İYİ Parti lideri Meral Akşener, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ile ortak basın toplantısı düzenledi. Akşener, Erdoğan'ın "Sokaklara döküleceklermiş, meydanlara döküleceklermiş. Ya siz 15 Temmuz’u görmediniz mi? Nereye dökülürseniz dökülün” sözlerine karşılık, "Erdoğan'a psikiyatriye gitmesini tavsiye ediyorum" yanıtını verdi. Uysal ise, "Gezi olaylarından itibaren sayın Erdoğan'da da siyasi zihniyetlerinde de bir büyük travma var" dedi.

Akşener'den Erdoğan'a 'sokağa dökülme' yanıtı: Psikiyatriye gitmesini tavsiye ediyorum

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal bir araya geldi. İki lider, görüşmenin ardından kameraların karşısına geçerek açıklamalarda bulundu.

Akşener, Erdoğan'ın "Sokaklara döküleceklermiş, meydanlara döküleceklermiş. Ya siz 15 Temmuz’u görmediniz mi? Nereye dökülürseniz dökülün..” sözlerine sert tepki gösterdi. Akşener, "Erdoğan'a psikiyatriye gitmesini tavsiye ediyorum" diye konuştu.

Uysal ise, "Kimsenin sokağa çıkın diye bir çağrısı yok. Demokrasi ve hukuk onların lehine işliyorsa kabul ediyorlar. Sokağa çıkmak isteyenler, anayasal haklarını kullanmak için birilerinden izin alacak değildir" ifadelerini kullandı.

Akşener'in açıklaması şöyle:

"Ben böyle bir çağrıda bulunmadım. Sayın Uysal da Sayın Kılıçdaroğlu da yapmadı. Sayın Karamollaoğlu beyefendide de yok. Sokakta mücadele etmek, sokağa dökülmek gibi bir kelime, cümle kimseden çıkmamış. Bir cumhurbaşkanı ve AK Parti'nin genel başkanı olan kişi 'Sokağa döküleceklermiş, meydanlara ineceklermiş. İnin de görelim' diyor. Nereden baksanız acayip, nerden baksanız saçmalık. Ben sayın Erdoğan'a derhal bir psikiyatriste görünmesini tavsiye ediyorum. Çünkü halisülasyon gören bir kişinin muhtemelen tavrı böyle olur.

Ben ve arkadaşlarım 24 aydır esnaf geziyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu kanaat önderleriyle buluşuyor. Bunun içinde illegal, vatandaşı sokağa davet eden bir tavır, dil yok.

2010'da kendi seçimlerini kutuplaştırmak, bir arada tutmak gibi bir gayretin içerisinde o referandumu yapmamış olsalardı 15 Temmuz olmazdı. 15 Temmuz bu millet, devleti hem köprüden, hem sokaktan topladı. 15 Temmuz'da gençler her siyasi partiden yaşlısı, kadını sokağa çıktılar. Sayın Erdoğan'ın Hande hanımla yaptığı görüşme 00.05 civarındaydı. Halbuki saat 22.30 itibariyle insanlar sokağa çıktılar. Cumhuriyet'in kazanımlarını millet korudu. 241 şehidin binlerce yaralının bulunduğu milletin Cumhuriyet’e sahip çıkışını devlet ciddiyetiyle bağdaştıramadığımı, devlet yapısına uygun olmadığını söylemeliyim."

Kendisine yöneltilen ekonomi sorusuna da yanıt veren Akşener, "Habire en kötüsü denildiğine göre, bitmeyen kötü durumundayız. Daha büyüğü geride demek ki" ifadelerini kullandı.

BAKAN NEBATİ'YE: "5 MAAŞ ALANLAR HELAL KAZANCIN NERESİNDE"

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin MÜSİAD toplantısındaki "MÜSİAD gibi kazancını helal yoldan kazananların bizim dilimizi çok daha iyi anlayabileceği bir dönemdeyiz" sözlerini değerlendiren Akşener, "Bu ayrıştırıcı dil, çok ayıp bir dil. Bu helal kazanç kavramı güzel bir şey, kendileri açısından önemli. Nebati aynı zamanda iş insanı, umarım kendileri de bu helal kazanca uyuyordur. Şimdi Hazine'ye hükmediyor. 5 maaş alanlar, helal kazancın neresinde Sayın Bakan'dan yanıt vermesini isterim" diye konuştu.

UYSAL: KİMSENİN 'SOKAĞA ÇIKIN' DİYE BİR ÇAĞRISI YOK

DP Genel Başkanı Gültekin Uysal'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

"Gezi olaylarından itibaren sayın Erdoğan'da da siyasi zihniyetlerinde de bir büyük travma var. Sokakta kitlelerin kendilerine karşı bir itiraz geliştireceğine dair endişeleri var. İkinci boyutu ise çok daha temel bir anlayış. Geldiğimiz noktada demokrasiyi konjektürel bir program olarak uygulayıp, anladıklarını gördük.

Demokrasi ve hukuk onların lehine işliyorsa kabul ediyorlar, işlemiyorsa hiçbir şekilde kabulleri değil. Demokrasi ufuklarını da gördük. Yollar yürümekle aşılmaz denilen liderler gelmiştir. Kimsenin sokağa çıkın diye bir çağrısı yok ama sokağa da çıkar insanlarımız. Anayasaca teminat altına alınmış temel hak ve hürriyetlerini kullanmak için birilerinden izin alacak değiller. İktidarın bu yanlış tutumu ve davranışlarına, söz, hareket ve tutumlarıyla bir değer yargısı yaratan hele hele Cumhurbaşkanlığı düzeyinde bu dilin bu ülkeye yakışmadığı kaanatindeyim."

"TÜRKİYE DÖRT NALA BİR FELAKETE GİDİYOR"

Uysal, ekonomi değerlendirmesinde ise, "Endişemiz katlanıyor. Artık söz manasını yitirmiş durumda. İcraat ortada. Türkiye maalesef dört nala bir felakete gidiyor. Kötü günler geçmedi, daha kötü günler önümüzde" ifadelerine yer verdi.

Nebati'nin MÜSİAD sözlerini değerlendiren Uysal, "Memur-sen temsil ettiği kitlelerin memurlarımız aramızda hükümetle müzakere yetkisi kendisindeydi. Yaptığı müzakere ortada. MÜSİAD da sivil organizasyonlar değil bir iktidarın aparatına dönüşmüşler. Bir aidiyet dairesindeler. Algıya hizmet etmek amacıyla yapılan açıklamalar var. İktidara tavsiyemiz algıya emek, akıl, zaman, para harcadıkları kadar bu ülkenin gerçeklerine akıl, zaman ayırsınlar ve harcasınlar" diye konuştu.