Gazeteci Murat Yetkin’e konuşan AKP’ye yakın bir iş insanı, “O dosya üzerindeki pazarlıkları biliyor musun? Senin bile dudağını uçuklatacak detaylar var” dedi.

AKP'ye yakın iş insanından Kaşıkçı davası açıklaması: ‘Dudak uçuklatacak pazarlık detayları var’

Gazeteci ve yazar Murat Yetkin, hükûmetin, Türkiye'de işlenen gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın cinayet davasını Suudi Arabistan'a devretmesinden hemen sonra Suudi Arabistan Kralı'nın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı Mekke’de bayram namazına davet ettiği haberlerinin, kapalı kapılar ardında pazarlık iddialarını güçlendirdiğini söyledi.

Yetkin, AKP ile kritik noktalarda irtibatı olan ve "Suudi Kralının Mekke’de Erdoğan’la namaz kılarak İslam dünyasının liderliğini fiilen ona devretmiş olacağına samimiyetle inanan" iş insanı kaynağının "O dosya üzerindeki pazarlıkları biliyor musun? Senin bile dudağını uçuklatacak detaylar var" dediğini ancak detay vermediğini aktardı.

Yetkin, “Mekke’de Kral ile Bayram Namazı: Kaşıkçı pazarlığı mı?” başlıklı yazsında şu ifadeleri kullandı:

Suudi Kralının Mekke’de Erdoğan’la namaz kılarak İslam dünyasının liderliğini fiilen ona devretmiş olacağına samimiyetle inanan kaynağım, Kaşıkçı dosyasıyla ilgili soruma bir de şu yanıtı verdi:

‘O dosya üzerindeki pazarlıkları biliyor musun? Senin bile dudağını uçuklatacak detaylar var.’

Kaynağımın AK Parti iktidarının kritik noktalarında irtibatları olduğunu biliyordum. Geçmişte ayrıntı sorduğumda ‘Söyleyemem’ yanıtı aldığımdan, üstelemeye gerek duymadım. Baksanıza, Kaşıkçı cinayetini dünyaya duyuran AK Partili arkadaşı Yasin Aktay bile “Belki benim de bilmediğim şeyler vardır” demiş. Kaşıkçı’nın aynı zamanda Veliaht Prense muhalif eski istihbarat şefi Turkî bin Faysal el Suud’un açık operasyonlar şefi olduğunun yeni öğrenildiğini söylemeyecek herhalde kimse.

Ama kaynağım bir pazarlık olduğunda ısrarlıydı.

Yani mahkemenin 26 sanığın Türkiye topraklarında işlenen cinayete katılmakla suçlandığı davayı, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’dan görüş sorduktan sonra durdurup dosyayı Suudi makamlarına devretmesi kapalı kapılar ardında yürütülen pazarlıkların sonucu muydu?

‘Dudak uçuklatan’ ayrıntılar neydi acaba?

Eğer yapıldıysa bu pazarlıkların siyasi olmanın yanı sıra ekonomik yarar boyutu da var mıydı? Tam da ekonomik krizin ortasında seçime giderken… Kaynağımın bu konuda da bir tezi var, aktarıyorum: 'Tayyip Bey hem Batıdan hem Doğudan, özel olarak da İslam dünyasından arkasına yeterli desteği alırsa, ki bana göre aldı, bunu anında iç siyasete taşır. Dış desteğin yaratacağı parasal genişlemelerin ekonomiyi darboğazdan çıkartma potansiyeli oldukça yüksek.’”

Yetkin’in yazısının tamamını okumak için tıklayınız.