Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay “Hazıra dağ dayanmaz” diyerek normalleşme sürecinin dayanaklarının ekonomi olduğunu itiraf etti; ancak ülkenin birikimleri salgın döneminde değil geçmiş 18 yılda tüketildi

AKP’ye dağ dayanmaz

Ekonomi Servisi

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın, Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya’ya normalleşme sürecine ilişkin açıklamalarda bulunurken “Hazıra dağ dayanmaz” demesi dikkat çekti. Oktay, böylece normalleşme sürecinin temel dayanağının sağlık değil ekonomi olduğunu itiraf etmiş oldu. Cumhurbaşkanı yardımcısının konuya ilişkin açıklamaları şu şekilde:

“Hazıra dağ dayanmaz… Bir süre daha sokağa çıkmayalım, tamam. Ama bu normalleşme sürecini adım adım hayata geçirirken, kazançlardan, mücadelemizdeki kazanımlarımızdan geri adım atmak, oradan bir şey kaybetmek istemiyoruz.”

Diğer yandan Oktay’ın “hazıra dağ dayanmaz” sözü akıllara 18 yıllık AKP iktidarını getirdi. Resmi verilere göre gerçekten de hazıra dağ dayanmıyor…

67,5 milyar dolarlıközelleştirme

2002 Kasım’da iktidara gelen AKP o günden bugüne 67,5 milyar dolarlık özelleştirme geliri elde etti. Ülkenin en stratejik sanayi kuruluşlarından kamu arsalarına kadar tüm varlıklar satılırken elde edilen gelir üretimi finanse etmek yerine yol, köprü yapımında kullanıldı. Böylece yurttaşın gözü boyandı. Ancak halk işsiz kaldı. AKP döneminde elde edilen 67,5 milyar dolarlık özelleştirme geliri bugünkü kurla Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın açıkladığı ekonomik istikrar kalkanı paketinin 2 katı büyüklüğünde.

18 yılda 3,2 trilyon dolar ithalat yapıldı

İktidarının ilk yıllarında ABD ve AB’ye yaslanan AKP, ülkeyi yabancı sermaye akımlarına tamamen açtı. Dolar 10 yıl boyunca 2 lirayı dahi görmeyince yerli üretim tasfiye edildi, ülke ithalat cennetine dönüştü. AKP’nin iktidara geldiği yıl olan 2002’de Türkiye’nin toplam ithalatı 51,5 milyar dolardı. 2012’ye gelindiğinde bu tutar 236 milyar dolara tırmandı. Doların yükselmesiyle ithalat yapamayan ülke ekonomik bunalıma girdi. 2002- 2019 yılları arasında Türkiye 3,2 trilyon dolarını mal ve hizmet ithal etmek için kullandı. Bu tutar ülkenin 1 yıllık toplam gelirinin yaklaşık 5 katını oluşturuyor.

Dış borç 18 yılda yüzde 238 arttı

Özelleştirme gelirleri yetmedi, ülke dış borç batağına sokuldu. Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre 2002’nin son çeyreğinde Türkiye’nin kamu ve özel toplam 129 milyar dolar dış borcu bulunuyordu. Bu tutar aradan geçen yıllarda katlandı. 2019’un son çeyreğinde ise dış borç tutarı 436,9 milyar dolar yükseldi. 18 yıllık bilançoda dış borç yüzde 238 oranında arttı. Dolardaki yükselme ise cabası.

Günde 247 milyon lira faiz ödedik

Rekor kıran dış borçla beraber ülke her yıl giderek daha fazla tutarda faiz ödemesini dış dünyaya öder hale geldi. AKP iktidarı döneminde bütçeden iç ve dış borçlar için toplam 932 milyar lira faiz ödemesi yapıldı. Devlet, 2019 yılında ayda ortalama 8,3 milyar lira, günde 247 milyon lira faiz ödedi. Özel sektörün ödediği faiz ise kamunun ödediğinin yaklaşık 3 katı.

***


Dünyada bir arpa boyu yol gidilmedi

AKP iktidara geldiğinde Türkiye Dünya’nın en büyük 19’uncu ekonomisiydi. 2019 verilerine göre Türkiye’nin sırası değişmedi ve hala 19’uncu saırada. 2023 hedefleriyle seçmene ilk 10 ekonomide olacağız hayali satılıyor. Buna karşın IMF tahminine göre 2020’nin sonunda Türkiye’nin sırası 21’inciliğe gerileyecek. Öte yandan kişi başına gelirde ise Türkiye’nin sırası 58. IMF tahmini tutarsa 2020 sonunda 20 basamak birden gerileyerek 78’inci sıraya düşeceğiz. Buna karşılık 2002’de kişi başına düşen gelirde Türkiye’nin sırası 50’ydi.