MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 'Evine dön' çağrısı ile AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarını yorumlayan İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, "Sayın Bahçeli'nin söylediklerinden hiçbir şey anlamadım ama sonra Sayın Erdoğan'ın Cuma çıkışı anlaşıldı ki Cumhur İttifakı'na çağrı gibi yapılmış” dedi.

Akşener: Bahçeli'nin söylediklerinden hiçbir şey anlamadım

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 'Evine dön' çağrısı ile AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarını değerlendirdi.

Sözcü'den Deniz Zeyrek'e konuşan Akşener, "Sayın Bahçeli'nin söylediklerinden hiçbir şey anlamadım ama sonra Sayın Erdoğan'ın Cuma çıkışı anlaşıldı ki Cumhur İttifakı'na çağrı gibi yapılmış” dedi.

Bahçeli, Ayasofya konusunda Meral Akşener'in CHP ve HDP'den ayrı düştüğünü söyleyerek Akşener'e 'evine dönmesi' çağrısında bulunmuş ve şunları söylemişti:

"Sayın Akşener’in böyle gitmeyeceğini, böyle ittifak olmayacağını, olsa bile bir ayağının çukura düştüğünü görüp derhal ve çok kısa süre içinde evine dönmesi doğru ve tutarlı bir davranış olacaktır."

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, Bahçeli’nin Akşener’e yönelik yaptığı “Evine dön” çağrısıyla ilgili soruya “Makul bir davettir” şeklinde yanıt vermişti. Erdoğan şunları ifade etmişti: “Birlik beraberliğin tesisine yönelik bir adım olabilir. HDP’yle beraber olmak, milli ve yerli olarak düşündüğümüz İYİ Parti’ye uygun düşmeyebilir. Ne kadar birlik beraberlik artarsa iyi olur."

"ÜLKEDE DEMOKRASİ YARA ALDI"

Akşener açıklamasında, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın açıklamalarını da değerlendirdi.

"Siyasette partiler kendilerini yenilemezse Kalın'ın sözünü ettiği gibi bir sosyolojiden bahsedemeyiz" diyen Akşener, "Neticede bütün partilerin seçmenleri, hatta 83 milyon birbirinin kardeşi. AK Parti'nin temel sorunu sosyolojik değil, partili cumhurbaşkanlığı sisteminin ülkeyi tıkaması ve bunun halkta yarattığı psikolojidir" ifadelerini kullandı.

Akşener açıklamasını şöyle sürdürdü: "Geçmişte sağ, sol liberal dediğimiz seçmenin sosyolojisi tek adam rejimi ve partili cumhurbaşkanlığı sistemiyle ikinci plana düşmüştür. Ülkede demokrasi yara aldı. Seçmenin siyasetin içine dahil olma durumu ortadan kalktı ve bu psikoloji sosyolojinin önüne geçti. Yoksa biz kendimizden eminiz, hem demokratız hem milliyetçiyiz hem kalkınmacıyız. Hiçbir tarafa da düşmanlık etmeyen bir partiyiz. Herkese saygımız var. Bakın hoşgörü demiyorum, saygı diyorum. Ben kimim ki hoş göreceğim"

Kalın, CNN Türk'te katıldığı bir programda şunları söylemişti:

“İYİ Parti'nin dayandığı sosyolojiye bakarsanız AK Parti ve MHP ile iç içedir. Burada daha AK Parti ve MHP'nin içinde olduğu Cumhur İttifakı'na yakın durması çok normal. AK Parti'nin 18 yıllık iktidarında geleneksel birçok pozisyon yer değiştirdi. Çok ayrıymış, kutupmuş, karşıymış gibi görünen şeylerin siyasi mücadele içinde o kadar olmadığı bir dönüşüm yaşandı. Son Ayasofya meselesinde. Ayasofya CHP'liler için bir mesele olmaktan çıktı. Şimdi İYİ Parti'nin ayrı bir siyasi hareket olarak ortaya çıkması onun AK Parti ve MHP ile sosyolojik türdeşliğini ortadan kaldırmıyor. Cumhur İttifakı AK Parti ve MHP olarak oldukça güçlü. Son 3 seçimde de çok ciddi başarılar elde etti. Cumhurbaşkanlığı sistemi kabaca iki ittifakın yönlendirdiği siyasal alan olarak devam edecek."