sinema salonu ve 1993’te eklenen 190 kişilik “Aziz Nesin Sahnesi” bulunuyordu. Üst katlarda büyük bir sergi salonu da vardı.