Ortadoğu’yla başlayan ve birçok sorunun eklenmesiyle süren dış politika yanlışları Türkiye’yi yalnızlaştırırken AKP sorunu ‘algı’da buldu. AKP’li Yılmaz, Türkiye’nin dışarıdaki algısını ‘gerçeğe yaklaştıracaklarını’ söyledi

AKP’ye göre dış politikada değil, ‘algı’sında sıkıntı var

Politika Servisi

Ortadoğu’ya dair mezhepçi ve pay kapma amaçlı politikayla başlayan yanlışlar Türkiye’yi dünyada yalnızlaştırırken iktidar partisi sorunu ‘algı’ ile sınırladı. İlkeler yerine çıkarlara dayanan bu dış politikaya dair bir eleştiri yerine AKP, ‘gerçekten uzak’ olduğunu iddia ettiği ‘Türkiye algısını’ düzelmek için hamle yapacak. Bir diğer ifadeyle, çığ gibi büyüyen ve ekonomik olarak da ülkeyi kırılgan hale getiren sorunlar lobi benzeri faaliyetlerle çözülmeye çalışılacak. Ancak sorunlar lobi faaliyetleriyle çözülemeyecek kadar kapsamlı ve karmaşık.

‘Makas açıldı’
Konu, Brunson davasında alınan tahliye kararı ardından AKP’nin dış ilişkilerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Başkanı Cevdet Yılmaz tarafından gündeme getirildi. Yandaş Türkiye gazetesinden Yücel Kayaoğlu’nun haberine göre Yılmaz, “Türkiye’nin dışardaki algısı gerçekliğinden çok kopmuş ve makas çok açılmış durumda. Bu algıyı gerçeğe yaklaştırmak konusunda çaba sarf edeceğiz” dedi. Yılmaz şöyle devam etti: “Burada da en önemli önceliğimiz partiler arası diyalog kurmak olacak. Bizim üzerinde durduğumuz nokta, değişik ülkelerdeki partilerle AK Parti olarak diyaloğa geçmek. Kasım ayı içinde Almanya’daki siyasi partileri ziyaret etmeyi düşünüyorum. Bu ay içinde Moskova’ya gideceğim. Brüksel olacak. Çin’e gideceğiz. Gittiğimiz ülkelerde Türkiye’yi anlatacağız ve onları ülkemize davet edeceğiz. Yeni bir diyalog kanal açacağız.”

Ekonomiye dair de konuşan Yılmaz, “Ekonomi bizim için çok kritik bir alan. Ekonomi konusunda AK Parti Ekonomi İşleri Başkanı Lütfü Elvan’la birlikte bazı çalışmalar yapmayı düşünüyoruz. Yabancı ülkelerde yatırımcılarla görüşmeler, finans çevreleri ile bir araya gelme veya siyasetçilerle ekonomi konularını müzakere etme gibi. Hedefimiz ekonominin gelişmesine katkı sunmak. Yurt dışında yatırımcılarla görüşmeye giderken, TOBB’dan, TÜSİAD’dan da temsilci olması daha doğu olur” ifadelerini kullandı.

AKP’nin özellikle Ortadoğu sorunlarına yaklaşımda aldığı mezhepçi ve pay kapma hevesli tavırları ülkeyi tarihinde görülmemiş biçimde yalnızlaştırmışken Yılmaz’ın sözlerinden bu politikanın sürdürüleceği anlaşılıyor. Ancak Yılmaz sorunu ‘algı’ ile sınırlasa da Türkiye hala birçok ülkeyle somut sorunlar yaşıyor.

ABD ve AB sorunları başta
Rahip Brunson davası bu sorunların en son örneği oldu. Rıza Sarraf davasına karşılık açıldığı düşünülen Brunson davası süresince iktidar kanadı bir yandan ‘Türkiye bir hukuk devletidir, yargı bağımsızdır’ dese de diğer yandan Sarraf’a ve Fethullah Gülen’e dair taleplerinin yerine getirilmesi için davayı bir koz olarak kullandı. Sonuç ise geçen günlerde ortaya çıktı. ABD’nin ekonomik baskı tehditleri ardından Brunson davası tarihe geçecek bir tanık mizanseniyle birlikte alelacele sonlandırıldı ve Rahip tahliye edildi. Amerika ile yaşanan sorunlar ise hala gündemde.

Avrupa Birliği ile de 2 yıl kadar gergin ilerleyen ilişkiler, ABD ile yaşanan kriz ardından düzeltilmeye çalışılıyor. Ne var ki AB, Türkiye’ye geçmişten daha temkinli yaklaşan bir çizgi tutturmuş vaziyette. Son dönemdeki AB’ye yakınlaşma çabaları da, Erdoğan’ın ‘AB üyeliği için referanduma gideriz’ çıkışıyla tekrar soru işaretlerini barındıran konumuna oturdu. Üstelik, Türkiye’nin yakınlaşma çabalarıyla Erdoğan’ın sözleri arasında sadece birkaç haftalık süre vardı.

Lobicilik işe yarar mı?
Rusya ve İran’la da Suriye üzerinden geliştirilen ittifak ise, iki ülkenin son kertede Esad’a yakın olan politikaları sebebiyle sağlam temellerden uzak. İdlib’deki cihatçılara dair Türkiye’nin ve diğer iki ülkenin farklı tavırları, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın taleplerinin canlı yayında reddedilmesine kadar vardı.

Mısır, Ermenistan, Yunanistan, Irak ve daha birçok ülkeyle yaşanan sorunlar ise varlığını koruyor.

Yılmaz, her ne kadar sıkıntıyı ‘algı’ üzerinden tarif ederek dış politika sıkıntılarını lobi faaliyetleriyle aşma yolunu tercih edeceklerini açıklasa da, sorunların boyutu ve karmaşıklığı AKP’nin bu hamlesinin de hüsranla sonuçlanacağını şimdiden gösteriyor.