Ekonomik durgunluk, işsizlik ve hayat pahalılığı halkı canından bezdirmiş durumda. Gündem oluşturmak amacıyla MHP Lideri Bahçeli’ye de yeni görevler biçen AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan ise kendi mahallesinde bile sükûneti sağlayamıyor

AKP yelkenine rüzgâr arıyor

YAŞAR AYDIN

Kamuoyu araştırma şirketlerinin rakamları gösteriyor ki Erdoğan hükümeti kurulduğu 2002 yılından bu yana en düşük seçmen desteğine sahip. Ne yapsa kâr etmiyor. Ekonomik durgunluk, işsizlik, pahalılık halkı canından bezdirmiş durumda. Erdoğan kendi mahallesinde bile sükûneti sağlayamıyor. Libya, Suriye, Kanal İstanbul, FETÖ ve ne kadar ekonomiden farklı gündem varsa manşete çekmeye çalışıyor. Öyleki halk bir miktar kendi dertlerini unutup Erdoğan’ın gündemini konuşsun.

BAHÇELİ’YE YENİ GÖREV

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tek başına gündem belirlemede yeterli olamadı. Bu konuda yeni yeni sağlığına kavuşan Bahçeli’ye de özel görev biçildiği görülüyor. Erdoğan-Bahçeli ikilisi gündem oluşturma konusunda iş bölümü yapmış durumdalar. Erdoğan, sürekli dış politikada yeni ufuklar çizerken, Bahçeli ise muhalefeti FETÖ tartışmalarına hapsetmeye odaklanmış durumunda. Erdoğan ve partisinin bu işin uzağında durmasının nedeni 10 yılı aşkın süre yaptıkları işbirliği ve hali hazırda partisinde adı FETÖ ile anılan çok sayıda ismin bulunması. Çok doğaldır ki FETÖ meselesinde ortalığı bulandırma görevi MHP’ye ve onun liderine verilmiş durumda.

GEÇEN HAFTA NE KONUŞTUK?

Genç işsizlik, işgücüne katılım, ekonomik kriz, ekonomik buhran gibi konular BirGün Gazetesi’nin sürekli sayfalarında yer aldı. Yurttaş gözünden zengin-yoksul zıtlığının en yüksek karşıtlık noktasına ulaştığını gördük. Gazetemizde manşete çıkan bir başka haber ise doğu ve güneydoğu bölgesinde eğitim çağında olan çocukların kronik açlık içinde olduklarıydı.

Bir ülkenin iktidarının acilen çözüm üretmesi gereken konulardan bahsediyoruz. Erdoğan, geçen hafta ekranlarda göründüğü 13 konuşmanın hiçbirinde bu meselelere dair tek sözcük kurmadı. Medyanın yüzde 95’i bu yaşananlara sırtını çevirdi. Konuşulanlara, yazılanlara baktığınızda iktidar ve küçük ortağının yapmak istediğini net olarak görürsünüz: “Gerçek gündemi mümkün olduğu kadar halının altına süpür.” Halk gerçek gündemi konuşma fırsatı bulamadığı ölçüde partide yaşanan kargaşa ve yeni arayışlar da kendiliğinden sona erecek. Böylece Erdoğan bir kez daha rahat yönetebileceği bir ülke ve partiye kavuşmuş olacak.

EYLEMSİZ MUHALEFET

Kuşkusuz muhalefet partileri iktidarın ne yapmak istediğini görüyor. Mümkün olduğu kadar gündemin dışında kalarak kendi sözlerini ifade etmeye çalıştıkları söylenebilir. Ama bu sözler sadece grup toplantıları ve parti içi bir araya gelişlerle sınırlı kaldığı koşulda iktidarı rahatsız edecek boyuta ulaşması mümkün değil. Hayat pahalılığı ve işsizlikten bunalan yurttaşın sürekli bağırılarak konuşulan, yalan bilgi bombardımana tutulduğu bir ortamda gerçek bilgiyi ayıklaması beklenemez. Bugün yaşanan da budur. Muhalefet bu konuşulan durumdan bir adım öne çıkamaz ve eylemli bir hale geçemezse durum çok da fazla değişmeyecek. CHP kongre sürecinde. Mart ayının sonunda kurultayını yapmış olacak. Şimdiye kadar “nasıl bir muhalefet” gibi bir gündemi önüne aldıklarına tanık olmadık. 23 Şubat’ta kongre yapacak HDP, gözaltı ve kayyumlarla yaşadığı vurgunun şokunu atlatamamışa benziyor. Meclisteki diğer muhalefet partilerine değinmeye gerek bile yok.

AKP ve Erdoğan sıkışmış durumda. Ülke içinde ve dışında edilen kocaman laflar olmasına rağmen somut bir başarı yok. Tam tersi yenilgilerle sonuçlanan süreçler var. Umudu memleketin gerçek gündemler etrafında saflaşmamış olması. Bu konuda inisiyatif alınmamasında. Sürecin bir noktasında uçağın burnunu yukarıya doğru kaldırabileceğini düşünüyor. Zaman kazanma derdinde. Bu ne kadar sürecek hep birlikte yaşayıp göreceğiz.