AKP’yle son 8 Mart’tı…
Fotoğraf: AA

Son 21 yılda siyasi partiler arasında ittifaklar dengesi üzerinden yan yana gelişlerde önemli değişiklikler oldu. Sadece siyasi partilerin ihtiyaçlarını esas alan ittifakların varlığını kadınlar ilk günden itibaren reddetti.

Kadın mücadelesi yirmi bir yılın her günü hep muhalifti. Kadının direnişi kadına mirastır diyerek hep direnişteydi, hep devrimciydi.

AKP’nin “demokrasi havarisi” ilan edildiği onun rüzgarının estirildiği 2003 yılında İstanbul’da 8 Mart akşamı Irak’ın işgaline karşı ses çıkarmak için, savaşı çıkartanlara, destekleyenlere karşı “Hepsi erkek tesadüf mü?” diyerek sınıfın, antiemperyalizmin, barışın sesi oldu kadınlar.


2003’ten bugüne yani 2023 8 Mart’ına kadınlar “Umutsuzluğa kapılırsan bu kalabalığı hatırla” diyerek baskıların en yoğun olduğu günlerde dahi mücadele etmekten bir an bile vazgeçmedi.

“Kadın erkek eşit değildir”, “bir kreş on huzurevi açar”, “kahkaha atan kadın iffetsizdir”, “kadının kariyeri anneliktir” cümlelerinin her biri ne münferit ne tesadüftü.

Depremle memleketin üzerine çöken 21 yıllık enkazın faili liberalizm ile Siyasal İslam’ın sözleşmesi, mutabakatıydı. Kadınların mücadele ederek elde ettiği kazanımlar yirmi bir yıl boyunca bu suç ortaklığının hedefindeydi. Bu ittifak doğrudan kadınları hedef aldı. Eğitimden sağlığa, barınma hakkına, kreş hakkına yaşama ait olan ne varsa özelleştirmeleri kurtuluş ilan etti. Kadın emeğini güvencesiz, ucuz iş gücü haline getiren, sistemin derinleşen her kriz döneminde “işsizliğin nedeni kadınlardır” diye evlerine dönmelerine dair fetvalar verildi. Bu “kutsal” ittifak neoliberal politikaların hayata geçirilmesi sürecinde olduğu kadar, yarattığı tahribatın yeniden düzenlenmesi için de muhafazakar ajandadaki kadın, aile ve din üçlüsü etrafındaki saldırıyı kesintisiz sürdürdü.

Feminist isyan kadınların olmazsa olmazı, öfkenin ortaya çıkış noktasıydı. Bir ifşa biçimi olarak isyanın, feminist mücadelenin radikal ve eleştirel kararlılığını sürekli, devrimci kılan, dünyayı, memleketi değiştirme iradesiydi 8 Mart’ta yasaklara meydan okuyan.

Bu sistemi ifşa ederken hayallerimizi de gerçekleştirmenin diyalektiğini yazıyor kadınlar yıllardır. Deprem bölgesinde ve memleketin her yerinde dayanışmayı da mücadeleyi örgütleyen “Kentlerimiz yıkıldı, direncimiz ayakta. İsyanımızla, dayanışmamızla ülkeyi yeniden kuracağız” diyen bir kararlılığın gücü var kadınlarda.

Bugün memleketin her yerinde sokaklardan, statlara yükselen değişim rüzgarını en önde örgütleyenler oldu kadınlar. Birilerini terk ettikleri masalara geri döndüren, umudu da kararlılığı da “AKP’yle son 8 Mart” sözüyle örgütleyen bu güç, memleketi yeniden kurma iradesinin gücüdür.